Paylaş
Buyurun efendim.
Fatih, başında olduğun televizyon kanalını izliyor musun?
Hayır efendim.
Ben izliyorum Fatih... Tayyip Erdoğan tam bir saat 15 dakikadır konuşuyor.
Anlaşılmıştır efendim.
Anlaşılmıştır falan ama olmuyor böyle...
Üzgünüm efendim.
Tayyip Erdoğan’ın her konuşması zaten 20 kanalda canlı yayınlanıyor. Siz de yayınlamayıverin kardeşim.
Diğerleri yayınlayınca bizimkiler de yayınlıyorlar, ben şimdi hepsini işten kovuyorum efendim.
Kural kaide mi var kardeşim ille de Tayyip Erdoğan’ın konuşması yayınlanacak diye.
Kestiriyorum efendim.
Zaten ne konuşuyor ki? Hep aynı şeyler...
Özür dilerim efendim.
*
Elini vicdanına koy da söyle...
Böyle bir konuşma kaydı ortalığa dökülseydi, ne yapardın?
Gök kubbeyi yerlere çalmaz mıydın?
En az sekiz yıl sürecek bir mağduriyet öyküsü çıkarmaz mıydın bundan?
Köy kahvelerinde bile bu konuşmayı dinletmez miydin?
“İşte bu da bir lobi... Bunun adı Alo Fatih lobisi” diye yeri göğü inletmez miydin?
Bu konuyu Türkiye’nin tek gündemi yapmaz mıydın?
Buradan yola çıkarak eşsiz genellemelere, muhteşem tümevarımlara falan imza atmaz mıydın?
*
Söyle ne olur söyle...
“Anketteki AK Parti oyundan birkaç puan alıyoruz, MHP’nin oyuna ekliyoruz” cümlesi düşseydi piyasaya...
“Meclis TV’de AK Partililerin konuşmalarını kestiriyoruz” cümlesi düşseydi piyasaya...
“Tayyip Erdoğan’ın televizyondaki konuşmasını yayınlamayın” cümlesi düşseydi piyasaya...
Ne yapardın söyle?
Dinine imanına doğru söyle ama...
Aziz Yıldırım Tarafsız Bölge’de
FENERBAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım yarın akşam Tarafsız Bölge’de.
*
Her şeyi ama her şeyi soracağım Aziz Yıldırım’a...
Tarafsız bir şekilde...
*
Cemaat’i, hükümeti, ne yapacağını, şikeyi, itirazları, cezaevini, eleştirileri, Fenerbahçe’nin geleceğini, aldığı cezayı, hukuku...
Her şeyi konuşacağız.
Açık açık.
Sansürsüz.
*
Son dönemlerin en önemli söyleşilerinden biri olacak.
Çarşamba akşamı Tarafsız Bölge’yi kaçırmayın.
Aşağıların en aşağısı
VAN’da bebek Muharrem bir dizi ihmal sonucu öldü ya...
Babası, Muharrem’in cesedini sırtındaki çuvalda taşıdı ya...
İktidardakiler bu dramdan “azıcık” yıprandılar ya...
Akit gazetesi “Biz bu iktidarı nice iç ve dış mihraklara yedirmedik, minik Muharrem’in cesedine mi yedireceğiz” edasıyla aşağıların en aşağısından seslendi dünkü manşetinde.
*
Muharrem’in evine gitmişler.
Acılı aile, bunları evlerine misafir etmiş.
Çay ikram edilmiş.
Dert anlatılmış.
*
Ama ne arar Akit’te vicdan?
Yaptıkları habere attıkları başlık şu:
“Çuval değil battaniye... Çuval mizansen...”
*
Bir babanın sırf hükümeti yıpratmak için çocuğunun cesedini battaniye dururken çuvalla taşıyabileceğine inanmak ve buna halkı inandırmaya çalışmak.
Yaptıkları bu.
*
“Esfel-i safilin” işte tam da burasıdır.
Aşağıların en aşağısı yani...
Dieogo, bi’ dur Allah’ını seversen
HABERİ kelimesi kelimesine aktarıyorum:
Flaş... Flaş... Flaş...
Hanedan, İstanbul’un yarısını istiyor.
Sultan Abdülhamit’in torunları hukuk mücadelesi başlattı.
İşte Abdülhamit’in torunlarının istedikleri onlarca değerli mülk ve araziden bazıları: Kabataş Meydanı, Galatasaray Adası, Veliefendi...
*
Ne diyelim?
En iyisi o meşhur repliği devreye sokmak:
Bi’ durun Allah’ınızı severseniz Sultan Abdülhamit’in torunları, zaten ortalık fena karışık.
Kapı kapı dolaşıyorlarmış
CEMAATÇİLER kapı kapı dolaşıyorlarmış.
Diyorlarmış ki:
AK Parti’ye oy vermeyin.
*
Bu bir kumpasmış.
Bu bir darbeymiş.
Bu antidemokratikmiş.
Bu kabul edilemezmiş.
Gidip parti kurmalılarmış.
“Cemaat” olarak böyle bir propaganda yapamazlarmış.
Böyle olmazmış.
Bu demokrasiye aykırıymış.
Bu kirli propagandaymış.
*
Buradan ne çıkar?
Şu çıkar:
*
Cemaatçiler, kapı kapı dolaşıp AK Parti’ye oy istediklerinde: İşte demokrasi budur, yaşasın, süper, harika, teşekkürler Pensilvanya...
Cemaatçiler kapı kapı dolaşıp AK Parti’ye oy yok dediklerinde: Ouvvv...
Ne iş?
Paylaş