Ne çetin bir imtihandır başındaki, ey YSK

YÜKSEK Seçim Kurulu’nun başındaki o çetin imtihanın...

Haberin Devamı

7 aşamalık kısa bir özeti:

*

- BİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu işin hakemi değil, bu işin tarafı! Zaten kendisi de... “Ben bu işin hakemi değilim, hakem Yüksek Seçim Kurulu’dur” mesajını vererek... İşin bu yönüne vurgu yaptı, yapıyor.

*

- İKİ: Erdoğan’ın olayın tarafı olarak... Seçimde usulsüzlük iddialarını dile getirmek ve bu iddiaların peşine düşmek, hem görevi, hem hakkı. Burada hiçbir anormal bir durum yok!

*

- ÜÇ: Usulsüzlük iddialarını değerlendirecek olan tek mercii Yüksek Seçim Kurulu... Aman dikkatlerden kaçmasın! Erdoğan “İtiraz süreci biter ve sonuç başımızın üzerindedir deriz” de demiştir.

*

- DÖRT: Gelinen son noktada top Yüksek Seçim Kurulu’ndadır ve bu nedenle de temel soru şudur: Yüksek Seçim Kurulu ne yapacak, nasıl bir karar verecek?

*

Haberin Devamı

- BEŞ: Tüm itirazları hakkıyla değerlendirdikten sonra... MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de vurguladığı gibi... Bir oy farkla bile kazanan kimse ona mazbatasını mı verecek? Yoksa seçimin yenilenmesine mi karar verecek?

*

- ALTI: Eğer seçimin yenilemesi kararını verirse... “İstanbul çok büyük bir şehir... Bu kadar az farkla kazanma olmaz... Seçimi yeniliyoruz...” dışında herkesi tatmin ve ikna edecek bir gerekçe bulması lazım Yüksek Seçim Kurulu’nun... O gerekçe ne olacak?

*

- YEDİ: Çok ama çok çetin bir imtihanla karşı karşıya Yüksek Seçim Kurulu... Bakalım ne yapacak?

 

KILIÇDAROĞLU’NA DAİR DÜŞÜNMEYE DAVET

- DÜŞÜNÜN: Ne kadar az göründüyse ve az konuştuysa... Partisi için o kadar iyi olmuştur... Böyle liderlik mi olur?

*

- DÜŞÜNÜN: Ekonomide bunca daralma yaşanırken... Cumhur ittifakı yüzde 52 almıştır... Bunu ne yapacağız?

*

DÜŞÜNÜN: Büyükşehirdeki adayları merkeze yakın isimlerden seçmek, tabii ki önemli bir öngörü... Fakat buradan nasıl bir destan çıkar?

*

- DÜŞÜNÜN: Partisi içinden azıcık parlayanı, bütün parti tabanı “potansiyel lider” olarak görüyor... Bunun bir anlamı yok mu? 

*

- DÜŞÜNÜN: HDP, büyük şehirlerde aday çıkarsaydı... Büyükşehirlerin kazanılması mümkün olur muydu? Bunda Kılıçdaroğlu’nun ne payı var?

 

Haberin Devamı

NOT DEFTERİMDEN

- Yağmurun yağdığını gördüğüm anda Ferdi Tayfur’dan şu şarkıyı mırıldanmaya başladım: “Yine mi nisan yağmurlarında ıslanacağım?”

*

- Etrafımdaki bazıları mazbata kelimesini şarkı türkülere uyarlıyorlar. Ben de uyarladım bir tane: Mazbatayı vurdular bir avuç oy için...

*

- Makam kapısı söken belediye başkanlarına sesleniyorum: Şeffaflığın kapıyla mapıyla alakası yok. Şeffaflık uygulamadadır, anlayıştadır, yaklaşımdadır.

 

SEZAİ TEMELLİ’DEN VAAT EDİLMİŞ TOPRAK AÇIKLAMASI

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin Güneydoğu için “Buralar vaat edilmiş topraklar” dediğini yazmış ve “Ne demek vaat edilmiş topraklar? İsrail’e mi göz kırpılıyor” falan diye sormuştum.

*

Haberin Devamı

Biraz uzunca bir cevap metni göndermiş Sezai Temelli.

Özetle diyor ki:

*

“O konuşmada iktidarın yanlış tarım politikalarına dönük eleştiri yapılmıştır. Vaat edilmiş topraklar denilince akla... Nil’den Fırat ve Dicle’ye kadar koca bir coğrafya gelir. Siyonizmin yayılmacı politikalarıyla teolojik ve kültürel olarak ifade edilen ‘vaat edilmiş topraklar’ bağlamları itibariyle birbirinden farklıdır. Siyonistlerin İsrail üzerinden tanımlamaya çalıştıkları bağlam ile insanlık ve medeniyet tarihindeki bağlam birbirinden tamamen farklıdır.”

*

Sezai Temelli’ye söyleyeceğim tek bir şey var:

*

İsrail’in “vaat edilmiş topraklar” vurgusuna sığınarak sınırlarını Fırat ve Dicle’ye kadar genişletme oyunları oynadığına dair tezlerin uçuştuğu bir ortamda...

Haberin Devamı

Bir siyasi parti genel başkanının, amacı ne olursa olsun, Güneydoğu bölgesi için “Buralar vaat edilmiş topraklardır” demesi...

İletişim stratejisi açısından eşine az rastlanacak, hatta okullarda ders diye okutulacak bir hatadır!

Tabii eğer gerçekten de hata ise!

 

CUMHURBAŞKANI’NDAN ÖZÜR DİLEYEN CHP’Lİ BAŞKAN

Ne çetin bir imtihandır başındaki, ey YSK

HÜSEYİN Sarı, geçen dönem CHP’den Erdek Belediye Başkanı idi...

Bir meydan konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kabul edilemez bir biçimde hakaret etmişti. Bunun üzerine hakkında dava açıldı, ceza verildi, ceza Yargıtay tarafından onandı ve Sarı başkanlıktan alındı.

*

Hüseyin Sarı, 31 Mart’ta CHP’nin Erdek adayı oldu, YSK adaylığına onay verdi ve yeniden başkan seçildi.

*

Sarı ile görüştüm.

Haberin Devamı

“İrticalen yaptığım bir konuşmada asla edilmemesi gereken bir laf ettim. Yaptığım ayıptı. Cumhurbaşkanımızdan özür diledim. Yine de diliyorum” diyen Sarı, Cumhurbaşkanı’nın 15 Temmuz’dan sonra herkese açtığı davaları geri çektiğini hatırlatıp şöyle diyor: “Bir tek benimle ilgili dava hariç tutuldu. Ben bu durumdan Sayın Cumhurbaşkanı’nın haberinin olmadığını düşünüyorum. Haberi olsa beni muaf tutmazdı.”

 

7 HAZİRAN’DA OLANLARLA BUGÜN OLANLAR ARASINDA HİÇBİR BENZERLİK YOK

7 Haziran’da şöyle bir şey oldu:

Sandıktan AK Parti’ye hükümet kuracak çoğunluk çıkmadı.

*

Sonra ne oldu?

Muhalefet birbirine girdi... Beraber bir hükümet kuracak irade ortaya koyamadılar... PKK teröre başvurdu... HDP’den PKK’ya “hop” diyen çıkamadı... AK Parti ile CHP arasında zorlama bir koalisyon görüşmesi yürütüldü...

Falan...

*

Bütün bunları ibretle izleyen ahali de 1 Kasım’daki seçimde “Yandım Allah” diyerek oyları AK Parti’ye yağdırdı.

*

Şu sıralar... “AK Parti, 7 Haziran’da yaptıklarının aynısını yapıyor” falan diye analiz kasanlara sesleniyorum:

Bugün yaşananlar ile 7 Haziran’da yaşananlar arasında benim kuramadığım bağlantıyı siz nasıl kuruyorsunuz hafızlar, bir deyiverin hele!

Yazarın Tüm Yazıları