Ne arkadaşlığı, ne teklifi! Düpedüz vahşi katil bu!

Rize Fındıklı’da Gamze Pala adlı bir kadın alçakça bir cinayete kurban gitti.

Haberin Devamı

Konuyla ilgili haberlere baktım...

Şöyle şeyler yazılıyor: “Arkadaşlık teklif etti, reddedildi, o da öldürdü.”

*

Sapkın katil, kadıncağızı tabancayla sırtından vuruyor, sonra da bıçakla kadının boğazını kesiyor.

Psikopatlığın, hunharlığın, insanlıktan çıkmanın zirvesidir bu.

*

Böyle bir vahşet, “Arkadaşlık teklif etti, reddedildi, o da öldürdü” parantezine girmez, giremez. Bu alçak katile, “arkadaşlık teklif eden adam” muamelesi yapılamaz. Bu vahşete kurban giden kadına, “arkadaşlık teklifini reddeden kadın” konumu yakıştırılamaz.

*

Bu sapıkça, canavarca, vahşice, alçakça işlenen bir cinayettir. Nokta.

TÜRKÜ DE TÜRKÜ

DEMİRÖREN Medya ve Poll Production’ın düzenledikleri “EVDE KAL MÜZİKLE KAL” projesini yakından izliyorum. Çok iyi gidiyor. Poll Production YouTube kanalında verilen canlı yayın konserlerini, “Acaba bu akşam kim var” diye merak ediyorum.

Haberin Devamı

Ne arkadaşlığı, ne teklifi Düpedüz vahşi katil bu

Ama bir talebim var: Ben türkü istiyorum, türkü...

Musa Eroğlu istiyorum. Zara istiyorum. Cengiz Özkan istiyorum. Bedia Akartürk istiyorum. Ahmet Aslan istiyorum. Ender Balkır istiyorum. İstiyorum da istiyorum. Bilmem çok şey mi istiyorum?

ÖZEL BANKALARDAN NİYE HİÇ SES ÇIKMIYOR

GÜNLERDİR tartışılıyor özel bankalar.

*

Ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı, “Bu yaptığınızın maske stoklamaktan farkı yok. Bu dönemde millete bir katkınız olmayacak da ne zaman olacak?” diyor.

*

Tek bir özel banka bile çıkıp da bir şey demiyor.

*

Biz gazetede yazıyoruz. “Bırakın millete ekstra katkıda bulunmayı... Mevduat bozdurana bile zorluk çıkarıyor özel bankalar” diyoruz.

*

Bütün özel bankalar, ölü taklidi yapıyor.

*

Ne “Haklısınız, pardon!” diyorlar, ne de “Haksızsınız, biz şunları şunları yaptık” diyorlar.

Susarak, sessiz kalarak, geçiştirerek, hiç ses etmeyerek, üzerlerine almayarak, görünmez olarak bu süreci atlatabileceklerini zannediyorlar.

*

Korona fırtınası öyle büyük esiyor ki... Bu taktik zerre işe yaramaz. Özel bankaların bu iddialarla yüz yüze gelme cesareti gösterip hesaplaşmaları şart.

Haberin Devamı

BEN İŞTE BU İMAMOĞLU’NU TAKDİR EDİP SEVMİŞTİM

İSTANBUL Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ramazanda zekât ve fitrelerinizi belediyemize bağışlayabilirsiniz, biz de ihtiyacı olanlara dağıtalım” diye bir açıklama yaptı.Ne arkadaşlığı, ne teklifi Düpedüz vahşi katil buCumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurusunu yaptığı yardım kampanyası için sosyal medyada “Zırnık yok” diye seslerini yükseltenler olmuştu ya...

Hükümet yanlıları işte buna gönderme yaparak... Sosyal medyada “Ekrem’e zırnık yok” diye seslerini yükselttiler.

*

“Ekrem’e zırnık yok” denmesi karşısında...

İmamoğlu’nun yanıtı şu oldu:

“Ekrem’e zırnık yok diye sosyal medyada büyükçe bir kampanya başlatmışlar. Zekât ve fitreler Ekrem İmamoğlu için değil ki, yüz binlerce ihtiyaç sahibi İstanbul’daki ailemiz için. Ama ben yine de benim çağrımı yaygınlaştıran, belki de ulaşmakta güçlük çekeceğim insanlara videomu ulaştıran bu arkadaşlara inanın teşekkür ediyorum.”

*

Haberin Devamı

Son zamanlarda çatışmacı bir görüntü veren, hep mızmız bir edada olan, sürekli şikâyetçi görünen, kendisini Türkiye’deki kutuplaşmanın bir parçası haline getiren...

Bir Ekrem İmamoğlu portresi belirmekteydi.

*

Bu cevap, o can sıkıcı portreyi bozdu. Bana eski İmamoğlu’nu hatırlattı. Dostça söylüyorum: İmamoğlu’na bu tutum yakışıyor. Bundan milim sapmasın.

BEN NİYE BÖYLE OLAMIYORUM?

Sokaklara akarken nasıl mutlu idiyseler, evde kalmaktan da o derece mutlu olanlar var ya... İmreniyorum bu tiplere!

*

Çantalarından “şak” diye minik bir kolonya şişesi ve el kremi çıkarıverenler var ya... Hasta oluyorum bu tiplere!

*

Bugünlerdeki tek dertleri kendi kişiliklerini yansıtan bir maske bulmak olanlar var ya... Gıpta ediyorum bu tiplere!

*

Haberin Devamı

Şunca zaman sonra bile koronavirüs hakkında soracak soru bulabilmeyi başaranlar var ya... Kıskançlık duyuyorum bu tiplere!

*

“Bu iş ne zaman bitecek” sorusunu zerre kadar akıllarına getirmeden günü gün edenler var ya... Bitiyorum bu tiplere!

*

Görüntülü telefon konuşmalarıyla tüm sosyalleşme ihtiyaçlarını sonsuz giderebilenler var ya... Hayranlık besliyorum bu tiplere!

ŞÜKRİYE TUTKUN GİBİ KOMŞUN OLSUN

İLETİŞİM Başkanı Fahrettin Altun’la ilgili olarak “Boğaziçi öngörünüm bölgesinde bulunan Kuzguncuk’taki vakıf arazisini kaçak yapılaşmaya açtığı ortaya çıktı” diye bir iddia ortaya atıldı.

*

Sanatçı Şükriye Tutkun, işte tam bu iddia gündemdeyken...

“Ben komşusuyum” diyerek sosyal medyadan açıklama yaptı.

Haberin Devamı

“Yok öyle bir şey” dedi. “Vakıf arazisi denilen yer mezbeleydi, bütün mahalle şikâyetçiydi, temizlendi” dedi. “Yapılaşma denilen şey minik bir çardaktan ibaret” dedi. “Halkın içinde yaşıyorlar, çocuklarını devlet okullarına gönderiyorlar” dedi. Başka bir komşu kadın ise... “Kedi-köpek seviyorlar... Gayet mütevazı bir evde oturuyorlar... Benim evim onların evinin yanında malikâne” dedi.

*

Ev dediğin gerçekten hiç mühim değil. Mühim olan komşudur komşuuu! Allah hepimize böyle komşular nasip etsin.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI YAKLAŞINCA

Yasağa tam üç dakika kala evin kapısına çıkıp umarsızca dikilmek istiyorum.

*

Canım öyle bir Luppo çekiyor ki... Nutella’yı bile böyle çekmemiştir canım.

*

Benzin istasyonuna gidip arabayı fullemek istiyorum. Nedensizce... Tuhafça...

*

Cuma 24.00’te evin penceresini açıp 10’dan 1’e doğru saymak istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları