Paylaş
“Kadıköy’de kazanabilecek misiniz?”
*
Cevap veriyor:
“İnna fetahna leke fethan mübina.”
*
Fetih Suresi’nin ilk ayetidir bu...
Anlamı şöyle:
“Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.”
*
Beğendim Mustafa Cengiz’in bu cevabını!
- Taraftara bir fetih morali veriyor.
- Taraftarı bir fetih duygusuyla donatıyor.
- Taraftarın diline bir fetih marşı ikram ediyor.
*
Ayrıca...
Bu cevaptan yola çıkarak şunu da söylemeliyim:
Mustafa Cengiz’in iyi bir espri duygusu var.
*
“İnna fetahna” cevabını tabii ki “espri” olarak algılıyorum.
Neden mi?
Çünkü aynı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe ile oynayacakları maç için şöyle bir yorum da yapmış:
*
“Bu bir spor müsabakası... Mohaç Meydan Muharebesi değil! Yeneriz, yeniliriz. Fark yeriz, fark atarız. Bunlar olabilir, bunlar güzellikler. Bunu gerginliğe yöneltmeyelim, düşmanlığa yöneltmeyelim. Gülelim, takılalım.”
*
Bana öyle geliyor ki, Mustafa Cengiz...
Kendine özgü esprileri olan, gönderme yapmaya meraklı, muhakemesi sağlam, latife etmeyi seven, sarkastik taraflarını gizleyemeyen, kendisiyle barışık ve kendisiyle alay edebilen türden biri...
Hani önü açık akşam yemeklerinde masanın dikkat merkezi olup iyi muhabbetler çevirebilen tipler vardır ya...
İşte öyle biri.
ANALİZLER ÇÖP OLDU
OSMAN Kavala hakkında beraat kararı çıkınca...
Koca koca isimlerden şu türden analizler geldi:
*
- Bu karar, bizim Rusya yerine Avrupa’ya doğru yöneldiğimizin bir göstergesi...
*
- Bu kararla birlikte sanırım Almanya’yla çok sıkı ilişkiler geliştireceğiz.
*
- Bu karar içeride yeni bir siyasetin devreye gireceğine yönelik bir işaret.
*
Var ya...
Bütün bu analizler...
Çöp oldu çöp!
*
Koca koca isimlere bir tavsiyem var:
Burasının Türkiye olduğunu hiçbir zaman unutmamak ve herhangi bir kararın üzerinden 48 saat geçmeden asla ve kata herhangi bir ahkâm kesmemek gerekir.
HAYAT BAYRAM OLSA
- Ekrem İmamoğlu’nun ülkücü şehit Fırat Çakıroğlu için sosyal medyada yaptığı paylaşım herkesin takdirini toplasa...
*
- Devlet Bahçeli’nin İYİ Parti’den istifalar karşısında takındığı olgun tutum, keşke bütün liderlere örnek olsa...
*
- Külliye’de açılan o muazzam kütüphaneden herkes memnun olsa ve “Yahu gerçekten ne şahane!” dese...
*
- Bekçilere karşı geliştirilen düşmanca önyargılardan ve olumsuz haber yapmaktan vazgeçilse...
*
- İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun barışçıl, anlayışlı dili ve üslubu keşke siyasetin tamamına egemen olsa...
*
- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın darbeler karşısında sergilediği kararlı duruş, herkesin duruşu haline gelse...
SABAHA KADAR AÇIK
KÜLLİYE’de açılışı yapılan kütüphane sabaha kadar açık olacakmış.
*
Bir yer sabaha kadar açıksa, 24 saat hizmet veriyorsa, asla kapanmıyorsa, istediğin zaman gitme fırsatı sunuyorsa...
O yere bayılıyorum.
*
Bunun psikolojik bir nedeni olabilir mi acaba?
Ne dersiniz?
İSTANBUL HAVALİMANI’NDA KİM NEDEN MEMNUN, KİM NEDEN MEMNUN DEĞİL
İGA’nın CEO’su Kadri Samsunlu’yu uzaktan izledim bugüne kadar...
*
Kendisiyle ilgili olumlu bir izlenimim var.
Nedeni de şu:
*
Bizim İsmail Saymaz’a bir röportaj vermişti. İsmail’in en sıkıştıran, en zor, en köşeli, en ödünsüz, en ısrarlı soruları karşısında asla “Böyle soru mu olur kardeşim” falan dememiş, hepsine tek tek cevap vermişti.
Bu özgüveni nedeniyle haddim olmayarak artı puan vermiştim kendisine.
*
Geçenlerde buluştuk, görüştük Kadri Samsunlu’yla...
*
Ben sordum, o anlattı, ben sordum, o anlattı.
Çıkardığım sonuç şudur:
Karşımda konusuna fazlasıyla hâkim, vizyon sahibi, her türlü eleştiriyi dikkate alan, koordinasyona önem veren, ekip ruhunu her şeyin önünde tutan, yaptığı işi milli bir görev bilinciyle yapan bir yönetici vardı.
*
Kadri Samsunlu’ya sordum.
Dedim ki:
“Yerli yolcular ve yabancı yolcuların en çok memnun olduğu ve en çok şikâyet ettikleri konuları sayabilir misiniz?”
*
Ondan aldığım bilgileri aktarıyorum:
*
- YABANCILARIN MEMNUNİYETLERİ: Yabancı yolcular en çok havaalanındaki temizlikten memnuniyet duyuyorlarmış. Alışveriş karmasındaki çeşitlilikten de çok memnunlarmış. Bir de sessizliğinden, ferahlığından ve ışıltısından çok etkileniyorlarmış. Yürüme mesafelerinin uzunluğu diye bir şikâyet, yabancı yolcuların şikâyetlerinin ilk 10’u arasında yer almıyormuş.
*
- YABANCILARIN MEMNUNİYETSİZLİKLERİ: Yabancı yolcuların en çok şikâyet ettikleri hususlar ise şunlarmış: Personelin lisan bilgisi eksikliği, personelin güler yüzlü olmaması... Kadri Samsunlu, bu iki sorunun da üstüne üstüne gittiklerini söyledi. Tabii bir de fiyatların pahalılığı varmış şikâyet edilen konular arasında. Kadri Samsunlu, “Dünyanın bütün havaalanlarıyla ilgili bu şikâyet vardır, bu bize özgü değil” diyor.
*
- YERLİLERİN MEMNUNİYETLERİ: Gelelim yerlilere... Bizim ahali, en çok havalimanın mimarisini, yüksek tavanını ve konforunu seviyormuş. Sessizlikten ve alışveriş karmasındaki çeşitlilikten onlar da memnunmuş.
*
- YERLİLERİN MEMNUNİYETSİZLİKLERİ: Peki ya yerlilerin şikâyetleri? Bingo! Bildiniz! İlk sırada yürüme mesafesinin uzunlukları var. Dikkat çekici bir sonuç ise Türk yolcular, havaalanının daha temiz olmasını istiyorlarmış. Ve son olarak tabii fiyatların pahalı oluşu.
Paylaş