Muhaliflerin son duası: Masa dağılsın Allah’ım

Sular durulmuş, çekişmeler azalmış, sulh sağlanmış gibi.

*

Eğer Masa’daki bütün gerilim son bulduysa...

Bu ne anlama gelir?

*

Tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önünde engel kalmadığı anlamına gelir.

*

İşte bunu gören muhalifler, son birkaç gündür “Masa dağılsın” duası etmeye başladılar.

*

Edilen duanın tam metni, aşağı yukarı şöyle:

*

Altılı Masa bu haliyle giderse Kılıçdaroğlu kesin aday olacak. Kılıçdaroğlu aday olursa kazanma şansımız az.

Ama masa dağılırsa...

Ve Meral ablamız da Mansur Yavaş’ı aday gösterirse...

İşte o zaman kazanmamız garanti.

Madem öyle...

Çarşı karışsın Allah’ım.

Masa dağılsın Allah’ım.

Âmin. Âmin. Âmin.

HAHAHAHAHA

Almanya’da komik haberler yapan bir site var. Bizdeki “Zaytung”un eşdeğeri.

*

Bu site şöyle bir şey yapmış:

Nusret’in meşhur tuz serpme fotoğrafını, eski Papa’nın cenaze töreni fotoğrafına ustalıkla yerleştirmiş. Çok ama çok komik bir şey çıkmış ortaya.

*

Burada komediyi çoğaltan, besleyen, yükselten bir nokta var. O da Nusret’in fırsatını bulduğu anda bunu yapacak olması gerçeğidir.

HARRY İLE MEGHAN

- Bunlar da amma ilgi budalası çıktılar ha!

*

- Belgesel çekmek mi dersin, kitap yazmak mı dersin... Hepsi bunlarda.

*

- Bir türlü durulamıyorlar. Bir türlü sakinleşemiyorlar.

*

- Çekip gittiler uzaklara ama gözleri hâlâ sarayda.

*

- Biri “Abim beni dövdü” diye ağlar, öbürü “Sarayda beni ötekileştirdiler” diye mağduru oynar.

*

- Anglosakson olsam “Yeter be yeter” diye bağırırım valla.

SON BİR DOKUNUŞ

Artık devlet katlarından bir rakam açıklandığında...

Şunu diyoruz:

*

“Cumhurbaşkanı, son bir dokunuş yapabilir.”

*

“Son bir dokunuş” diye bir ifade, resmen siyasi literatüre girmiş durumda.

BENİ YORAN ŞEYLER

- Gülse Birsel’in kötü filmini bir başyapıt gibi sunmalara doyamaması.

*

- 1990’lara yönelik mübalağalı özlem.

*

- Enes Kanter adını bir yerlerde görmek.

BANA BİRAZ FAZLA KARIŞIK GİBİ GELDİ

Dar gelirliler için yapılan sosyal konut kampanyası, çok büyük ilgi görmüştü.

Hatta iktidarın psikolojik üstünlüğü elde etmesine ciddi katkısı olmuştu bu kampanyanın.

*

Orta gelirliler için de bir konut kampanyası düzenlendi.

*

Fakat bu kampanya bana biraz fazla karışık gibi geldi.

Avantajları nedir, tam anlaşılmıyor. Sözü edilen fiyatlarla konutlar nerede bulunacak, tam olarak bilinemiyor. Orta gelirli bir vatandaş nasıl bir yol izleyecek, net değil.

*

Hakkını yemeyelim: Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kafalarda oluşan soruları mümkün olduğunca yanıtlamaya çalışıyor.

*

Fakat bu kampanyanın yapısal olarak basitleştirilmeye, somutlaştırılmaya, netleşmeye acil ihtiyacı var.

HAMANEY’İN FETVASI

İran’da bazı kadınlar, başlarına bir örtü atıyorlar, saçlarının tamamını kapatmıyorlar. Yasal bir zorunluluğu yerine getirmek için başlarını örtüyormuş gibi yapıyorlar yani.

*

Mollalar da bu örtme biçimine fena halde bozuluyorlar. Bu konuda sokakta çok patırtı çıkıyordu.

İran’ın dini lideri Hamaney, dün ilk kez bu konuda farklı bir tutum aldı.

*

Başlarına bir örtü atıp saçlarının tamamını kapatmayan kadınları koruyup kolladı. Onlara çiçekler attı. “Onları dinsiz ya da devrim karşıtı olarak görmeyin” dedi.

*

Buradan şöyle bir sonuç çıkar: İran’da zorunlu başörtüsü uygulaması devam eder ama hiç değilse gevşek örtüye kimse bir şey diyemez.

ERKEN SEÇİM İLE AZICIK ERKENE ALINMIŞ SEÇİM

Seçim tarihinden en az bir yıl ya da altı ay önce seçim yaparsanız...

Yaptığınızın adı erken seçim olur.

*

Ama seçim tarihinden bir ay ya da on beş gün önce seçim yaparsanız...

Yaptığınızın adı erken seçim olmaz.

Azıcık erkene alınmış seçim olur.

*

15 Mayıs’ta seçim yapılırsa mesela...

“Azıcık erkene alınmış bir seçim” diyebiliriz.