Motor, tren ve ince çizgi

MOTOR: Devrim otomobilleri gibi olacak diye sevindiler

Haberin Devamı

HELİKOPTER motoru yapmışız.

Canlı yayınlanan törende “sabotaj” kelimesi telaffuz edilince ve motorun çalışmama ihtimali belirince...

“Devrim otomobilleri gibi olacak” diye...

Bazıları öyle heyecanlandılar, öyle havaya girdiler, öyle enerji doldular ki...

Motor, tren ve ince çizgi

Görülmeye değerdi doğrusu.

*

Fakat motor çalıştı.

Tabii hevesler kursakta kaldı.

“Bir dahaki sefere” artık temennisiyle mecburi çekilme oldu.

TREN: Tren Halkalı’da kalsaydı ne kadar mutlu olacaklardı

TÜRKİYE’den Çin’e gidecek bir ihracat treni...

Törenle uğurlanmış.

Fakat tren, Maltepe’ye uğradıktan sonra Halkalı Garı’nda görülmüş.

Hemen tezvirat: “E hani bu tren Çin’e gidecekti?”

Motor, tren ve ince çizgi

Haberin Devamı

Araştırmadan, teyit etmeden, neyin ne olduğunu bilmeden gazeteciler bile atladılar bu tezviratın üzerine.

Sonradan gerçek ortaya çıktı:

Tren, Çin’e doğru gidiyor. Hatta TCDD, sosyal medya hesabından, “Çin treni nerede” başlığıyla trenin duraklarını canlı yayınlıyor.

*

Halbuki tren, Çin’e gitmeseydi.

Halkalı’da takılıp kalsaydı.

Ne kadar mutlu olacaklardı.

İNCE ÇİZGİ: Memlekete düşman olmak ile muhalif olmak arasında

BAYLAR!

Bayanlar!

Muhalif olmak ile memleket düşmanı olmak arasında bir çizgi var.

O çizgiyi fena halde aşmış durumdasınız.


BİR AŞK ÇOCUĞU: DOĞU PERİNÇEK

“140 Journos” harika bir iş çıkarmış. Muhteşem bir Doğu Perinçek belgeseli... Zevkle izledim. Emeği geçenleri avuçlarım patlarcasına alkışladım.

Motor, tren ve ince çizgi

*

Plajda yüzen, annesi ile babasının aşkını anlatan, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’la ilgili tartışmalı sözler eden, Nihal Atsız’ı sosyalist ilan eden, geçmişiyle yüzleştirilen bir Doğu Perinçek.

*

Babası, annesine fena halde âşık olmuş... Peşinden koşmuş... Bunları anlatan Doğu Perinçek, gülerek şöyle diyor belgeselde:

Ben bir aşk çocuğuyum yani.”

*

Doğu Perinçek’i konu etmesine sakın takılmayın... Çekimleriyle, yaklaşım tarzıyla, anlatım biçimiyle dört dörtlük bir belgesel izlemek istiyorsanız...

Haberin Devamı

İnternette bulup izleyin bu belgeseli.


SERMİYAN MİDYAT NASIL YANDAŞ OLDU

SOLCU ve muhalif olarak bilinen yönetmen-oyuncu Sermiyan Midyat, geçenlerde Amerika’ya gitmiş.

*

Amerika’da bir de bakmış ki...

Herkes kendi âleminde. Denetim sıfır. Ne maske var ne mesafe... Ateş ölçen falan yok.

Motor, tren ve ince çizgi

Sermiyan’ın aklına o anda Türkiye’de simitçilerin bile ateş ölçtüğü gelmiş.

*

Ve hemen bir video çekerek...

Türkiye’yi övmüş.

Cumhurbaşkanı’nın, Sağlık Bakanı’nın, sağlık çalışanlarının emeğini takdir etmiş.

*

Sonuç?

E tabii başladı hemen linç.

Sermiyan yandaş oldu” diye velvele.

*

Türkiye’de yandaş olmak ve muhalif olmak arasındaki çizgi, işte bu kadardır.

Bu öyle bir delirme halidir ki...

Haberin Devamı

“Çin aşısı o kadar da kötü değil yahu” diyen CHP’li Özgür Özel’i bile “yandaş” safına postalar.

*

NOT: Sermiyan Midyat’ın bu hakkaniyetli yaklaşımı, kendisine yönelik “Kadına şiddet uyguladı” iddialarını boşa çıkarmaz, çıkaramaz, çıkaramayacaktır.


KADINA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI NE ZAMAN VERİLDİ?

TABİİ ki Türkiye’de kadına seçme ve seçilme hakkı, taa 1935 yılında verildi.

Dünya açısından çok erken dönemde verilmiş muhteşem bir karardır bu.

Motor, tren ve ince çizgi

Altında Atatürk’ün imzasının bulunduğu bu karar, hepimizi gururlandırmaktadır, onurlandırmaktadır.

*

Ama ne zaman ki başörtülü kadınlar Meclis’e girmek istemiştir, Türk kadınına verilen seçilme hakkı, bir hak olmaktan çıkmıştır. “Sizin seçilme hakkınız yok” denmiştir o kadınlara.

*

Haberin Devamı

AK Partili Özlem Zengin, işte bu gerçekliğe parmak basan bir yaklaşım sergilemiş.

Demiş ki:

“Kadınlar gerçek manada seçilme hakkını AK Parti döneminde kullanmıştır, öncüsü de Cumhurbaşkanımızdır.”

*

Bu cümleyi çarpıttılar!

Özlem Zengin’in “Türkiye’de kadınlar seçilme hakkına 2013’te Cumhurbaşkanımız sayesinde kavuştu” dediğini yazıp çizdiler.

Motor, tren ve ince çizgi

*

Sonra da bu çarpıtma üzerinden Özlem Zengin’le kafa bulmaya çalıştılar. “Tansu Çiller kadın değil miydi, İmren Aykut kadın değil miydi” falan diye...

*

Bir iddiam var: Dün başörtülü kadınların seçilme hakkının hunharca çiğnenmesine kimler alkış tuttuysa... Bugün Özlem Zengin’in sözlerini çarpıtıp kafa bulanlar da onlardır.

Haberin Devamı


HEP BAŞIMA GELİR

- Cuma sandığım gün, kesin pazartesi çıkar.

- Kış mış dinlemez... O mendebur sivrisinek beni mutlaka bulur.

- Gayet mahrem bir mesajı özenle yazarım, “küt” diye gönderirim. Bir de bakarım ki... Yanlış kişiye göndermişim.

- Yemek sipariş ettiğimde kesin bir şeyler eksik gelir.

- Evden çıkıp yüz metre yürüdükten sonra maskeyi evde unuttuğumu fark ederim.

- Ne zaman birine kıymet versem, ayrı yazılması gereken de’leri bitişik yazdığını dehşetle fark ederim.

Yazarın Tüm Yazıları