Paylaş
“Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız.”
*
Bu cümle, çok tepki aldı.
Benim de kulağımı tırmaladı.
Bakan Çavuşoğlu’nu aradım.
Berlin’deymiş.
Alman Cumhurbaşkanı ile bir görüşme yapmış.
Ve Merkel’in yerine seçilen parti başkanı ile görüşme yapmaya gidiyormuş.
Yoldaymış.
*
Bu bilgileri verdikten sonra kendisine yekten sordum.
Dedim ki:
*
“Sayın Bakan... “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” demenize tepki var. Sanki her şey turistler içinmiş gibi bir algı çıkıyor bu cümleden. Ayrıca bu cümleden bir aşağılama çıkaranlar da var. Ne diyorsunuz bu konuda?”
*
Çavuşoğlu’nun verdiği cevabı aktarıyorum:
*
Uzun bir açıklamadan tek bir cümleyi çıkarıp almışlar. Benim o cümlede kastettiğim turizm çalışanlarımızdır. Açıklamanın başına bakılırsa bu anlaşılır.
*
Ayrıca ben açıklamamda Türkiye’deki aşılama çalışmasını, halkımızın sağlığını da gözeterek yaptığımızı açıkça vurguladım.
*
Bizim “Güvenli Turizm Konsepti” çalışmamız var. Sertifikasyon uygulamamız var. Buna göre havaalanında karşılayanlardan ulaşım hizmeti verenlere, resepsiyon görevlilerinden tur rehberlerine kadar tüm turizm çalışanlarımızın aşılanmalarını sağlayacağız.
*
Yani benim “turistin görebileceği” derken kastettiğim tabii ki turizm çalışanlarımızdır. “Turisti iki yüz metreden, on metreden gören her vatandaşı aşılayacağız” gibi bir şey söylemedim tabii ki. Bu saçma olur. Ama tek bir cümleyi alıp çarpıtıyorlar.
*
Turizm çalışanlarımızın aşılanması, sadece turistler için yaptığımız bir şey de değil. Turizm çalışanlarımızın sağlığını da korumak için.
*
Turist dediğimizde neden akla sadece yabancı turistler geliyor? Yerli turistlerimiz yok mu? Turizm alanında yaptığımız çalışma, yerli ve yabancı bütün turistlerimiz içindir. Turizm güvenliğine böyle bakıyoruz biz.
*
Geçen yıl da “Güvenli Turizm Konsepti” çerçevesinde test uygulaması yapmıştık. Hem turistlere hem turizm çalışanlarımıza. Bu da benzer bir yaklaşımdır.
*
Dünyanın tüm turizm ülkeleri, böyle çalışmalar yapıyorlar. Turizm, bir hareketlilik alanı. O alanı güvenli hale getirmek için bütün turizm ülkeleri benzer yaklaşımlar içinde.
*
Turizm alanında yer alan tüm turizm çalışanlarımızı aşılayacağız. Yaklaşımımız bu. Buradan nasıl oluyor da halkı aşağılama sonucu çıkarılıyor, anlamış değilim. Bir kez daha söylüyorum: Bunu hem turizm çalışanlarımızın sağılığı için hem de yerli yabancı tüm turistlerin sağlığı için yapıyoruz.
AK PARTİ O SAÇMALIKLA NASIL BAŞ EDEBİLİRDİ?
AK Parti’den kiminle konuşsam...
Hepsi aynı fikirde:
“İmamoğlu’yla ilgili olay, tam bir saçmalık ve gereksizlik.”
*
Peki AK Parti’de görev alan kişilerin bu yaklaşımı, kamuoyuna yansıdı mı?
Tabii ki hayır.
*
Oysa “eli arkaya bağlama” olayına...
AK Parti’den anında ve çok güçlü bir biçimde “Bu ne saçma bir şey! Bu ne lüzumsuzluk!” tepkisi gelseydi...
Bu konu...
AK Parti’nin aleyhine, İmamoğlu’nun da lehine gelişmezdi, gelişemezdi.
*
Bu örnek olaydan yola çıkarak...
AK Parti’nin tüm kurullarının anında toplanması, “Biz nerede hata yapıyoruz? Niye düşündüklerimizi kamuoyuna yansıtamıyoruz? Neden büyük bir boşluk var?” sorularına cevap bulması...
Ve bu konuda bir “İLK HEDEFLER BEYANNAMESİ” hazırlaması şart.
AYIP VE SUÇ
BİR yerde ayıp varsa...
Ayıplarsın.
*
Bir yerde suç varsa...
Savcılığa gidersin.
*
Bizde son zamanlarda “Ayıp” ile “Suç” birbirine karıştırılmış durumda.
Ayıp için soluğu savcılıklarda alanlar var.
*
Ayıp için savcılığa gidilmesi, sonuçları itibariyle ayıp edene müthiş bir kıyaktır.
Çünkü ayıbın bir müeyyidesi yoktur.
*
Ha bir de işin şu kısmına dikkat:
*
Bazen suç için de ayıplamayla yetiniliyor.
Bu da suçlu için müthiş bir kıyaktır.
KAPANMA / KAPANMAMA
ÜLKE açılıyor...
“Tam kapanma isteriz. Ölmek istemiyoruz” diye bağırıyorlar.
*
Ülke kapanıyor...
“Ülkeyi kapattınız. Millet aç aç” diye bağırıyorlar.
*
Ne demişti Demirel?
*
“Türkiye yönetilemez ancak idare edilir.”
ŞAŞIRDIM
MERAL Akşener, DEVA ile Gelecek Partisi’ni de ittifakları içine alacaklarını söylemiş.
*
Şaşırdım.
*
Çünkü ben zaten bu ikisini, o ittifakın içinde sayıyordum.
Paylaş