Mesut Yılmaz çok büyük hizmet yapıyor

Son dönemde Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu bir hizmeti ifa ediyor.

Batı’ya 15 Temmuz’u anlatıyor.

*

Neler mi yapıyor?

Bir Alman gazetesine makale yazdı. Makalede Batılıların 15 Temmuz ve sonrasıyla ilgili yanılgılarını anlattı.

Bir Avusturya televizyonuna mülakat verdi. Sunucunun kendisini Erdoğan aleyhinde konuşturma çabasını “Erdoğan darbenin püskürtülmesinde merkezi bir rol aldı. Bu zamana kadar kendisine aşırı eleştirel gözle bakanlar gözünde bile itibar sahibi oldu” diyerek püskürttü.

*

Mesut Yılmaz, aynı gayeyle ABD’ye gidiyor.

23 Eylül’de New York’ta düzenlenecek panelde moderatörlük yapacak.

Panelin amacı: 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak uluslararası kamuoyunun ve medyanın doğru bilgilendirilmesi.

Panelin düzenleyicisi: Bahçeşehir Üniversitesi’nin sahibi Enver Yücel’in girişimleriyle kurulan Global Policy Institute...

Panelin önemi: Aynı tarihte New York’ta Birleşmiş Milletler’in yıllık genel kurul toplantıları yapılacak ve dikkatler burada olacak.

*

“Vatan hizmeti” söz konusu olduğunda...

Yaklaşım farklılıklarını, görüş ayrılıklarını falan bir tarafa bırakıp hizmete koşan Mesut Yılmaz’a gerçekten bravo!

TAVLADA ÇOK İYİ DEDİLER

SON zamanlarda gözüm, “tavlada usta” diye bilinenlerin üstünde.

Yakaladım mı bırakmıyorum.

*

Mesut Yılmaz da tavlada bayağı iyiymiş.

Bilimsel oynarmış.

Acayip ustaymış.

İyi zar atarmış.

Bir efsaneymiş.

Falan...

*

“Var mısınız” dedim.

“Git işine” der gibi, “yazık olacak sana” der gibi, “oynarken sıkılır mıyım acaba” der gibi baktı...

Fakat ısrarlarım sonucu masaya oturdu.

*

Sonuç?

5’e 4 yenildi.

Ben yenilseydim takım elbise kazanacaktı.

O yenildi ve sadece gayet centilmen bir şekilde elimi sıkarak tebrik etmekle yetindi.

HİLLARY İLE TRUMP ARASINDAKİ 5 FARK

1 - HILLARY kötünün iyisi... Trump kötünün kötüsü...

*

2- Hillary bedenen hasta... Trump ruhen hasta...

*

3- Hillary biraz FETÖ’cü... Trump FETÖ’cüden beter...

*

4- Hillary korkunç yalancı... Trump korkutucu dürüst...

*

5- Hillary dünyayı şık biçimde tarumar edecek... Trump kaba biçimde.

BİR KİTAP TAVSİYESİ

SAHABE DÖNEMİ  İKTİDAR KAVGASI

PROF. Ahmet Akbulut’un yazdığı “Sahabe Dönemi İktidar Kavgası/Alevi Sünni Ayrışmasının Arka Planı” adlı kitabı hararetle tavsiye ediyorum.

*

Kitapta şu hayati soruların cevabını bulacaksınız:

Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali neden öldürüldü?m Hariciler, IŞİD’e ne kadar benziyor?

Muaviye hangi dini anlayışı hangi nedenden körükledi?

Hz. Ali, Muaviye karşısında neden yenildi?

Hz. Peygamber’den sonra Müslümanlar neden birbirine girdi?

Siyasi tutumlar, dini düşünceyi nasıl etkiledi?

GÜNDEMDEKİLER

ECEM UZGÖR: Tipi hususunda tüm ülkenin birlik ve beraberlik içine girmesine katkıda bulunmuş en iyi model yarışmasında Türkiye’yi temsil eden şahıs.

*

METİN KÜLÜNK: “AK Parti içindeki FETÖ’cüler” meselesinin peşini bırakmayan AK Parti milletvekili Metin Külünk son dönemin parlayan yıldızı haline gelmiş durumda.

*

SİNAN ÇETİN: Oğlu Rüzgar için hiçbir şey yapmasa, işi akışına bıraksa... Rüzgar’a çok daha büyük bir iyilik yapmış olacak.

*

FUAT AVNİ: “Korkma, titre” diyen bu adamdan kaç gündür “çıt” yok? Hesaplayan var mı?

*

ÇELİK ERİŞÇİ: Enis Batur’un yazdığı kitabın adını şöyle değiştiriyorum: “Çelik büyük bir şaka, sevgili Frank, ama ona ne kadar gülebiliriz?”

*

REZA ZARRAB: “Bütün bunlar bana FETÖ’nün bir oyunudur” diye ne zaman savunma yapacak acaba?

*

ERTUĞRUL KÜRKÇÜ: “Kendi öz savunmamızı oluşturmalıyız” demiş. Ne yapacak acaba? İnzibat falan mı yazılacak?

*

AHMET DAVUTOĞLU: Yüzüne karşı sürekli “Gürcan Balık... Özel kalem müdürün... Senin yüzünden tutuklu...” demek geliyor içimden.

*

AHMET NECDET SEZER: Cumhurbaşkanlığı yapmış bir ismin bunca olay karşısında hâlâ suskunluğunu muhafaza etmesi size de garip gelmiyor mu?

BİR HDP’Lİ ÖLDÜRÜLSEYDİ

HDP’li bir siyasetçi, sokak ortasında küçücük çocuğunun gözleri önünde katledilseydi...

HDP’nin en dış çeperlerinden bile nasıl bir ses gelirdi?

*

AK Partili bir siyasetçi olan Ahmet Budak, Şemdinli’de çocuğunun gözü önünde PKK’lılar tarafından katledildi.

HDP ve destekçilerinden nasıl bir ses geliyor?

*

Başka sorum yok.

Tanık sizin.

KEMAL BEY! ŞU ELÇİYE BİR ÇİFT LAF DA SİZ SÖYLESENİZ

“BU bizim iç işimiz, hiç kimse karışamaz, istediğimiz gibi yaparız” tutumunu gayet sorunlu bulsam da...

Şu Amerikan Büyükelçisi’nin sömürge valisi edasıyla Türkiye’ye ders vermesi hiç hoşuma gitmiyor.

*

Bu nedenle...

Elçi’ye laf sokuldukça... Yüreğim soğuyor.

*

Fakat Kemal Bey neden susuyor?

Neden bir çift laf da Kemal Bey’den gelmiyor?

Neden Deniz’lerin, 6. Filo direnişlerinin yolundan gidenlerin de ruhları şad edilmiyor?