Merkez Bankası eski başkanından trol yaratan karanlık
Benim gözümde Durmuş Yılmaz...
- Ciddiye alınacak bir adamdı.
- Bir ağırlığı vardı.
- Söylediği söz bir değer taşırdı.
*
Ve fakat...
Geldiği son noktada...
Trol oldu çıktı Durmuş Yılmaz.
*
Olay şu:
*
AK Parti iktidarları döneminde Merkez Bankası başkanlığı yapan, daha sonra politikaya atılıp İYİ Parti’den milletvekili olan Durmuş Yılmaz...
Geçen cuma günü...
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada şöyle dedi:
*
“Ben sizleri bu gece saat 12.00’den sonra teyakkuza davet ediyorum. Resmî Gazete’yi takip etmenizi tavsiye ediyorum. Bu gece bir şey olabilir. Olduğu zaman da Türk lirasının üzerine nasıl daha fazla bir sıkıntının geleceğini görürsünüz. 12.00’den sonra Resmî Gazete’yi takip edin diyorum ve herkese iyi hafta sonları diliyorum.”
*
Bu sözleri işiten kim varsa...
“Durmuş Bey söylüyorsa doğrudur, Durmuş Bey ciddi adamdır, Durmuş Bey trol değildir, Durmuş Bey’in bir ağırlığı vardır” falan diyerek...
Gecenin köründe Resmî Gazete’nin başına üşüştü.
O kadar ki...
Resmî Gazete’nin sitesi çöktü.
*
Peki sonuç?
*
Püffff!
Yok. Durmuş Yılmaz’ın işaret ettiği türden bir şey yok.
Hiçbir şey yok!
*
Öyle bir karanlıktayız ki...
- Sözünün kıymeti olan kim varsa...
- Ağırlığı olan kim varsa...
- Ciddiye alınabilecek kim varsa...
Kendisini patlatıyor.
FIKRA GİBİ MİLLETİZ
TOKAT’ın Reşadiye ilçesine bağlı Bostankolu köyü...
Çiftçi Şener Yıldız, ahırda temizlik yaptıktan sonra karşısına çıkan ayının saldırısına uğruyor.
*
Ve hastane odası...
Şener Yıldız, kolu bacağı sarılı şekilde yattığı yerden medyaya demeç veriyor.
Söylediği söz şu:
*
“Beni bu hale getirdi ama siz bir de ayıyı görün. Ayı daha perişan.”
*
Fıkralarla yaşayan ve fıkraları yaşatan bir milletiz vesselam.
YAPMA BUNLARI, YAPMA
- Mikro sıkıntılardan söz edenlere makro projelerden söz etme.
*
- Pahalılıktan şikâyet edenlerin karşısına havalimanları ya da köprülerle çıkma.
*
- Kur artışından endişe edenlere “Ama yol yaptık” deme.
LÜTFİ ELVAN, HEYHAT!
BAZI siyasetçilerimizin en temel hatası şudur:
*
- Susmaları gerektiğinde konuşurlar.
- Konuşmaları gerektiğinde ise susarlar.
*
Ekonomi Bakanı Lütfi Elvan, kişisel tarihinde belki de en konuşması gereken zamanlardan geçiyor.
*
Fakat heyhat!
Susuyor babam susuyor!
MİLLET İTTİFAKI ADAY BAROMETRESİ
- KEMAL KILIÇDAROĞLU: Yüzde 45
- EKREM İMAMOĞLU: Yüzde 40
- MANSUR YAVAŞ: Yüzde 15
BRE AMAN! BU NE İŞTİR
- Hiçbir gazeteci, gençlere gazetecilik mesleğini önermiyor.
*
- Şehri terk edip bir kıyı kasabasına yerleşen, ertesi yıl yenik biçimde şehre dönüyor.
*
- Hiçbir evli erkek, evliliği tavsiye etmiyor.
*
- Sosyal medyadan para kazananlar bile sosyal medyadan memnun değil.
*
- Hiçbir yeni film, yeniymiş gibi değil.
*
- Büyük sükse yaparak açılan hiçbir restoran, uzun süre ayakta kalamıyor.
*
- Hiçbir doktor, başka bir doktorun dediğini demiyor.
RAGIP’IN ÇAKALLIĞI
BİR Ragıp var. Meşhur oldu. Eşini kurşunladı. Eşi de ağır yaralı halde kanıyla yere “Beni Ragıp vurdu” yazdı. Ragıp da buradan şöhreti buldu.
*
Bugün Hürriyet’in manşetinde Ragıp’la ilgili son gelişmenin haberi var.
*
Savcı, Ragıp’ın 39 yılla cezalandırılmasını isteyince...
Bu Ragıp...
Beş kurşunla ağır yaraladığı eşine...
“Aşkım, sevdam” falan diye aşk mektupları gönderip “Affet beni” diye yalvarmaya başlamış.
Hatta mektuplarından birinde “Sen çikolata seviyorsun diye ben çikolata yemiyorum” diye de yazmış.
*
“Çakallık” diye bir tabir var ya...
Bu tabiri açıklamak ve anlatmak için uzun uğraşlar vermeye gerek yok.
Çakallık, Ragıp’ın yaptığı şeydir deyip geçebiliriz.
