Meral Akşener’in ‘Aday değilim’ demesi iyi mi oldu, kötü mü oldu?

Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?

*

Millet İttifakı yanlıları, bu soru etrafında yapılan televizyon tartışmalarından, yazılan gazete yazılarından ve tabii üretilen bin türlü spekülasyondan çok rahatsız oluyorlar.

*

Bir siyaset gözlemcisi olarak kendilerine sesleniyorum:

*

Hiç rahatsız olmayın. Bu sizin için iyi bir şey!

*

İyi bir şey çünkü...

- Gündemde kalıyorsunuz.

- Bir gerilimin odak noktası oluyorsunuz.

- Dikkatleri üzerinizde topluyorsunuz.

- Gözler kısılıp hep size bakılıyor.

*

Bu açıdan baktığımızda...

Meral Akşener’in, “Ben aday değilim” demesi...

Tansiyonu bir nebze de olsa düşürebilir ve Millet İttifakı’nın dikkat merkezi olma özelliği, birazcık da olsa örselenebilir.

BİLFEN’E TANIŞMA ZİYARETİ

PANDEMİ, herkes gibi beni de süper asosyalleştirdi. Karantinada edindiğim eve kapanma alışkanlığını hâlâ atamadım üzerimden. Ender dışarı çıktığım günlerden birinde Bilfen Okulları’nın kurucusu Osman Öztürk’ü ziyarete gittim.

*

İlk gördüğüm anda ısındım Osman Bey’e.

Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, sadece işine odaklanmış, işini iyi yapmaktan başka bir amacı olmayan bir eğitimci Osman Öztürk.

Osman Bey’in bu özellikleri, eğitim alanında Bilfen’in kendini kanıtlamış bir markaya dönüşmesini sağlamış.

*

Osman Bey’le Bilfen’in genel müdürlük binasında buluştuk.

Bina, 155 yıllık Altunizâde İsmail Zühtü Paşa Köşkü.

Çok zengin bir tarihi var bu köşkün.

Düşünün: Nâzım ile Piraye, bu köşkte yaşamış bir süre. Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı piyesi, bu köşkte sahnelenmiş.

*

Ve köşkün her köşesinde sanat eserleri... Tablolar, hatlar, İznik çinileri, tarihi değeri olan cam şişeler, tombaklar, eski yeni Türk ressamlarının eserleri... “Biz bu işe merhum Erdoğan Demirören Bey’in öncülüğünde girdik. Pirimiz odur” dedi Osman Bey.

*

Gelelim sohbete... Osman Öztürk, konuşkan biri değil. Ben de değilim. Yani sohbetimiz gürül gürül akmadı. Ama ben memnundum. Lüzumsuz konulara girmemiş olduk hiç değilse. Hele siyasete hiç dalmadık.

*

Sohbetimizden sadece şu kısmı aktarmakla yetinmek istiyorum:

*

Başarısını kanıtlayan okullar kurmuş, kurduğu okulları alanında en tepeye çıkarmış Osman Bey’e sordum:

“Eğitim sorunu nasıl çözülür?”

Cevap verdi:

“Öğretmenle. Eğitimin başı da, ortası da, sonu da iyi yetişmiş öğretmendir.”

NEJAT İŞLER’DEN ALTINI ÇİZDİĞİM BİR CÜMLE

CUMHURİYET’TE okudum röportajı.

Şöyle demiş Nejat İşler:

*

“Yeni tanıştığım birinin, benim hakkımda ilk hissettiği şey hayal kırıklığı oluyordur herhalde.”

*

İddia ediyorum:

Türk sanat ve magazin aleminden, son günlerde bu denli içtenlikli, bu denli dobra, bu denli hesapsız-kitapsız bir cümle çıkmamıştır.

BUNUN İÇİN RAPOR MU HAZIRLANIR YAHU?

AK Partili milletvekilleri, rapor hazırlamışlar.

Raporlarında söyledikleri şey şuymuş:

*

“Vatandaşın gündemi, hayat pahalılığı.”

*

Beş yaşındaki çocukların bildikleri bu hakikati saptamak için rapor hazırlamaya ne gerek var ki?

YÜZDE YÜZ KATILIYORUM

MUSTAFA İslamoğlu şöyle yazmış:

*

“Eğer ibadetler bizi daha merhametli, daha akıllı, daha iradeli, daha şefkatli, daha iyi, daha insan, daha kaliteli yapmıyorsa o ibadet ibadet olmaktan çıkmıştır. Âdet olmuştur, ayin olmuştur, ritüel olmuştur. Dahası anlamını ve amacını kaybederek zayi olmuştur.”

*

Yüzde yüz katılıyor ve altına imzamı atıyorum.

İLHAN KESİCİ ADAY OLURSA

VE yine “İlhan Kesici aday olacak” sezonu açıldı.

*

Dün bütün gün İlhan Kesici’nin Millet İttifakı’nın adayı olabileceği yönünde spekülasyonlar yapıldı.

*

İlhan Kesici aday olur seçilirse...

Ne âlâ!

*

Ama İlhan Kesici aday olur, seçilemezse...

Yüzde 50’ye yakın oy almış bir isim olarak...

Tıpkı Muharrem İnce gibi yapıp “Ben yüzde 50’ye yakın oy almış biriyim, partiyi bana teslim edin” diyebilir.

VE İŞTE SEZAİ KARAKOÇ

İSTANBUL Üniversitesi, Sezai Karakoç’a fahri doktora vermiş. İbrahim Kalın da fahri doktora teslim töreninde yer almış. İbrahim Kalın’ın paylaştığı fotoğraflarda gördüm Sezai Karakoç’un bu güzel fotoğrafını.

*

Ve bu fotoğrafın altına Sezai Karakoç’tan şu dizeleri yazmak istedim:

*

Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı / Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum / Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın / Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum / Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum