Menzil ve Babacan

Ali Babacan, şöyle bir taziye mesajı paylaştı:

*

“Ebediyete irtihal eden, ülkemizin tasavvuf önderlerinden Seyyid Abdulbaki Erol’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.”

*

Paylaşımın altına şöyle bir baktım. Oooo! Tam bir CHP isyanı.

*

“Biz bu adama mı oy verdik?” demeler... CHP yönetimine isyan etmeler... “Bu adam bizim sayemizde Meclis’e 15 milletvekili soktu” diye çıldırmalar...

*

Bu isyanın psikolojik / sosyolojik arka planında Ali Babacan’ın seçimden önce izlediği politik çizgi var.

*

Ali Babacan, seçimden önce muhafazakâr mahalleye seslenmek yerine CHP tabanına kendini sevdirmeye çalışıyordu. Bütün mesajlarını sekülerlere veriyordu. “Ben AK Partililer gibi değilim” algısına abanıyordu. “Beyaz” ve “elitimsi” bir tipleme çiziyordu.

O kadar ki bazı CHP’liler Babacan’ın neredeyse “seküler bir abi”ye dönüştüğüne inanmaya başlamışlardı.

*

Taziye mesajına yönelik isyanın bu kadar büyümesinin nedenlerinden biri de bu sanırım.

AB’YE DÖNÜLÜNCE

Lafı hiç uzatmayacağım.

Ben mutlu oluyorum.

AŞIRI SICAKTA MIRILDANDIKLARIM

- Sanki İstanbul’da değil de Cidde’deyiz.

*

- Esmiyor, esse de sıcak esiyor.

*

- Bütün buluşları unutun. En devrimci buluş, klimadır.

*

- Buharlaşarak yok olabiliriz, o derece yani.

*

- Önüme çıkan herkesle havanın durumunu konuşmak istiyorum.

FİLM KONUSU KALMADI

Baksanıza:

- “Barbie” adıyla oyuncak bebeğin filmini yapıyorlar.

- “Air” adıyla spor kıyafet markasının filmini yapıyorlar.

*

Konular bu kadar tükenmiş olabilir mi gerçekten?

BEN BİLE BU KADAR HIZLI OLACAĞINI BEKLEMİYORDUM

Düne kadar sağdan soldan işittiğimiz cümleler şunlardı:

*

Millet İttifakı bitti. İYİ Parti artık CHP’yle bir araya gelmez. Akşener, CHP’ye karşı zehir zemberek.

*

Bense temkinli gidiyor, “Acele karar vermeyin, yakında barışırlar, yeniden birleşirler” deyip duruyordum.

“Yakında” derken de en az iki üç ay sonrasına işaret ediyordum.

*

Dün Kılıçdaroğlu ile Akşener’in bir araya geldiklerini görünce...

“Ben bile barışmanın bu kadar hızlı olacağını düşünmüyordum” diyerek tebessüm ettim.

KAFTANCIOĞLU HAKLI

Ekrem İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu hakkında “Erkek olsaydı onunla başka türlü konuşurdum” demiş.

*

Kaftancıoğlu, bu muhteşem pası şık bir gole çevirmiş.

*

Kaftancıoğlu’nun “Bugünlerde siyaset yaptığını zanneden kimi ‘errkek siyasetçilerin!’ biz kadınlara yönelik cinsiyetçi ifadeler kullandıklarını görüyorum” diye başlayan açıklamayı okuyunca...

Bir kapak sesi işittiğimi itiraf ediyorum.

TANJU ÖZCAN’IN YAPTIĞI KILIÇDAROĞLU’NA YARADI

Tanju Özcan’ın Bolu’dan Ankara’ya yürüyüşü Kılıçdaroğlu’nun lehine bir gelişmeye dönüştü.

Nasıl mı?

Şöyle:

*

Tanju Özcan, CHP Genel Merkezi önünde...

Kemal Bey’e küçültücü sıfatlarla hitap etti, eline aldığı bir koltuğu otobüsün üzerinden attı, eleştirilerini belli bir düzeyde tutmasını bilemedi, üslubunu ayarlayamadı.

*

Ve bütün bunlar, Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini arzu edenlerin bile tepkisini çekti.

“Ama Tanju Özcan’ın yaptığı da hiç olmadı. Siyaset bu mudur yani? Çok ayıp” tarzı tepkiler durmak bilmedi.

*

Kısacası Kemal Kılıçdaroğlu, durup dururken Tanju Özcan mağduru olarak azıcık da olsa prim yapmış oldu.

ŞİDDETLİ TAVSİYELER

m Siyasete kendini fazla kaptırma, kaptırma, kaptırma.

*

- Beklenti çıtasını düşür, düşür, düşür.

*

- Bilmiyorum demeyi öğren, öğren, öğren.

*

- Seçim sonuçlarına dair hayal kurma, kurma, kurma.

*

- Kimseyi “dedem, pirom” falan diye göklere çıkarma, çıkarma, çıkarma.

*

- Hiçbir partinin esiri, kölesi, marabası olma, olma, olma.