Melih Gökçek bu saatten sonra neler yapabilir?

Öyle bağladı ki kendisini Tayyip Erdoğan’a... Bırakın isyan etmeyi, sitem etmeye bile hakkı yok.

*

Ak Parti aleyhinde çalışır mı?

Ortam öyle namüsait ki... Bırakın aleyhte çalışmayı, “inşallah kaybederler” diye içinden bile geçiremez.

*

Pazarlığa oturabilir mi?

Öyle bir kıskaç altında ki... Bırakın pazarlığa oturmayı, “merhamet, azıcık merhamet istiyorum” bile diyemez.

*

Başka bir partiye geçebilir mi?

Nereye geçecek? CHP’ye mi? Güldürmeyin beni.

*

Oğlu Osman’la ilgili pazarlık yapabilir mi?

Ne oğlu? Ne Osman’ı? Ne pazarlığı? Bırakın Osman için bir şeyler talep etmeyi... Adını bile anamaz.

*

Ankara’dan bağımsız aday olabilir mi?

Bırakın yeltenmeyi... Aklından bile geçirmez.

*

Vuruşarak çekilebilir mi?

Kadir Abi tarzı nezaketen çekilmese de... İçine atarak çekilir.

*

Yüzünü buruşturabilir mi?

Kendisini “ümmetin parçası”, Erdoğan’ı da “ümmetin lideri” olarak gören birinin yapacağı bir şey değildir bu.

*

İyi de o zaman ne yapacak bu adam?

Bunların dışında ne kaldıysa onu yapacak... Yani hiçbir şey...

MELİH GÖKÇEK’E ŞARKI TAVSİYELERİ

- EŞYALAR toplanmış seninle birlikte/Anılar saçılmış odaya her yere...

- Mihrabım diyerek sana yüz vurdum.

- Yazıklar olsun yazıklar olsun/Kaderin böylesine yazıklar olsun.

- Kendim ettim kendim buldum/Gül gibi sararıp soldum.

- Git, git, git... Me... Dur ne olursun.

- Doymadım doyamadım sevmelere seni ben...

BU ADAMIN REKTÖR OLMASI ATEŞTE YANMAKTAN BİLE DAHA KORKUNÇ

VAAZ veren hocaların, imamların, vaizlerin...

Kafayı seksle, kadınla, kadın kıyafetleriyle falan bozması yetmezmiş gibi...

Şimdi de rektörler başladılar kadından, kadın eli sıkmaktan falan söz etmeye...

*

Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mustafa Talha Gönüllü şöyle demiş:

“Kadınla tokalaşmak, ateş tutmaktan daha korkunç.”

*

Ben de diyorum ki:

Bu adamın rektör olması, olabilmesi...
Ateşte yanmaktan bile daha korkunç.

SON DAKİKA

MEĞER Adıyaman Üniversitesi Rektörü kadın eli sıkıyormuş... Bu fotoğraf son anda geçti elime... Rektöre bir ayeti hatırlatmak isterim. “Niçin yapmadığınızı söylüyorsunuz?”

BAYKAL’A NAZARIM DEĞDİ

GEÇEN yaz Bodrum’da bir yemek yedik Deniz Baykal’la.

*

Öyle enerjik, öyle dinamik, öyle genç görünüyordu ki...

Yarışsak beni geçerdi.

*

Arkasından da bayağı bir atıp tutmuştuk, “Fakat ne sağlıklı görünüyor adam be!” falan diye...

*

Hastaneye kaldırıldı haberini duyunca...

Büyük bir suçluluk duygusuyla “Nazarım değdi” dedim.

*

İşin sevindirici tarafı şu: Pek ciddi bir şey değilmiş.

Geçmiş olsun Deniz Bey.

CANAN HOCA! HÖŞMERİMİ MEŞHUR ET

BALIKESİR’de “Zaman” markalı bir höşmerimci var.

Muazzam höşmerim yapıyorlar.

10 gündür dadandık bu höşmerimciye...

Paket paket sipariş veriyoruz, kargoyla gönderiyorlar.

*

Buradan Canan Karatay’a sesleniyorum:

Canan Hocam!

Lahana turşusunu meşhur ettin, kelle paçayı meşhur ettin, tereyağını, yumurtayı meşhur ettin, lahmacunu bile meşhur ettin.

Azıcık da şu bizim höşmerime bir omuz at.

ADNAN OKTAR’I KISKANMAK

DÜNKÜ yazımda Adnan Oktar’ın tekne fotoğrafına dil uzattım diye...

Müritleri laf saydırdı bana.

*

- Hocamız yakışıklı...

- Hocamız kültürlü...

- Hocamız aslan gibi...

- Hocamız kapılardan sığmıyor.

- Hocamız dünya nimetlerinin hakkını veriyor.

Diyen müritler, en sonunda da şu hükmü verdiler:

“Ahmet Hakan, Adnan Hocamızı kıskanmasın da ne yapsın?”

*

Müritler haklıdır.

Hem de yerden göğe kadar.

*

Düşünsenize:

Benim bir tek kediciğim var, o da aha şu Sekter.

Ben kıskanmayayım da ne yapayım?

CİNGÖZ RECAİ’NİN KARNESİ

HAVASI: Gayet iyi... TEMPOSU: Çok yüksek... KENAN İMİRZALIOĞLU: Oyunculuk gücünü acayip geliştirdi. Kılıktan kılığa girişi falan süper... HALUK BİLGİNER: Filmin en sağlam dayanaklarından biri... Adının hakkını veriyor... YÖNETMEN: Onur Ünlü, kendi tarzını bu filme de yansıtmış... Peyami Safa’ya selam çakmış... MERYEM UZERLİ: Rolünü kendine yakıştırmasını başarmış. Çok iyi!

HAYRET EDİYORUM

KADİR Abi gidince İstanbul’da... Melih Gökçek gidince Ankara’da oyların coşacağını zannediyorlar ya...

Hayret ediyorum.

¡

Daha düne kadar “Haşdi Şaabi” aleyhinde konuşanlar, şimdi bir anda “Haşdi Şaabi” taraftarı oldular ya...

Hayret ediyorum.