Paylaş
Neden?
Nedenini tam olarak izah edemeyeceğim.
“Bazen nedensiz de sempati beslenir” deyip geçiyorum.
*
Fakat yaptığı son çıkışlara çok net itirazım var.
*
Muhalefet kanallarından birinde şöyle demiş Müjdat Gezen:
*
“Onlar Mehter Marşı’yla gidecekler, biz de İzmir Marşı’yla geleceğiz.”
*
Burada da kalmamış.
Atatürk’ün düşman ordularıyla ilgili olarak söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözünü, mevcut iktidara uyarlamış.
*
Bütün bunlardan ne çıkar?
Ne çıkacak?
Muazzam bir kutuplaştırma çabası çıkar.
*
Oysa 20 yıldır yaşadıklarımız bize şunu gösterdi:
Türkiye’de kutuplaşma, muhalefete değil iktidara güç kazandırıyor.
*
İktidara yönelik eleştirel tutumu olanlar, Müjdat Gezen’in yaklaşımlarına benzer yaklaşımları görünce...
Derhal iktidara yönelik eleştirel tutumlarını paranteze alıyorlar ve her şeye rağmen iktidar cephesinde yer almaya karar veriyorlar.
*
Durum böyle olduğu halde...
Müjdat Gezen ve Müjdat Gezen gibiler neden kutuplaştırmaya omuz veriyor olabilirler?
*
Aklıma tek bir neden geliyor.
O da şu:
*
Sanırım alkış istiyorlar.
Kimden istiyorlar alkışı?
Kendileriyle aynı duygu dünyasında olan kalabalıklardan... Yani kendi mahallelerinden.
*
- Biz ve onlar ayrımı yaparak.
- Rövanş hülyaları görerek.
- Erken zafer naraları atarak.
- Mehter Marşı’nın karşısına İzmir Marşı’nı çıkararak.
- “Onlar gidecek biz geleceğiz” diye bağırarak.
Alkışı kapıyorlar.
Ama kaptıkları o alkış, iktidar cephesinin bütünleşmesine ve dağılmamasına yol açıyor, farkında değiller.
Ya da farkındalar ama kendilerini durduramıyorlar.
*
Neyse... Neyse...
Ben asıl işin şu kısmındayım:
60 yıldır alkış alan ve alkışa doymuş olan Müjdat Gezen’in hâlâ alkış peşinde koşmasına ne demeli?
FERDİ TAYFUR MÜSLÜM GÜRSES
BU iki sanatçıyı küçümseyen, aşağılayan bir yaklaşım gördüğümde...
Kafam bozuluyor ve hemen bu iki sanatçıdan şarkılar dinliyorum.
Çok iyi geliyor.
Size de tavsiye ederim.
İLHAN DANER ADINI DUYUNCA
İLHAN Daner vefat etmiş.
Sessizce çekip gitmiş aramızdan.
Herkes dizilerini hatırlıyor Daner’in ama ben filmlerini hatırlıyorum.
*
Bu arada İlhan Daner ismini duyunca...
Gözümün önünden şu oyuncular geçti:
Ünsal Emre, Sermet Serdengeçti, Kâzım Kartal, Tarık Şimşek, Behçet Nacar, Hadi Çaman, Salih Kırmızı, Mete İnselel.
*
Hey gidi hey!
Hatırlayan var mı bu isimleri?
BEN BİR PLUVİOFİLİM
LATİNCE “pluviofil” kelimesi, “yağmur seven” anlamına geliyormuş.
*
Yağmurun yağmasından hoşlanan, yağmurlu havalarda mutlu olan ve yağmur yağdığında huzur bulan kişilere “pluviofil” deniliyormuş.
*
Islak sokakların kokusuna, gökyüzünün griliğine, çatıya vuran yağmur damlalarının sesine meftun biri olarak...
“Ben tam bir pluviofilim” diyorum.
MERKÜR RETROSU
MERKÜR retrosu varmış.
İlişkilere dikkat etmek gerekirmiş.
Elektronik eşyalar arıza çıkarabilirmiş.
*
Şöyle bir yokladım kendimi:
*
Eşim dostumla ilişkilerim fevkalade iyi... Elektronik eşyalarımın tümü zehir gibi... Sinema makinem pırıl pırıl... Dostluklara yaklaşımım süper pozitif... Depresyon oranım sıfıra yakın...
*
Yani demem o ki...
Yemişim Merkür’ünü, retrosunu.
TÜRKİYE’DE EN ÇOK OKUNAN KİTAPLAR
İLK sekizi veriyorum:
*
BİR: Kürk Mantolu Madonna (Sabahattin Ali) İKİ: Küçük Prens (Antoine de Saint-Exupéry) ÜÇ: Satranç (Stefan Zweig) DÖRT: Dönüşüm (Franz Kafka) BEŞ: Şeker Portakalı (Jose Mauro de Vasconcelos) ALTI: Simyacı (Paulo Coelho) YEDİ: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Stefan Zweig) SEKİZ: Uçurtma Avcısı (Khaled Hosseini).
*
YORUMUM: Bazı kitaplar çöp olsa da fena bir liste değil. “İlk on kitap listeni yap” deseler, gönül rahatlığıyla en azından yarısını alırım listeme... Yerli yazarlara yüz verilmemesi üzücü tabii. Ama yine de memnunum. Belki de daha kötüsünü bekliyordum, o yüzden memnunum.
NEDEN? NEDEN? NEDEN?
- Sokak röportajlarındaki politik tartışmaların tümü, neden “Cebindeki telefonu göster” cümlesiyle sonuçlanıyor?
*
- “Yoldayım, geliyorum, beş dakikaya oradayım” denildiğinde neden mutlaka bir saat sonra geliniyor?
*
- Çalıkuşu, Yaban, Sinekli Bakkal gibi romanlar, neden bir kere sadeleştirilmesi yetmiyormuş gibi sadeleştirildikçe sadeleştirilirler?
Paylaş