Mansur Yavaş üzerinden Akşener’i köşeye sıkıştırmak

Mansur Yavaş, yeniden CHP’nin Ankara adayı olacağını açıklamıştı.

Haberin Devamı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise “Mansur Yavaş partimizin adayıdır” diyerek bu adaylığı resmen ve alenen ilan etti.

*

Kılıçdaroğlu, Yavaş’ın adaylığını ilan ederek Meral Akşener’e şöyle demiş oldu:

*

Valla Meral Hanım, hiç kusurumuza bakma. Biz Ankara’da adayımızı belirledik, açıkladık, ilan ettik. Size sormaya da hiç lüzum görmedik. Bundan sonrası artık sizin bileceğiniz iş. Pazarlık, ittifak arayışı falan yok. Eliniz mecbur Mansur Yavaş’ı destekleyeceksiniz. Nasıl olsa Ankara’da ayrı bir aday çıkarmaya cesaret edemezsiniz. Evet, emrivaki yaptık. Evet, faka bastırdık.

Mansur Yavaş üzerinden Akşener’i köşeye sıkıştırmak

*

Peki bu meydan okumaya karşı Meral Akşener, “Restine rest... Ben de Ankara’da partimin adayını çıkarıyorum” der mi?

Haberin Devamı

Hiç sanmıyorum.

Peki ne yapar? Sanırım sırasıyla şu iki şeyi:

*

- ÖNCE: Çok sinirlenir, çok öfkelenir, saygısızlığa maruz kaldığını düşünür. Hem Yavaş’a hem Kılıçdaroğlu’na gönül koyar.

*

- SONRA: Seçim tarihinin yaklaşmasına doğru Ankara’da Mansur Yavaş’a güçlü bir destek açıklaması yapar.

 

HAYATIN PAHALI OLMADIĞINI HİSSETTİREN TEK ÜRÜN

Hayat pahalılığı sorunumuz var. Bütün ürünlerin fiyatı yüksek. Mehmet Şimşek ve ekibi, buna savaş açmış durumda. Çözüm yolu arıyor.

*

Fakat bu arada hayatın pahalı olmadığını hissettiren bir ürün var piyasada: Şeyma’nın kitabı.

5 lira abi 5 lira.

Hahahahahah!

TANIMADIĞIM NUMARA ARADIĞINDA TEREDDÜTLER

- Ya günümü mutlu geçireceğim bir haber alacaksam? Açmalı mıyım, açmamalı mı?

*

- Belki de borç isteyecek biri arıyordur. Aman açmayayım.

*

- Ya piyangodan büyük ikramiyeyi kazandıysam? Acaba açsam mı?

*

- Belki de hiçbir sosyal yönü olmayan tamamen kişisel bir dert dinleyeceğim. Aman kalsın.

*

- Ya uzun süredir beklediğim telefon buysa? Kaçırmasam mı acaba?

*

- Belki de bana rehber muamelesi çekip bir telefon numarası isteyecektir. Hafazanallah!

YILMAZ GÜNEY RACONU

Küresel çapta insanlığın şöyle bir esaslı sorunu var:

*

Haberin Devamı

Şahane filmler yapan, muhteşem romanlar yazan, muazzam müzik eserlerine imza atan, oyunculukta zirvenin zirvesine ulaşan bazı sanatçıların özel hayatlarına bakıyoruz:

Kadın dövme onlarda... Magandalık onlarda... Taciz, tecavüz onlarda... Hatta pedofili onlarda... Alkollü araba kullanarak adam öldürme onlarda... Silah külah işlerine merak sarma onlarda... Geçimsizlik, bencillik, kabalık onlarda... Ortaya koydukları eserlerle yaşadıkları hayat arasındaki uçurum onlarda...

*

Ne yapacağız bu durumda?

Bu sanatçıların hem kendilerine hem de eserlerine uzak mı duracağız? Filmlerini izlemeyecek miyiz? Şarkılarını dinlemeyecek miyiz? Romanlarını okumayacak mıyız?

Haberin Devamı

Yoksa hayatlarıyla eserleri arasında bir ayrıma mı gideceğiz?

Mansur Yavaş üzerinden Akşener’i köşeye sıkıştırmak

*

Bu tartışmalı ve sorunlu konuda benim bulabildiğim çözüm şudur:

*

Hayatları ile eserleri arasında bir ayrıma gitmek. Ama bunu yaparken de eserlerinin hatırına hayatlarındaki kabul edilemez yönlerin üstünü örtmemek.

*

Mesela Yılmaz Güney’den söz ederken...

Çok maganda bir adamdı. Kadın döverdi. Cinayet işlerdi. Silahla oynardı. Gaddarlık yapardı. Ama aynı zamanda da uluslararası çapta başyapıtlara imza atardı” demek, diyebilmek.

*

Yılmaz Güney olgusuna iki farklı bakış belirdi son günlerde.

Biri Murathan Mungan’ın “Yılmaz Güney’in yürüyüşüne övgüler düzen, magandalığının üstünü örten” bakışı... Diğeri de Farah Zeynep Abdullah’ın “Yılmaz Güney’in magandalığına işaret etmekten kaçınmayan” bakışı...

Haberin Devamı

Ben bu iki yaklaşımdan Farah Zeynep’in yaklaşımına daha yakınım.

*

Eğer Farah Zeynep, “Ama iyi sanatçıydı” demeyi ihmal etmeseydi...

“Daha yakınım” demez, “Görüşünün altına imzamı atarım” demeyi tercih ederdim.

CARİYE VE AHMAK

Ahmak bir adam... Başında sarık var... Sakalları uzun... Hoca mıdır? Bilmiyorum. Okumuş yazmış mıdır? Bilmiyorum. Sosyal medyada fetvalar veriyor... Videolar çekiyor... Sorulara cevap veriyor...

*

“Cariye” sorusu sorulmuş.

Ahmak adam, oturmuş buna cevap yetiştirmeye çalışıyor.

Ciddi ciddi...

Cariye şöyle satın alınırmış, cariyeyle şöyle ilişki kurulurmuş falan.

Mansur Yavaş üzerinden Akşener’i köşeye sıkıştırmak

*

Adamın aklına şöyle bir cevap vermek gelmiyor:

*

“Bu devirde ne cariyesi... Kölelik mi kaldı kardeşim. Bugünün konusu bu mu? Günümüzün derdi bu mu? Ne yapacaksın cariye fıkhını öğrenip? Ne işine yarayacak? Hıristiyan din adamlarına aforoz mekanizmasını soruyor musun? Cadı yakmaları falan? Onlara bunu sormuyorsun da bize niye soruyorsun? Bizi bu konularda konuşturup İslam aleyhine mavra konusunu mu çıkarmak istiyorsun? Yürü git işine. Ben bu oyunlara gelmem.”

*

Haberin Devamı

Böyle bir cevap vermeyi aklına getiremediği için kendisine “ahmak” diyorum.

Hatta az bile diyorum.

TABLO GİBİ FOTOĞRAF

Bir biçimde önüme düştü bu fotoğraf. Çok beğendim, çok samimi buldum, enerjisini çok yüksek buldum bu fotoğrafın.

Nerede, nasıl çekilmiş bu fotoğraf?

Mansur Yavaş üzerinden Akşener’i köşeye sıkıştırmak

Azıcık araştırınca buldum:

Emine Erdoğan, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin daveti üzerine belediyenin ekolojik köyünü ziyaret etmiş, lavanta hasadına katılmış,
kadınların başrolde olduğu üretim süreçlerine tanıklık etmiş, kadınları teşvik etmiş, üretilen ürünleri denemiş.

*

Emine Erdoğan’ın çevreci, sıfır atıkçı, doğal üretimci, plastik karşıtı, ekolojik tarım yanlısı tutumu çok kıymetli. Ama şu fotoğraftan yükselen organik bütünleşme de en az onun kadar kıymetli. 

Yazarın Tüm Yazıları