Manşet müdafaası

Yapmışlar.

*

Kiri, pası, kimyasalı, dumanı, atığı olmayan bir enerjiye yönelmişler mi?

Yönelmişler.

*

Güneşin insanlığa sunduğu nimetten elektrik üretecekler mi?

Üretecekler.

*

Projeleri tamamlandığında iki milyon kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacaklar mı?

Karşılayacaklar.

*

Doğaya zarar vermeden çevrecilik açısından takdire şayan bir işe imza atmışlar mı?

Atmışlar.

*

Avrupa’nın en büyük, dünyanın beşinci büyük güneş enerjisi santralını kurmuşlar mı?

Kurmuşlar.

*

Bunları kim yaparsa...

Hürriyet’e manşet olur.

*

Dostmuş, düşmanmış... Hasımmış, hısımmış... Sağcıymış, solcuymuş... Şuymuş, buymuş... Oraya mensupmuş, buraya mensupmuş...

Hiç ama hiç bakılmaz.

*

Dünkü Hürriyet’te attığımız “GÜNEŞ TOPLA TÜRKİYE İÇİN” manşetinin...

Tüm motivasyon kaynağı budur ve bundan ibarettir.

EKRANDA MİLLİ MAÇ SUNAN ARKADAŞLARA TAVSİYELER

- Vatan, millet, Sakarya edebiyatına fazla sarmayın. Yenilince fena oluyor.

*

- “Yapamadık, edemedik” demekten çekinmeyin. Sonuçta milli felaket yaşamıyoruz.

*

- Dostluğu, tatlı rekabeti aklınızdan çıkarmayın. Savaşta değiliz ki.

*

- Gerekirse rakibi takdir etmesini bilin. Gururlandığınızda etkiniz artar.

*

- Laf sokmaya, karşı takımı aşağılamaya çalışmayın. Gerek yok ki buna.

*

- Milli hisleri galeyana getirebilirsiniz tabii ki. Ama bir ölçünüz olsun.

*

- Golü yemişiz, moraller dipte. Siz de bu duruma uyum sağlayın.

*

- Kötü oyunu, iyi oyun gibi göstermeyin. Buna da gerek yok.

*

- Sonuçta futbol bu futbol... Fetih, gaza, savaş değil.

AŞI KARŞITLIĞINDA ORGANİZE KÖTÜLÜK AŞAMASINA GEÇİLMİŞ

KULAĞIMIZA gelen bilgilere göre...

Bazı aşı karşıtları, aşı randevusu alıp gitmiyorlarmış.

Niye?

Zar zor temin edilen aşıların, ziyan olmasını sağlamak için. Sistemi kilitlemek için. Yani sadece ve sadece kötülük yapmak için.

*

Bir insan, aşı karşıtı olabilir.

Bu nedenle de aşı yaptırmamayı tercih edebilir.

Toplumsal fayda açısından asla tasvip etmem ama bir şey de demem.

Nihayetinde kendi tercihidir.

Devlet, kolunu zorla açtırıp aşı yapacak değil.

*

Fakat bireysel aşı karşıtlığının, bu tür organize kötülük eylemlerine vardırılması büyük bir meseledir.

*

Meselenin bu boyutu...

Güzel güzel laf anlatılarak, “yapmayın etmeyin” denilerek, bilimsel ikna çabalarına girilerek falan çözülemez.

*

Polisiye tedbirlere ihtiyaç var.

Artık nasıl olacaksa... Hukukun devreye girmesi lazım.

Çünkü önleri alınmazsa bunlar daha da azacak gibi.

SORULDUĞUNDA VERDİĞİM CEVAPLAR

SORU: Sinovac mı? BioNTech mi?

CEVAP: BioNTech yokken Sinovac... BioNTech varken tartışmasız BioNTech.

*

SORU: Paris mi? Bakü mü?

CEVAP: Vizeydi, aşı karnesiydi, karantinaydı falan ne uğraşacağım. Kimlik kartıyla gidebildiğim mis gibi Bakü varken. Üstelik Bakü dediğin yer, o tarafların Paris’idir.

*

SORU: Bodrum mu? Çeşme mi?

CEVAP: İkisi de değil. İstanbul. Üstelik hava mis... Yağmur falan var.

ANKARA BELEDİYESİ’NİN YEMEKSEPETİ’NE RAKİP OLMASINA DAİR

- Önce hoşuma gitti. “Esnaf, komisyonsuz satış yapacak” falan dedim.

*

- Ama sonra bir arkadaşım, “Senin dükkânının karşısına devlet aynı işi yapan dükkân açsa... Vergi yok. Kira yok. Şu yok, bu yok. Bu hoşuna gider miydi?” dedi.

*

- “Hımmm” dedim. Kafam biraz karıştı. Fakat hemen devreye kamu yararını soktum. “Vatandaş, ucuza yemek yer” falan dedim.

*

- Onun da garantisi yokmuş. Vatandaştan ziyade esnaf bu işten kazançlı çıkarmış. Böyle dediler.

*

- Olaya daha köktenci yaklaşanlar ise beni liberal tezlerle sıkıştırmaya başladılar. Eski ülkücü Mansur Yavaş’ın sosyalist pratiklere yöneldiğini söyleyen bile çıktı.

*

- Sonra yakası acayip beyaz birkaç arkadaşım, “unicorn”, “start-up ekonomisi” gibi tabirlerle beni ezdikçe ezdi.

*

- Son durumumum şudur: Kafam iyice karışmış durumda. Kolayca “Hoşuma gitti” diyemez durumdayım.