Mahcup rantçı

Yeni dönemin yıldızı parlayan zenginlerinden Cihan Kamer, Futbol Federasyonu’nun merhum başkanı Hasan Doğan ve Kadir Topbaş’ın dünürü Mustafa Şevki Kavurmacı...

Eyüp’teki araziyi rant amaçlı kapatmışlardı...

Hadi diyelim ki...

Rantı elde etmek için bin türlü kumpas çevirdiler...

Ve gün geldi...

Kemal Kılıçdaroğlu diye biri çıktı ortaya...

Tekerlerine çomak soktu...

Ve böylece...

Bir telaş, bir panik söz konusu oldu...

"Eyvah! Kemal Kılıçdaroğlu bizim Eyüp’teki araziyle ilgili çevirdiğimiz katakulliyi fark etti... Biz hemen şu araziyi Futbol Federasyonu’na bağışlayalım... Böylece iddialar üzerimize yapışmasın" denilerek...

Arazinin apar topar bağışlanmasına karar verildi...

Diyelim ki...

Tam da böyle oldu...

Kavurmacı’nın iki yıl önce arazi ortaklığından ayrılmasını... Hasan Doğan’ın öteki dünyaya göçtüğünü... Cihan Kamer’in arazideki payının üçte bir olduğunu...

Ve daha başka "tartışmalı mevzuları" detay kabul edip geçelim...

* * *

Söyler misiniz?

Bu zamana kadar hangi iktidarın zenginleri, haklarında ortaya atılan bu türden iddialara karşı, töhmetten kurtulmak için böylesi bir fedakárlık hareketi çekebildi ki?

Adamlar, pekálá milletimizin unutkan hafızasına güvenerek "laga luga" ile olayı geçiştirebilirlerdi.

Ama bunu yapmadılar...

Bunun bir anlamı yok mu?

Büyük rantlar elde etmek için kumpas çevirmeye ahdedecek kadar gözü dönmüş bir ekip, bir iddiayı boşa çıkarmak adına, kendi cebinden çıkan 5 milyon dolara yakın parayı gözünü kırpmadan feda edebilir mi?

Katakulli çevirmek için bir araya gelmiş bir "rant şebekesi", bu kadar mahcup, bu kadar utangaç takılabilir mi?

Yüzsüzlük, rantçıların temel niteliği ise, bu mahcubiyet nedir böyle?

İktidara sırtını dayamış hangi rantçı, "Dimyat’taki pirinci" elde edemeyeceğini anlayınca, kendiliğinden "Alın bu da bizim evdeki bulgur" diye bağışta bulunur ki?

* * *

Kim ne derse desin...

Bir şaibeden yırtmak için koca araziyi bağışlamaya kalkışmanın çok şık bir tarafı var...

"Deniz Feneri" iddialarının ardından...

Çıkıp, "Madem bu kadar iddia ortaya atıldı... Madem ortada bir mahkeme kararı var... Madem biz bu işi elimize yüzümüze bulaştırdık... Madem bu işi karşılıksız yapıyoruz... O zaman çekiliyoruz bu alandan... Kapatıyoruz bu derneği" demek yerine...

Hala "Hadi pamuk eller cebe" demeye devam edilen bir ortamda...

Ben bu "apar topar bağış" olayının, "apar topar" kısmına abanılıp "bağış" kısmının es geçilmesinin hakkaniyete uymadığı kanaatindeyim...

Daha doğrusu...

Ben galiba rantçının da mahcubunu seviyorum...

Kadir Abi ile Kemal Abi

BİR "Kadir Abi" İstanbul beyefendisidir, "Kemal Abi" ise Ankara beyefendisi...

İKİ "Kadir Abi" fakirlerden oy alan bir zengindir, "Kemal Abi" ise zenginlerden oy alacak bir fakir...

ÜÇ İstanbul, "Kadir Abi"nin düzeyli beraberlik sürdürdüğü kadın arkadaşıdır, "Kemal Abi"nin ise platonik takıldığı aşkı...

DÖRT "Kadir Abi" dini bir filmin çok eski bir aktörüdür, "Kemal Abi" ise dini bir filmin en yeni aktörü...

BEŞ "Kadir Abi" profilini yükseltme çabasındaki bir düşük profillidir, "Kemal Abi" ise profilini düşürme gayretindeki bir yüksek profilli...

ALTI "Kadir Abi"nin kahramanı Tayyip Erdoğan’dır... "Kemal Abi"nin ise Gandi...

YEDİ "Kadir Abi", rakibine Saray’da muhallebi ısmarlayacak kadar janti adamdır... "Kemal Abi" ise ısmarlanan muhallebinin mali durumunu kontrol edecek kadar Hz. Ömer’dir...

Haftanın en iyi altısı

BİR Geçirdiği ameliyatın ardından medya sahalarına bin türlü yeni polemikle dönerek "İhtiyarlara yer yok" filmini göçerten HINCAL ULUÇ...

İKİ "Cipli türbanlılar" ile "cipsiz türbansızlar" arasındaki sınıf farkına dikkat çekerek "Müslüman solcular" için mükemmel bir alternatif olduğunu gösteren Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı MEHMET BEKÁROĞLU...

ÜÇ Vakit Gazetesi’nde hakkında çıkan çirkef yazıya karşı başlattığı hukuk mücadelesini sonuna kadar götüreceğini açıklayarak şirretin şirretinden korkmadığını gösteren MÜJDE AR...

DÖRT Madımak Oteli’nin altındaki kebapçının taşınmasını sağlayarak hepimizi milli utançtan geç de olsa kurtaran Kültür ve Turizm Bakanı ERTUĞRUL GÜNAY...

BEŞ Genelkurmay Başkanlığı’nın akreditasyon uyguladığı gazeteler kervanına katılma şerefine nail olan RADİKAL Gazetesi...

ALTI "Rüyada Hıncal görmek ne demek" soruma verdiği yanıtla bir başyapıta imza atan ENGİN ARDIÇ...