Mağduriyet elden gidiyor

ESKİDEN ne de güzeldi!

Haberin Devamı

Televizyon stüdyolarında itilip kakılırlardı... Gelen vurur giden vururdu... Partileri kapatılırdı... Muhtar bile olamayacakları söylenirdi... MGK toplantılarında alı al moru mor olurlardı... İmkânları kıt bir televizyon kanalları vardı, bir de parti bülteni tarzında gazeteleri... Başka da bir şeyleri yoktu... Hapislere girerlerdi... İktidar olurlar muktedir olamazlardı... Çankaya yolunda önlerine 367 engeli çıkardı... Bir gece ansızın “e-muhtıra” inerdi tepelerine...

Velhasıl...

Dayağı yedikçe büyüdüler...

Çok ekmek yediler mağduriyetten...

* * *

Ama artık bitti...

“Mazlum Dili ve Edebiyatı”
bölümü işlevini kaybetmek üzere...

Muktedir oldular... Gazeteleri var yığınla... İmkânı bol televizyon kanalları... Kalemşor desen gani... Artık MGK’da onlar terlemiyor, başkaları terliyor... Bırakın muhtarlığı falan Cumhurbaşkanı oluyorlar... EMASYA’yı kaldırıyorlar... Askerin “İç Hizmet Kanunu”nu değiştirebileceklerini söylüyorlar... Artık saldırıya uğramıyorlar, saldırıyorlar... İtilip kakılmıyorlar, itip kakıyorlar... Bildiri yemiyorlar, bildiri yayınlıyorlar...

Kısacası...

Mağduriyet elden gidiyor...

* * *

Haberin Devamı


Bu yüzden “dayağı yedikçe büyüdükleri” günlerin özlemini çekiyorlar...

Bu yüzden mağdur olmadıkları halde “mağdur dili” kullanıyorlar...

Bu yüzden hükümran oldukları halde bir zalimin hükümranlığı altında inliyormuş gibi davranıyorlar...

 

Kahramanımı buldum


“TEKEL direnişi bir kahraman çıkarmayacak mı?” diye sormuştum ya...

O kahraman çıktı...

O kahraman Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’dur.

Sakin üslubu, milim geri adım atmayan kararlılığı, davasını anlatma çabası, bağcı dövmeyi değil üzüm yemeyi hedeflemesi, gayet aklı başında ve mantıklı bir noktada durması...

Bütün bunlar Mustafa Kumlu’yu öne çıkardı.

Hele Mustafa Kumlu’nun Türk-İş’e başkan olmasında AK Parti operasyonunun rol oynadığını düşünürsek...

Kumlu’nun bugünkü duruşunun anlamını daha iyi kavrayabiliriz.

Demek ki neymiş?

Bazen koşullar ele geçirdiğinizi düşündüğünüz sendikayı sizin karşınıza getirebilirmiş...

Haberin Devamı


Bazen “iflah olmaz sınıfsal çelişki”, tezin işaret ettiği gibi ortaya çıkar ve Mustafa Kumlu gibi sendikacılar safını seçmek zorunda kalabilirmiş...

 

Osman Durmuş’un ayıbı


MHP’
li Osman Durmuş’a “kahraman” muamelesi falan çekmeyelim...


Çünkü Durmuş’un yaptığı ayıbın dik âlâsıdır...

Neden mi? Anlatayım:

Eğer Osman Durmuş, konuşmasında “AK Parti’de övgüde aşırıya gidenler var... Başbakan’a ‘İkinci Peygamber’ diyen var... Bu ne rezalet” deseydi...

Mesele yoktu... Haklı bir eleştiride bulunmuş olurdu...

Ama Durmuş böyle yapmadı...

“Peygamber benzetmesi”ni, Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA’ya alınmamasını haklı göstermenin bir malzemesi olarak kullandı...

Böylece hem “densiz bir benzetme”yi bağlamından kopararak gündeme taşımış oldu, hem de başörtülü Başbakan eşine uygulanan GATA yasağına destek çıktı...

Haberin Devamı


Ne yazık ki hırgür bitince geriye bunlar kalacak ve bu kalanlar da Osman Durmuş’a onur kazandırmayacak...

 

İtici yapan detaylar
Merve Sevi adlı kızcağızın, yeni sevgilisi Şahan Gökbakar’dan “Şahan Bey” diye söz etmesi... 
“Keyif” sözcüğünün yaygın ve uygunsuz kullanımı...
Zamane gençlerinin her kurdukları cümlenin sonuna “yaaaa” ünlemini koymayı marifet sanmaları...
Statü sahibi olunca yaşanan karakter değişimi...
Bazılarının hiçbir şeyin farkında olmadıkları halde her şeyin farkındaymış gibi davranmaları...
Acıklı güldürme çabası...
Gerekçesiz ve kaynağı belirsiz özgüven patlamaları...

Bazı cahil sözde dinci gazetelerin, AK Parti’ye karşı olan herkesi “solcu” zannetmesi...

Haberin Devamı

 

Sayım Çınar’ın kitabı
SAYIM Çınar’ı bizim meslekte herkes tanır.
Elinde bavuluyla gazete binalarında kitap satarak bu işe başlamıştır Sayım...
Sonra “yazar ajanı” oldu, yazar adayları ile yayınevlerini buluşturdu... Kitap yazıları yazdı... Gazeteler, dergiler için söyleşiler yaptı...
Son dönemde ise medya gündeminin nabzının attığı “Medyatava” sitesi için röportajlar yapmaya başladı.
Her hafta ilgiyle okunan o röportajlar şimdi “Sayım’ın Konuşan Bavulu” adlı özenilerek hazırlanmış bir kitapta toplandı...

Medya dünyasına ilgi duyanlara İnkılap Yayınları’ndan çıkan kitabı hararetle tavsiye ederim...

Yazarın Tüm Yazıları