Paylaş
- Bu toplantıdan sonra Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olamazsa... Sıkıntı büyük olur.
*
- “Aşırı sloganlı heyecan” ile “süper akademik sıkıcılık”... İkisini bir araya getirmek, kimin aklına geldi acaba?
*
- Bu tür atılımların ta en başında çıtayı öyle yükseklere dikiyor ki Kemal Bey... Sonuçta hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor. En başta biraz alçakgönüllü bir tutum alsa belki kurtaracak.
*
- Risk alıp Jeremy Rifkin’i başdanışman yaptılar. Hadi diyelim ki, “Dünyanın en birikimli adamlarından birinden istifade edeceğiz” falan diyerek durumu kurtardılar. Ama adamı İstanbul’a getirememek de neyin nesidir abiler?
*
- Bir uçak bileti mi ayarlanamadı? Yoksa ‘Rıfkı Abi’, “Hele siz bir iktidara gelin, ben ondan sonra gelirim” mi dedi?
*
- Bu tür toplantılarda yapılacak iki şey vardır: “Vizyonunu açıklarsın”, ardından “İşte şu ekipten faydalanacağım” dersin. Siyasi parti toplantısını akademik vaazlara boğmanın ne gereği var?
*
- Canlı bağlantının kesilmesi... Doğru dürüst çeviri sisteminin kurulamaması... Ankara’daki akademisyenin bile İstanbul’a gelmemesi... Kemal Bey gibi sorayım: “Böyle bir şey olabilir mi?”
*
- Akademisyen danışmanlar, ilgililere konuşurlar. Ahalinin dört gözle beklediği tansiyonu yüksek toplantılarda konuşmazlar. Siyaseti öğrenemediler, öğrenmiyorlar, öğrenmeyecekler.
DİKKAT DAĞITMA TAKTİĞİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, 3 Aralık’ta dikkatlerin CHP’nin toplantısına yönelebileceğini fark edince...
Hemen şöyle bir açıklama yaptı:
*
“Ayın 3’ünde biz de Şanlıurfa’dayız, biz de oradan açıklamamızı yapacağız. Sen açıklamanı yaparken bizi de takip et. Bak bakalım Şanlıurfa’dan ses nasıl geliyor.”
*
İşte bu açıklama nedeniyle 3 Aralık tarihi, sadece Kılıçdaroğlu’nun toplantısının tarihi olmaktan çıktı.
Dikkatler bölündü.
Gözler Erdoğan’ın Şanlıurfa mesajlarına da çevrildi.
*
Dün baktım. Erdoğan, tarihi nitelikte ve etraflıca bir açıklama yapmamış.
8 maddede geleceğe yönelik hedeflerini sıralamış.
*
Sıradan bir şehir mitingi olarak gelip geçecek bir mitingi, bir anda dikkat merkezi haline getirmek ve rakibe yönelecek ilgiyi bölmek...
Erdoğan’ın yaptığı buydu.
*
Siyaset yapmasını bilmek, galiba biraz da böyle bir şey.
TATLI SU MÜCAHİDİ
NECİP Fazıl Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu cümlesi çok dikkatimi çekti:
*
“Bugün tatlı su mücahitliği yapanlara bakmayın, bunların hiçbiri zalim karşısında konuşamaz.”
*
“Tatlı su solcusu” kavramına aşinaydım ama “tatlı su mücahidi” kavramını ilk kez işitiyordum.
*
Erdoğan’ın bu kavramla kimleri kastettiğini pek anlayamadım ama literatüre önemli bir katkıda bulunduğunun sımsıkı farkındayım.
BÖYLE KOMİKLİK Mİ OLUR
TÜRKİYE’nin en komik adamı Cem Yılmaz, kendisine yönelik eleştirileri kafaya çok takıyor.
*
Aman boş ver, demiyor. Gülüp geçmiyor.
Umursamazlık yapmıyor. Hatta umursamıyormuş gibi de yapmıyor.
*
Tam tersine zaafını sergiliyor.
Kendisini savunmak için çırpınıyor, lüzumsuz bir alınganlık içine giriyor, gereksiz cevap yetiştirme kaygısıyla hareket ediyor.
*
Herkes böyle yapar da komik adam bunu yapar mı ya?
HERKES TARAFINDAN SEVİLMEYİ İSTEMEK
BİR insanı felakete götüren çok şey vardır.
*
Bunların en farkına varılanı ise şudur:
*
Herkes tarafından sevilmeyi çok ama çok istemek ve buna göre davranmak.
FREN/GAZ
SOSYAL konut hamlesi, Togg açılışı falan...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gaza basınca...
Anketlerde hemen yükseliş oluyor.
*
Müjdelere azıcık ara verme falan...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, frene basınca...
Anketlerde hemen bir durma oluyor.
EŞGÜDÜM KONSEYİ
TEMEL Karamollaoğlu açıkladı.
Altılı Masa, Türkiye’yi “Eşgüdüm Kurulu” ile yönetecekmiş.
*
Milli Güvenlik Konseyi gibi bir kurul.
Altı lider, kurulun üyeleri.
Böyle bir yapı.
*
Eğer bu Altılı Masa’nın görüşü ise...
Hemen dağıtsınlar masayı.
*
Eğer bu Temel Bey’in şahsi beklentisi ise...
Bu beklentiyi kamu önünde dile getirmek, masanın altına bomba koymaktan farksızdır.
BİM DE BİM
BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç’ın aleme nizam veren bre’li konuşmasının ardından bazı iktidar karşıtları, BİM poşetlerini göstere göstere sokaklarda dolaşmaya başladılar.
*
Bu iktidar karşıtlarını uyarıyorum:
*
Çok yakın bir zamanda...
Galip Bey’in “Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonunun hastasıyız” falan diye açıklama yapması söz konusu olabilir.
Fazla açılmamalarında büyük fayda var yani.
Paylaş