Paylaş
*
- İsmail Kahraman’ın dinden anladığı mı hüküm olacak, Ömer Çelik’in dinden anladığı mı hüküm olacak?
*
- Hayrettin hocanın söyledikleri mi geçerli olacak, Mustafa İslamoğlu’nun söyledikleri mi geçerli olacak?
*
- “Ben İslam’ı böyle anlıyorum” diyenler ile “Ben İslam’ı şöyle anlıyorum” diyenler arasındaki ihtilafı kim çözecek?
*
- Farklı İslam anlayışları arasında çıkacak sorunlarda devlet, hangi İslam anlayışından yana tavır alacak?
*
- Devleti yönetenlerin İslam’dan anladıkları şey İslam olacaksa... Biz her seçimde bir İslam anlayışı mı seçmiş olacağız?
*
- Mezhep savaşlarının çıkmasına nasıl engel olunacak?
*
- Dini inanış farklılıkları arasında doğabilecek çatışmalarda devlet taraf olacak mı, olmayacak mı?
*
- Devlet “hak mezhep/batıl mezhep” diye ayrımlar yapacak mı? Yapacaksa devletin “batıl” diye nitelendirdiği mezhebin inananları toplu tenkile mi uğrayacak?
*
- Türkiye’nin Suriye ya da Irak olmasının önünde herhangi bir engel falan kalacak mı?
*
- Laiklik adı altında işlenen zulümlerin bin beteri, laikliğin ortadan kalkmasıyla birlikte ortaya çıkmış olmayacak mı?
ORTADA LAİK ZULÜM FALAN DA YOKKEN
BU ülkede “LAİKLİK” adı altında çokça zulüm yapıldı.
- Kitaplar yasaklandı.
- Darbeler yapıldı.
- Başörtülü anneler askeri törenlere alınmadı.
- Kılık kıyafete karışıldı.
- Gariban vatandaşlar fişlendi.
- Dini olan her şeye ateş püskürüldü.
- Siyasi yasaklar getirildi.
- Partiler kapatıldı.
- Dini eğitimin önüne engeller çıkarıldı.
*
AK Parti’nin yükselişinde...
İşte bu şapşallıkların payı yüksektir.
*
AK Parti iktidara geldi.
Bu şapşallıklar bitti.
*
Hatta o kadar bitti ki...
Herkese “Bir laiklik vardı, ne oldu ona?” dedirtecek kadar bitti.
*
İşte böyle bir ortamda yaptı İsmail Kahraman laiklik karşıtı çıkışını...
*
Laiklik adına zerre kadar zulmün, zerre kadar baskının, zerre kadar mağduriyetin söz konusu olmadığı bir ortamda...
Hatta ve hatta...
Ensar Vakfı’nın kaçak evlerine bile “LAİKLİK” adına değil, çocuklara tecavüz edildiği gerekçesiyle itiraz edildiği bir ortamda...
İsmail Kahraman’ın laiklik karşıtı bir çıkış yapmasını neyle izah edebiliriz?
*
Ben konuyu şu üç noktada izah ediyorum:
*
- BİR: Demek ki... Laikçi zulüm günlerinde bile İsmail Kahraman gibilerin asıl derdi laikliğin yanlış uygulamaları falan değilmiş.
*
- İKİ: Demek ki... İsmail Kahraman gibilerin doğru da uygulansa, yanlış da uygulansa laikliğin kendisiyle ilgili bir dertleri varmış.
*
- ÜÇ: Demek ki... İsmail Kahraman gibiler, dillerinin altındaki baklayı ortaya çıkarmak için en tehlikesiz zamanı kolluyorlarmış.
HEPİMİZ AMEDSPORLUYUZ
KİM mazlum oluyorsa...
Anında o oluruz.
*
Tribünde sergilenen bu zorbalık karşısında da...
Hepimiz
Amedsporluyuz.
SORULMASI GEREKEN DOĞRU SORU: NE EDİYOR SİZE LAİKLİK?
LAİKÇİ zalimliğin hüküm sürdüğü günlerde söylenenler şunlardı:
- Biz laikliğe değil laikliğin baskıcı bir anlayışla yorumlanmasına karşıyız.
- Biz laikliğe değil laikliğin tanımsızlığına karşıyız.
- Biz laikliğe değil laikliğin din düşmanlığı gibi algılanmasına karşıyız.
*
Bugünün Türkiye’sinde...
Laiklik adına karşı olunması gereken ne varsa...
Hepsi ortadan kalkmış durumda.
*
İşte bu nedenle bugün sorulması gereken doğru soru şu iki minik kelimeden ibarettir:
Dert ne?
LAİKLİK TERBİYESİZLİK YAPILARAK SAVUNULMAZ
LAİKLİĞİ kaldırmak isteyen zihniyete...
“G.t.n yiyorsa dene” diye yazmış adamın teki.
*
Denemeye falan kalksalar...
Ne yapacak bu arkadaş?
*
Mustafa Kemal olup İzmir dağlarına mı çıkacak?
Yoksa Gezi’de olduğu gibi
15 günlük izne mi çıkacak?
Paylaş