Lahmacunun tabiatıyla oynamayacaksın abi
Arnavutköy’deki sosyetik bir balıkçının iskelesi çökünce müşteriler denize düştü.
Günün olayı bu.
*
Balıkçının sahibi Danış Ulaç’mış.
*
Danış Ulaç kim mi?
Bodrum’daki restoranında deniz mahsullü lahmacunu servise koyan işletmeci.
*
Hürriyet’in Gaziantepli yöneticilerinden biri, dünkü haber toplantımızda şöyle dedi:
*
“Lahmacunla oynanmaz. Oynanırsa uğursuzluk kaçınılmaz olur.”
*
Bundan sonra lahmacun yerken bile çok daha dikkatli olacağım.
Tırstım valla.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’IN SADAKATİ NEDEN EKSİK
İMAMOĞLU ve Yavaş, hangi partiden?
*
Resmi olarak bakacak olursak tabii ki CHP’liler.
CHP’nin üyesi durumundalar.
*
Ama İYİ Parti de üzerlerinde hak iddia ediyor.
“Bizim seçtirdiğimiz başkanlar” diyor kendileri için.
Ki haksız değil İYİ Parti.
*
Bu iki başkanın seçilmesinde şüphesiz başka partilerin de katkısı var.
Özellikle İmamoğlu’nun seçilmesinde HDP oylarının önemli bir rol oynadığını kimse inkâr edemez.
İYİ Parti kadar net olmasa da HDP de üstü kapalı hak iddia edebilir yani.
*
Bu iki başkanla ilgili temel sorun işte tam da burada.
*
Bu başkanlar, sadece CHP’nin gücüyle seçilmedikleri için...
Kendilerini Kemal Kılıçdaroğlu’na sonsuz bir sadakatle bağlı hissetmiyorlar.
BİR ASGARİ ÜCRETLİYE GÖNÜL VERMEK
SELEN Görgüzel adlı sansasyonel hanım, asgari ücret artışından önce şöyle demiş:
*
“Asgari ücretli sevgili benimle yaşayamaz.”
*
Selen Görgüzel adlı sansasyonel hanım, asgari ücret artışından sonra ise şöyle demiş:
*
“Yanlış anlaşıldım. Pardon. Bir asgari ücretliye gönül verebilirim.”
*
Ben Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in yerinde olsam...
“Asgari ücrete yaptığımız zammın sonucunu görüyor musunuz? Artıştan sonra fikirler nasıl da değişiyor” türü bir demeç verirdim.
TÜKENMİŞLİK SENDROMU... ŞIMARIKLIK SENDROMU...
ESKİNİN usta sanatçıları, yeni yetme sanatçıların ikide bir tükenmişlik sendromuna saplanıp kalmasıyla ilgili konuşmuşlar.
*
Dedikleri şu:
*
“Bunlarınki tükenmişlik sendromu değil, şımarıklık sendromu... Biz bunlardan bin kat daha zorluklarla çalıştık ama hiçbirimizin aklına gelmedi tükenmişlik, sendrom falan.”
*
Hay ağzınıza sağlık ustalar!
Buraya bir alkış emojisi bırakıp çekiliyorum.
REUTERS DA DELİRDİ
GAZETECİLİK, artık dünyada da bir delirme mesleği haline gelmeye başladı.
Eskinin bütün saygın mecraları, birer birer çıldırıyor.
*
“Reuters” mesela...
Adamlar, Türkiye bölümüne eleman alacaklar.
Verdikleri “eleman aranıyor” ilanında...
Erdoğan karşıtı sağlam yorumlar yapacak eleman aradıklarını yazıyorlar açık açık.
*
Yuh artık kardeşim.
Yuh ki yuh!
MALATYA’DAN NEW JERSEY’YE
BİZİM mahalle kafesinde tanıştım Teoman Mutlu’yla.
Bir başarı hikâyesi. Hayatı Malatya’dan New Jersey’ye uzanan bir yolculuk. ABD’de finans eğitimi almış. Sonra iş hayatına atılmış. Ünlü markalara parfüm üretiyor. New Jersey’de kimya ve petrol ürünleriyle ilgili bir üretim tesisi var. Çerkezköy’de ise fabrika kurmuş. İstihdam yaratan, ihracat yapan bir işadamı Teoman Mutlu.
Bu arada Sarıgül’ün partisinde de siyaset yapmaya başlamış.
“Seni nasıl buldu Sarıgül?” diye sordum.
“Valla bir biçimde buldu. Telefon açtı. Konuştuk. Beraber siyaset yapmaya karar verdim” diye cevap verdi.
İçimden “Yaman adam şu Sarıgül” diye geçirmedim desem yalan olur.
BİR TÜRK’Ü DE ÖLDÜREN SERİ KATİLİ BIRAKTILAR
SOBHRAJ adlı Fransız seri katilin dizisini izlemiştim.
1970’li yıllarda hippilerin uğrak yeri olan Katmandu’da seri cinayetler işleyen bir seri katil.
20 kişiyi öldürmüş.
Öldürdükleri arasında bir de Vitali Hâkim adlı Türk vatandaşı var.
*
“Hippi katili” diye bilinen Sobhraj’ın av sahası: Tayland, Nepal ve Hindistan gibi ülkeler. Buralarda sırt çantalarıyla dolaşan genç turistleri öldürüyor ve bir türlü de yakalanamıyor.
Kılık değiştirmeyi iyi biliyor, bu yüzden “yılan” diye anılıyor.
*
Neyse... En sonunda zar zor yakalanıyor ve Nepal’de hapse konuyor.
*
Nepal de mahkeme yaşından ve iyi halinden dolayı bu seri katili serbest bırakmış.
Adam da atlamış uçağa Fransa’ya doğru yola çıkmış.
*
Düşünsene abi.
Uçaktasın. Fransa’ya gidiyorsun. Yan koltukta 20 kişiyi öldürmüş bir seri katil var.
*
Adamın fotoğrafına bakıyorum. Hiç de öyle elden ayaktan düşmüş bir hali yok. Sanki yeni cinayetlere açılacakmış gibi bir dinamizm yayılıyor her tarafından. Nasıl bırakmışlar bu adamı, anlamış değilim.
