Kör cehalet artı gerekçesiz kibir
*
- Bir Türk vatandaşı, asla satın alamayacağı Togg arabasını görünce neden heyecanlanıyor?
*
- Neden o arabaya elini sürmek için çırpınıp duruyor? Neden o arabanın arkasından koşturuyor?
*
- O arabada neyin temsil edildiğini düşünüyor? Hangi tarihsel süreçlerin etkisiyle böyle davranıyor?
*
- Hangi ruh haliyle Togg’u gördüğünde gözleri parlıyor? “Yapamazsın, edemezsin” önyargısının parçalanmasının bunda bir etkisi olamaz mı?
*
Ben hep bu soruların cevaplarını aramaya çalıştım. Hâlâ da arıyorum. Bu sorulara yanıt aramadan ahkâm kesenlere de ifrit oluyorum.
*
İşte onlardan biri: Fatih Portakal.
*
Sorulara yanıt aramak yerine, olayı anlamaya çalışmak yerine, işin manasını kavramak yerine...
Çıkmış, bu insanlara “kör cahil” diyor.
Ağzını doldura doldura.
*
- Anlama çabası sergilemediğin için...
- Halkın tutumunun arka planını sorgulamadığın için...
- “Neden bu insanlar böyle davranıyor?” diye iki dakika düşünmeye tenezzül etmediğin için...
Asıl kör cahil sensin.
*
Üstelik senin kör cehaletini, ne yazık ki gerekçesiz bir kibir de besliyor.
SİNAN OĞAN
DESTEĞİNİ Millet İttifakı’ndan yana açıklasaydı:
*
Yaşa! Var ol! Bu iş bitti. Psikolojik üstünlük bizde. Şimdi Erdoğan düşünsün. Yaz artı yüzde 5 daha.
*
Desteğini Cumhur İttifakı’ndan yana açıklayınca:
*
Sen bittin. Senin zaten ne olduğun belliydi. Seçmenini yönlendiremeyeceksin. Senin öyle bir gücün yok.
20 MİLYON SURİYELİ
“Türkiye’de 10 milyon Suriyeli var. Biz iktidara gelmezsek bu sayı 20 milyona çıkacak.”
*
Panik stratejisinin Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptırdığı açıklama bu.
*
Size sadece iki rakam vereceğim:
*
- 5 MİLYON: Türkiye’de bulunan Suriyeli sayısı. Resmi kayıtlara göre... Daha fazla olabilir. Ama iki katı olur mu? Emin değilim.
*
- 21 MİLYON: Suriye’nin toplam nüfusu. Yani ülke tamamen boşaltılsa, Esad dahil herkes Türkiye’ye gelse ancak o zaman Kılıçdaroğlu’nun verdiği rakama ulaşılır.
*
Kemal Bey’e tek bir tavsiyem var:
*
Şu panik havasını atın üzerinizden. Bu hava, birinci turdaki hatalarınızdan daha büyüklerini yaptırıyor size.
FİLMİN SONUNDA KAYBEDECEKLER
AHMET Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan...
Bir hesap uzmanını oyuna getirerek kaptılar milletvekillerini.
Bu durumu onların “uyanıklığı” olarak görenler var.
*
İlk bakışta bir uyanıklık olarak görülebilir bu durum.
Ancak siyasi gelecek açısından üç lider de bitmiş, tükenmiş durumdadır.
*
Davutoğlu’nun partisinde çözülme şimdiden başlamış durumda. Babacan, elindeki milletvekillerini beş ay tutamaz. Temel Dede, misyonunu çoktan Fatih Erbakan’a teslim etti.
*
Şimdilik milletvekillerini kaptıkları için “kurnaz”, “uyanık” diyebiliriz kendilerine.
Ancak filmin sonu çok kötü bitecek kendileri için.
MATRAK SİYASET NOTLARI
- AK Parti’nin erkek siyasetçilerinin ya şarkı söylemeleri yasaklansın ya da seslerine bir çekidüzen verilsin. Türkülerin, şarkıların kafası gözü yarılıyor.
*
- Korkarım Canan Kaftancıoğlu, her an bozkurt işareti yaparak “Irmağının akışına ölürüm Türkiye’m” şarkısını söylemeye başlayacak.
*
- Ekrem İmamoğlu’nun “Biz yalan söylemeyi beceremiyoruz” demesi, kendi potansiyelini inkâr değilse nedir?
*
- Numan Kurtulmuş’a bravo! Ümit Özdağ görüşmesi gibi en zorlu görüşmeyi üstlenme cesareti gösterdiği için.
*
- Sanat camiası, siyasi açıdan “Aman ne haliniz varsa görün” aşamasına gelmiş durumda sanırım. Kıssadan hisse: Bilmediğin denizlere açılmayacaksın.
*
- Korkarım olası bir mağlubiyetin kabağı Ayşenur Abla’nın başına patlayacak. Bunun için 28 Mayıs akşamını bekleyen çok muhalif var.
*
- Son yedi günde Erdoğan’ın günlük programlarına bakın, ardından da Kılıçdaroğlu’nun. Ancak bu şekilde fazla heveslenmezsiniz.
*
- “Kaçaklar, kızlarımızın hayatını tamamen karartmadan vatanını seven sandığa gelsin” diye yazmış Kemal Bey. Çok provokatif bu. Tehlikeli. Korkutucu.
KURU OTLAR ÜSTÜNE
CANNES’dan gelen haberlere göre...
Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi olan “Kuru Otlar Üstüne”, Cannes’da büyük sükse yapmış. Çok beğenilmiş. “En iyi Nuri Bilge Ceylan filmi” deniyormuş.
*
Sanırım ikinci kez Cannes’da büyük ödülü kucaklayacak Nuri Bilge Ceylan.
Hadi inşallah diyelim.
*
Eğer kazanırsa...
Türkiye’nin iki tarafının da ayakta 17 dakika alkışlayacağı bir olay olur bu.
Ve böyle bir birleşmeye çok ihtiyacımız var.
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTAN BİR TÜRK: FATİH BİROL
BU toprakların yetiştirdiği kıymetli bir değerdir Fatih Birol.
*
G-7 Zirvesi’nde kendisine yeni bir görev verildi. Artık dünyanın enerji ve iklim politikalarına rehberlik edecek.
Süper!
Emmanuel Macron - Joe Biden - Fatih Birol
*
Biden ve Macron’la verdiği şahane fotoğraf ise Fatih Birol’un kıymetinin tescili gibi.
*
Hürriyet’te Zeynep Bilgehan, kısa bir süre önce Fatih Birol’la röportaj yapmıştı.
Başarısıyla hepimizi gururlandıran Birol, kişisel başarısının sırrını şöyle anlatmıştı o röportajda:
*
“İnsanın hayatını etkileyen üç önemli etken vardır: Aile, meslek ve dünyaya bakış çerçevesi. Bunlardan ikisini bile doğru seçebilirseniz şanslısınız. Ben şanslıydım. İş konusunda kalbimin sesini dinledim. Üzüldüğüm, sevindiğim zamanlar oldu ama içgüdülerimin sesini dinlemekten hiç pişman olmadım. Gençlere de bunu öneririm. Kısa dönemde gelir derdi olabiliyor ama meslek seçimi son derece önemli. Orada yapılan yanlış, insanı tüm hayatı boyunca mutsuz eder. Sevdiğiniz işi seçin. Benim mütevazı hikâyem gösteriyor ki alınteriyle, azimle, yaptığı işi severek ve çalışarak başarmak mümkün.”
*
Tüm gençlerimize rehber olsun Fatih Birol’un bu söyledikleri.
