Paylaş
*
- Erdoğan / Kılıçdaroğlu oy durumu: Erdoğan biraz daha önde gibi.
*
- Oy oranları o kadar birbirine yakın ki... Temkinli olmakta yarar var.
*
-Yurtdışı oylar, sanılandan çok daha fazla belirleyici olacak.
*
- Muharrem İnce’nin oylarında belirli bir düşüş var.
*
- Sinan Oğan’ın oylarında az da olsa yükseliş var.
*
- Seçime üç gün kala İnce ve Oğan’ın oy oranları düşebilir. Malum konsolidasyon diye bir şey var.
*
- Meclis çoğunluğunu yakalama açısından Cumhur İttifakı daha avantajlı gibi.
*
- MHP, sanıldığından daha fazla oy alabilir.
*
- İYİ Parti’nin oy oranına gelince. O da yüzde 8 civarında gibi.
*
-Yeniden Refah ile TİP benzer oy oranlarıyla çıkarsa sakın şaşırmayın.
*
- En büyük hayal kırıklığı şu üç partide yaşanacak: Deva, Saadet, Gelecek.
*
- Bu üç partinin toplam oyu yüzde 1’in bile altında kalabilir.
*
- HDP, yani Yeşil Sol Parti’nin oy oranı: Yüzde 11 / yüzde 12.
*
- Seçime iki hafta kaldı. Bu iki haftalık süreçte yaşanacakları da beklemek lazım.
MİTİNGLERİN FAYDALI TARAFLARI
Mitinglerin seçim sonucuna bir faydası var mı? Bu konuda net bir kararım yok.
Ama şöyle bir faydası olduğuna eminim:
*
Rüyadan uyandırıyor, hayalden gerçeğe dönüşü sağlıyor, ayakların daha sağlam basmasına yardımcı oluyor, daha gerçekçi olmaya zorluyor.
*
İşte bakın:
Masa başında “Bitti, iflas etti, gitti gidiyor, tükendi, fark yiyecek” falan denilen AK Parti’nin İzmir ve Ankara mitinglerinde ortaya çıkan tablo...
Durumun pek de masa başlarında anlatıldığı gibi olmadığını gösterdi.
*
Günlerdir, haftalardır, aylardır AK Parti’nin bittiğine, tükendiğine, eridiğine inandırılan muhalif seçmenler...
Bu iki mitingde toplanan hatırı sayılır kalabalıklara bakıp da “E hani bunlar bitmişti? E hani tükenmişlerdi? Nerede iflas? Bu toplananlar da neyin nesi? Hepsi mi zorla getirildi?” demiyorlar mıdır?
En azından “O kadar da tükenmemişler, o kadar bitmemişler” demiyorlar mıdır?
*
Demek ki neymiş?
*
Mitingler, hiçbir işe yaramasa da masa başı sallamalarıyla kurdurulan hayalleri yıkabilen bir işlev görüyormuş.
GÜZEL KALPLİLER VE ÇİRKİN KALPLİLER
Dün Sözcü gazetesinin manşetini gördüm.
Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitinginde toplanan kalabalığın fotoğrafını manşete koymuşlar, üstüne de koskocaman harflerle şunu yazmışlar:
*
“Seçimleri bu güzel kalpler kazanacak.”
*
Millet İttifakı’nı desteklemek için İzmir mitinginde buluşan insanlar, “güzel kalpli insanlar” ise bir gün önce İzmir’in aynı meydanında AK Parti için toplanan insanlar, nasıl insanlardır acaba? Söyleseler de bilsek.
*
Hem kutuplaştırmadan şikâyet edip hem de ülkemizin insanlarını destekledikleri siyasi tarafa göre “güzel kalpli olanlar / güzel kalpli olmayanlar” imasıyla kutuplaştırmak hiç hoş değil.
*
En iyisi eyyamcılık yapmadan bu konuda bir hüküm vereyim:
*
İnsanların kalplerinin güzelliğini, tuttukları siyasi taraf belirlemez. İki tarafta da kalpleri güzel insanlar da vardır kalpleri çirkin insanlar da.
NE ALEVİLİK DİNDİR NE DE SÜNNİLİK
“Alevilik çok kıymetli bir dindir. Sünnilik de bir dindir” demiş CHP’li Gürsel Tekin.
*
Ne Alevilik dindir ne de Sünnilik. İkisi de İslam dininin çatısı altındadır. Gürsel Tekin bilmediği konulara girmese mi acaba?
ÇOK İSABETLİ
İki ittifakın aynı gün İstanbul’da miting yapması, şehirde hayatı felce uğratabilirdi. Bu açıdan Millet İttifakı’nın miting tarihini bir gün önceye alması çok isabetli, çok doğru bir karar. Buna göre Kılıçdaroğlu 6 Mayıs’ta, Erdoğan 7 Mayıs’ta yapacak İstanbul mitingini.
YİNE AZ KONUŞMUŞ
Davutoğlu’nu kürsüde görünce “Eyvah” dedim, “Şimdi mikrofonu bırakmaz elinden”.
*
İzmir mitinginde liderlerin konuşma süreleri şöyle: Kılıçdaroğlu 18 dakika, Uysal 17 dakika, İmamoğlu 17 dakika, Yavaş 13 dakika, Karamollaoğlu 11 dakika, Babacan 9 dakika, Akşener 7 dakika konuşmuş.
*
Peki ya Davutoğlu? Birincilik tabii ki onda: 27 dakika konuşmuş. Uzun konuşma potansiyeline göre yine de az konuşmuş. Bir buçuk saat de konuşabilirdi.
*
(NOT: Gültekin Uysal’ın Kılıçdaroğlu’ndan sadece bir dakika az konuşması da dikkatimden kaçmadı. Erol Büyükburç sendromu mu acaba?)
SAVUNMAYA ABANMAK
Savunma sanayisindeki gelişmeler, iktidarın en güçlü olduğu alan. Buraya yükleniyorlar. Yüklenmeliler. Fakat biraz fazla mı oldu acaba? Kıvam kaçarsa etki azalır diye bir şey var.
*
Böyle düşünüyordum ki... Şunları fark ettim:
-TEKNOFEST’e 4 günde giden sayısı 2 milyonu bulmuş.
-Bir arkadaşım söyledi: TCG Anadolu’nun önündeki kuyruğu görünce çok şaşırmış.
-AK Parti’nin hazırladığı Nuri Killigil reklam filmi, süper tutmuş.
*
Sanırım şöyle bir durum var: Bizim milletin önemli bir bölümü, savunma sanayisindeki güçlenmeye farklı bir açıdan bakıyor. Bir tür milli özgüven perspektifine oturtuyor. Makus talihin kırılması olarak görüyor.
Paylaş