Kılıçdaroğlu kurgusunun en sorunlu üç tarafı
*
BİR
HDP’NİN DESTEĞİ SORUNU
KILIÇDAROĞLU’nun kurduğu ittifak yapısının sorunlu taraflarından biri şu:
*
HDP’den destek alıyor, bu kendisi açısından tabii ki önemli bir kazanç. Ancak HDP’den aldığı desteğin getirdiği kadar götürdüğü de olabiliyor. Bu da kendisi açısından önemli bir sorun.
*
Kılıçdaroğlu’nun Ağrı ve Van mitingleri, tam da bu açıdan yorumlanmaya son derece elverişli.
*
Evet... CHP, Ağrı ve Van’da tarihinde hiç görmediği bir kalabalığı gördü. Ancak bu kalabalık, HDP’nin Kılıçdaroğlu’na verdiği desteği de epeyce vurgulamış oldu.
Ve ortaya şöyle bir soru çıktı:
Bu vurgudan hoşnut olmayan seçmenlerin Kılıçdaroğlu’ndan uzaklaşma ihtimali ne olacak?
*
Bakın, bu bir handikaptır ve maalesef bu handikapı aşmanın bir yolu yok.
Çünkü...
Kılıçdaroğlu’nun kurgusu, bu handikapı bünyesinde taşıyan bir kurgu.
İKİ
DEVA VE GELECEK SORUNU
KILIÇDAROĞLU’nun kurgusunun bir başka sorunlu tarafı da şu:
*
İttifak kurgusunda çok önemli bir yer verdiği Deva ve Gelecek, AK Parti’den oy tırtıklamayı bir türlü başaramadı. AK Parti’de hatırı sayılır bir kayba yol açamadı bu iki parti.
*
En son Bekir Ağırdır, şu saptamayı yaptı:
“Deva ve Gelecek’in Kılıçdaroğlu’na katkısı, yüzde 1’i bile bulmuyor.”
*
Gerçekten de son yapılan anketlerde hem Deva’nın hem Gelecek’in durumu içler acısı bir noktada.
*
Oysa Kılıçdaroğlu’nun kurgusunun beklentisi şuydu:
*
AK Parti’nin bu iki önemli ismi, AK Parti seçmeninden oy alacak, böylece CHP, bir türlü ulaşamadığı kesimlere bu iki lider aracılığıyla ulaşacaktı.
*
Hiç kimse, “Kılıçdaroğlu’nun bu iki partiden oy beklentisi yoktu. Bu iki partinin imajından yararlanmak istedi” demesin.
Çünkü Saadet Partisi ve Demokrat Parti, sağ ve muhafazakâr imaj açısından yetip de artıyordu bile.
ÜÇ
İYİ PARTİ’YLE İLGİLİ SORUNLAR
KILIÇDAROĞLU’nun kurgusunda en kritik parti İYİ Parti’ydi.
*
Güçlü bir İYİ Parti...
HDP’nin aday çıkarmama kararının doğurabileceği sorunları ortadan kaldırabilirdi.
*
Güçlü bir İYİ Parti...
Milliyetçi oylar açısından Kılıçdaroğlu’nu bir çekim merkezi haline getirebilirdi.
*
Ancak masadan kalkıp masaya dönme olayı, İYİ Parti listelerinin ortaya çıkardığı tartışmalar, Meral Akşener’in mesajlarındaki belirsizlikler...
İYİ Parti oylarının gerilemesine yol açtı.
*
Son anketlere bakıyoruz:
İYİ Parti oylarında bir gerileme var. Nereye kadar gerilemiş durumda? Anketler, bu konuda farklı oranlar veriyorlar. Ama bir gerileme olduğunda hepsi hemfikir.
*
İYİ Parti’nin gücünü koruması, Kılıçdaroğlu’nun kurgusu açısından çok ama çok önemliydi. CHP/HDP görüntüsünü bozacaktı.
Olmadı, olamadı.
SONUCUN SONUCU:
Kılıçdaroğlu, eğer kazanacaksa bu handikaplara rağmen kazanacak. Eğer Kılıçdaroğlu kaybedecekse kaybında bu üç handikabın rolü olacak.
HAYKO CEPKİN’İN SON KONSERİ
SANATÇILARIN da aşırı politize olduğu bir süreci yaşıyoruz.
Olamazlar mı? Tabii ki olabilirler. Kendi bilecekleri iş.
*
Ama insafı, izanı, hakkaniyeti elden bırakmamaya özen gösterirlerse...
Destekledikleri adaya daha fazla katkı sağlamış olurlar.
*
Hayko Cepkin mesela.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor ve ona destek istiyor.
Destek isterken şöyle diyor:
*
“Son konserimiz olmamasını istiyorsanız sandıkta ne yapacağınızı biliyorsunuz.”
*
Hayko Cepkin, bu ülkede 21 yıldır konser veriyor.
Ne yani? AK Parti kazanınca, “Yeter bu Hayko’nun bu kadar konser vermesi. Yeni dönemde artık konser vermesin” diye kararname mi çıkaracak?
*
Bu 21 yıl içinde Hayko Cepkin’in, TRT’de “Güzel Âşık Cevrimizi Çekemezsin Değil mi” diye ilahi söylemişliği bile vardı.
*
Kemal Kılıçdaroğlu’na oy istemek için 999 yol varken hiç izlenmemesi gereken yolu izlemiş Hayko Cepkin.
ENDEKSE GEL ENDEKSE
“DÜNYA Basın Özgürlüğü 2023 Endeksi” yayınlanmış.
*
Sonuçlara şöyle bir baktım.
Cibuti, Bangladeş... Türkiye’den daha iyi durumda deniliyor.
Durun, durun. Daha acayibi var:
Kız çocuklarının okumalarına izin vermeyen Taliban rejimi var ya... O bile basın özgürlüğü konusunda Türkiye’den daha iyi durumda gösteriliyor.
Afganistan’ın endeksteki yeri, Türkiye’den 13 sıra önde.
*
Türkiye, basın özgürlüğü açısından sorunsuz bir ülke mi?
Tabii ki değil.
Ama yani Afganistan’ın gerisinde de değil.
*
Bu tür sonuçlar, bir çuval endeksi çöpe çeviriyor, farkında değiller.
TAM BU SIRADA ÖTEKİ TÜRKİYE’DE
- Fedon, denize girmiş. Yani deniz mevsimi başladı.
- Şeyma evlenmiş. Yani bir büyük sorunsal sona ermiş durumda.
- Bodrum’dan astronomik lahmacun fiyatları geliyor. Yani o da tamam.
SAYGI DUYUYORLARMIŞ AMA AYAĞA KALKMAZLARMIŞ
HABERLERE şöyle bir bakıyordum. Dikkatimi çekti. Mersin’de Akdeniz Belediyesi Meclisi toplantısında yine İstiklal Marşı krizi yaşanmış. Belediye Başkanı Mustafa Gültak, “Niye İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmıyorsunuz? Bu mudur sizin devlet anlayışınız? O İstiklal Marşı için insanlar kanını, canını vermiş” deyince...
HDP’li üyeler şöyle demiş:
*
“Saygı duyuyoruz ama okumuyoruz.”
*
Sanki Kentucky Meclisi üyeleri. Saygı duymayı da ihmal etmiyorlar.
HELAL OLSUN O CHP’LİLERE
CHP’li Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı...
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuz Yılmaz...
İkinize de helal olsun. İkinize de bravo.
*
Ali Babacan, Zonguldak’a geldiğinde bulunan doğalgazla ilgili kendisine doğruları söylediğiniz için... Bulunan doğalgazı küçümsemediğiniz için... Doğalgaz için yapılan çalışmanın hakkını verdiğiniz için... Denizin kaç metre altına kadar girildiğini vurguladığınız için... Babacan’ın verdiğiniz bilgilerden rahatsız olmasını zerre kadar sallamadığınız için... Seçim öncesi karşı tarafa yazar diye zerre kadar düşünmediğiniz için... Destansı dürüstlüğünüz için...
Her ikinize de bravo!
