Paylaş
Sivil mivil dinlemedi. Festival mestival bakmadı. Önüne geleni öldürdü. Katletti. Kadın, çocuk dinlemedi. Sivillere saldırdı. Savaş hukukunu bir tarafa bıraktı.
*
İSRAİL’İN YAPTIKLARI
Aynısını daha yüksek ölçekte İsrail yaptı, yapıyor. Her taraftan kuşatma altında tuttuğu Gazze’ye bomba yağdırdı, yağdırıyor. Kadın, çocuk bakmadı, bakmıyor.
*
İNSAN NE YAPAR
Katliamlar arasında taraf tutmaz. Her iki katliama da aynı şiddette itiraz eder. Katliamlara mazeret üretmez. Öldürenlerin de ölenlerin de kimliğine bakmaz.
ERDOĞAN’IN ÇİZGİSİ DEĞİŞİYOR MU
Erdoğan’ın çizgisi şuydu:
*
- Her iki tarafı da sivil katliamlara karşı uyarmak.
- Her iki tarafa da itidal tavsiye etmek.
- Her iki tarafı da fevri davranışlardan uzak durmaya çağırmak.
- Ateşkesin bir an önce devreye girmesi için göreve hazır olduğunu vurgulamak.
- Esir takası konusunda arabuluculuk yapabileceğini söylemek.
*
Erdoğan, bu çizgisini sürdürüyor.
*
İsrail’deki sivil katliamlara güçlü biçimde itiraz eden Erdoğan’ın Gazze’deki insanlık dramına en yüksek sesle itiraz etmesi beklenen bir gelişme.
*
Erdoğan’ın İsrail’e şu uyarısı da baştan beri izlediği çizgiyle uyumlu:
*
“Sivil yerleşim yerlerini bombalamak devlet refleksi değildir, örgüt refleksidir. İsrail örgüt gibi davranırsa örgüt gibi muamele göreceğini unutmamalıdır.”
*
En başta söyledim, yine söylüyorum:
*
Eğer Ortadoğu ateşi sönecekse, bu Türkiye’nin iki tarafla da konuşuyor olmasıyla mümkün olacaktır.
BAKAN YARDIMCISI NELERİ YAPAMAZ
Netanyahu bir paylaşım yapmış. “Var gücümüzle devam ediyoruz” yazmış. Altına da bombardıman görüntüsü koymuş. Gerçekten insanlıktan nasibini almamış bir paylaşım. Sinir bozucu. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz da buna karşı Netanyahu’ya “Gebereceksin” diye cevap yazmış. Sosyal medyada atış serbest. Herkes istediğini yazıp çiziyor. Ama eğer adınızın altında “Bakan Yardımcısı” yazıyorsa herkes gibi davranma lüksünüz olmaz. Bakan Yardımcısı olmak, bazı lükslerinizin olmaması anlamına geliyor. Mesela şunları herkes yapar ama Bakan Yardımcısı yapamaz:
*
- Sosyal medyada sorumsuzca paylaşımlar yapamaz.
- Türkiye’nin dış politikasını olumsuz etkileyecek paylaşımlar yapamaz.
- Makamının ağırlığını hafifletecek paylaşımlara girişemez.
- Türkiye’nin büyük bir dikkatle yürüttüğü politikaya gölge düşüremez.
- Yaptığı paylaşımın nerelere gideceğinin farkında olmadan davranamaz.
- Devlet adabından milim çıkamaz.
SEVİYORUM BAHÇELİ’NİN BU TUTUMLARINI
Saadet ve Gelecek Partisi’nin ortak grubunda, Meclis’te bir oturma krizi çıkmış.
“Ön sıraya oturacağız” demişler. Kriz tam büyürken Devlet Bahçeli devreye girmiş.
MHP’nin ön taraftan iki koltuğunu vermiş, krizi çözmüş.
*
Seviyorum Bahçeli’nin...
Kriz çözücülüğünü... Tok gözlülüğünü... Yüce gönüllülüğünü... Lüzumsuz gerginliklere izin vermemesini... Fedakârlıktan kaçınmamasını...
90’LARDA ÇOK KRAL TV İZLEMİŞ OLABİLİR Mİ
Meral Akşener’in kısa sürede iki atılımı:
- Önce Mustafa Sandal’ı partisine kazandırmak istedi.
- Sonra Hakan Peker’i Safranbolu belediye başkan adayı olarak ilan etti.
*
Mustafa Sandal’lar, Hakan Peker’ler.
Acaba Meral Akşener, 90’larda biraz fazla mı Kral TV’ye takılıyordu?
Ofisinde çalışırken, evde yemek yaparken televizyonunda hep Kral TV mi açıktı?
İYİ Kİ SEÇİMİ KAZANAMAMIŞIZ
Seçimin ardından meydana gelen her gelişmede muhalefete oy veren kesimlerden şu cümleyi işitmeye iyiden iyiye alıştık:
*
İyi ki seçimi kazanamamışız.
*
Son İsrail / Filistin meselesinde CHP cephesinin bocalamasının ardından bu cümle yine tedavüle girdi.
*
Bir partinin seçimi kazanamamasından çok daha vahim durum şudur:
*
Kendi taraftarlarına “iyi ki kazanamamışız” dedirtmek.
‘FAUDA’ İZLEMENİN TAM SIRASI
İsrail yapımı bir dizi.
Evet, İsrail bakışıyla hazırlanmış. Evet, bazen haddinden fazla yanlı. Evet, izlerken bazen insanı çıldırtıyor.
*
Fakat yine de makul sayılabilecek tarafları da yok değil.
Filistinlilere empati yapıyorlar arada sırada.
*
Neyse... Bu diziyi izlemenin tam sırası dememin asıl nedeni şu:
*
Hem Filistin’in nasıl bir sıkışmışlık içinde olduğunu hem de İsrail’in nasıl bir güvenlik paranoyası içinde olduğunu çok gerçekçi biçimde gösteriyor.
Dizinin taraflı yanlarını bir tarafa bıraktığınızda geriye Filistin mahallelerinin, sokaklarının çaresizliği, haklı öfkesi ve sıkışmışlığı kalıyor.
*
Sinirlerime hâkim olabiliceğime kendimi ikna edebilirsem korkarım ben bu akşam bu diziyi yeniden izlemeyi deneyeceğim. Öfke kontrolü sorunu olanlara ise kesinlikle tavsiye etmem.
TEZKEREYE HAYIR DEMEK
Şu konjonktürde CHP’nin tezkereye hayır diyeceğini açıklaması...
- İlm-i siyaset bilmediğinin kanıtıdır.
- Duyarlılıkları hiçe saydığının kanıtıdır.
- “Yabancı asker” mazeretinin tutmayacağını hesaplayamadığının kanıtıdır.
- Anadolu’dan oy alma niyetinin olmadığının kanıtıdır.
- Millilik tartışmalarıyla heder olacağının kanıtıdır.
- Cumhur İttifakı’na süper gollük bir pas verdiğinin kanıtıdır.
AKADEMİK İKİ KİTAP KONUSU
Bilimsel yöntemlerden zerre sapmayacağına herkesin emin olduğu hatırı sayılır akademisyenlerimizden iki kitap yazmalarını bekliyorum, talep ediyorum, arz ediyorum.
*
- BİRİNCİ KİTABIN ADI: Araplar bizi arkadan vurdu mu?
*
- İKİNCİ KİTABIN ADI: Filistinliler topraklarını sattı mı?
*
Bu iki konuda sosyal medyada yükselen gürültülerden çok sıkıldım.
Yetiş ya bilim! Yetiş ya akademi!
Paylaş