Kandil’den video üstüne video gelirken siz ne yaptınız?

Ne dediler bu videolarda?

*

- “AKP/MHP faşist iktidarı, bu seçimde gidecek” dediler.

- “AKP/MHP faşist iktidarı, bizi bitiriyor” dediler.

- “Bunlardan kurtulmak için bu seçim bir fırsattır” dediler.

- Tamam, “Haydi haydi” diye tempo tutmadılar ama resmen seçim konuşmaları yaptılar.

- Altılı Masa için “umut” dediler, var güçleriyle propaganda yaptılar.

- Erdoğan’ın karşısındaki adaya oy verilmesini istediler.

*

Yalan mı kardeşim?

Böyle olmadı mı?

*

Peki siz ne yaptınız bunun karşısında?

*

Hiç. Hiçbir şey.

*

“Aman HDP seçmenini ürkütmeyelim” falan diyerek sustunuz kaldınız.

Görmezden geldiniz.

*

Erdoğan’ın bu videoları kıyasıya kullanacağını öngöremediniz. Bu videoların başınıza bela olacağını düşünmediniz.

*

Şimdi çıkmış...

“Ama bu videolar bizim işimize yaramadı ki! İktidarın işine yaradı. Bu işin içinde iş var” falan diye eveleyip geveliyorsunuz.

*

Oysa bu videoların etkisini kırmak elinizdeydi.

Çıkacaktınız, aslanlar gibi...

“Ey Kandil! Sen ne karışıyorsun bizim seçimimize? Sizler teröristsiniz. Biz iktidara geldiğimizde sizinle mücadele edeceğiz. Nokta” diyecektiniz.

*

Demediniz. Kılınızı kıpırdatmadınız. HDP’den gelecek oyları düşündünüz. Sustunuz. Gık demediniz.

*

İşin en enteresan tarafı şu:

Kandil’den ikinci tur için propaganda videoları geliyor ve sizden hâlâ esaslı bir itiraz yok.

*

Ne bekliyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz?

Harekete geçmeniz için ille de Ümit Özdağ’ın “Kandil’e bir şey demezseniz sizi desteklemem” şartı mı koşması gerekiyor?

KILIÇDAROĞLU YİNE YANLIŞLAR YAPIYOR

- BİRİNCİ YANLIŞ: Siyasi tansiyonu yükseltiyor. Gerilimi arttırıyor. Sözlerini keskinleştiriyor. Yani Erdoğan seçmeninin rehavete kapılmasına izin vermiyor. Erdoğan taraftarlarının coşkuyla sandığa gitmesine katkı sağlıyor.

*

- İKİNCİ YANLIŞ: Bütün işi gücü bırakmış, Ümit Özdağ’ın peşine düşmüş durumda. Özdağ’ın kendisine “politika” dayatmasına maruz kalıyor. Verdiği görüntü bu. Bu görüntünün kendisini ne duruma düşürdüğünün farkında bile değil.

*

- ÜÇÜNCÜ YANLIŞ: “Sana Söz” gibi son derece pozitif bir slogandan, “Karar Ver” gibi buyurgan bir slogana geçti. Ne gerek vardı buna? Emir kipi ile konuşunca oylar mı artacak yani?

OĞAN / ÖZDAĞ

SİNAN Oğan’ın Cumhur İttifakı’nı desteklemesinin değeri şudur:

*

Cumhur İttifakı’na moral, Millet İttifakı’na moralsizlik aşıladı.

*

Ümit Özdağ, Millet İttifakı’nı desteklerse...

Moral ve moralsizlik açısından durum 1 – 1 olur.

*

Çok da fazla şey etmemek lazım yani.

CEHENNEMİN KAPILARI

SİNAN Oğan, “Cehennemin kapılarını kapatacağız” demiş. Ama gitmiş, Erdoğan’a destek vermiş.

Bu olur muymuş?

*

İyi ama Ümit Özdağ da “Kılıçdaroğlu kazanırsa içsavaş çıkar” demişti. Bunu ne yapacağız?

İMAMOĞLU / YAVAŞ

SEÇİMDEN önce...

- Her iki ismin de toplumsal karşılığı olduğuna dair bir ön kabul vardı.

- Her iki isim de potansiyel lider adayıydı.

- Her iki isim de “kazanacak aday” diye nitelendiriliyordu.

- Her iki ismin de bir kredisi vardı.

*

Seçim sürecinde...

- Her iki isim de fena halde angaje oldu.

- Her iki isim de sanki kendileri adaymış gibi meydana çıktı.

- Her iki isim de ellerinden geleni fazlasıyla yaptı.

- Her iki isim de galibiyete ortak olmak istedi.

*

Yani demem o ki...

Eğer Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse...

Bu iki isim tabii ki kaybetmiş olmayacak.

Ama pırıltılarını bir miktar kaybedecekleri kesin.

LATİF ABİNİN YAPTIĞI BİRAZ VEFASIZLIK GİBİ

ESKİ AK Partili Abdüllatif Şener, CHP’de milletvekilliği yaptı. Kemal Bey, kendisine büyük alaka gösterdi. CHP tabanı, kendisini el üstünde tuttu.

*

Bu seçimde aday olamayan Abdüllatif Şener, NTV’de şöyle şeyler söylemiş:

*

“Meclis çoğunluğu, Cumhur İttifakı’ndayken Kemal Bey’in seçimi kazanmasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı bir başka partiye gittiğinden verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremez. Meclis’ten hiçbir kanun geçiremez. Millet İttifakı’nın en büyük iddiası olan 6 partiyi bir araya getiren Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem artık hayal olur. Mali ekonomik politikalar uygulayamazlar. Hatta bürokrat ataması yapamazlar.”

*

Söyledikleri doğru olabilir.

Uyarılarında haklı olabilir.

Fakat dört gün sonra ikinci tur oylamasına gidilirken bu doğruları Abdüllatif Şener’in söylemesini biraz yadırgadım doğrusu.

*

Bunca yıl Kılıçdaroğlu’nun yanında olmuşsun, CHP’den milletvekili olmuşsun, CHP’lilerin gönlünde taht kurmuşsun...

Ve tam seçime dört gün kala bunları söylüyorsun.

Bu sözlerin seçime olası etkisini bile bile...

Bu sözlerin Kılıçdaroğlu’nun oylarını olumsuz yönde etkileyeceğini bile bile...

*

Ne yapsın adam? Doğruları söylemesin mi?

Tabii ki söylesin.

Ama kendisi bağımsız, bağlantısız bir kanaat önderi değil ki.

Yıllardır Kemal Bey’e ve CHP’lilere yoldaşlık yapmış biri. Vefa adına en azından dört gün yutkunabilirdi.

*

Gerçi Latif abinin AK Parti’yi terk ettikten sonra sergilediği vefasızlık ortadayken Kılıçdaroğlu’na karşı vefasızlığını çok da mesele etmemek lazım.

SANLI ERGİN

HÜRRİYET’e uzun yıllar hizmet vermiş bir gazeteci Sanlı Ergin. Kendisini birkaç kez kalabalık ortamlarda görmüştüm. Bir yakınlığımız yoktu. Ama arkadaşlarının iyi gazeteciliğine ve iyi dostluğuna tanıklık yaptığını biliyorum.

*

Sedat Ergin’le kardeşi Sanlı Ergin’in sağlık durumuyla ilgili konuşuyorduk. Hep iyi bir haber bekledik. Hep umutlandık. Ama olmadı.

*

Sanlı Ergin’e Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. Başta Sedat Ergin olmak üzere tüm ailesine sabır ve başsağlığı dileğiyle...

TOPLUMSAL ARIZALARIMIZ

- YANKI ODASI: Sadece bizim gibilerin sesini duyduğumuz, başka seslere kapalı bir odadır bu. Biliyoruz, bu oda bizi yanıltıyor. Ama yine de hoşumuza gidiyor bu odada olmak. Çıkmak istemediğimiz bir oda bu.

- LİNÇ BAŞLASIN: Umut beslediğimiz politikacı başka telden çalınca ne yapıyoruz? Hakaretler, küfürler eşliğinde linçe başlıyoruz. Tersi olunca da göklere çıkarıyoruz. Vallahi biz çok fenayız. Billahi biz iflah olmayız.

- CAHİL HALK: 21 yıldır her seçim yenilgisinde ısıtılıp önümüze konulan bir şey bu. Bıkılmıyor bu temadan. Usanılmıyor. Bu seçimde vazgeçilecektir diye çok umut ettim. Fakat heyhat!

BİTSE DE KURTULSAK

- Film izleyeceğim. Aklım seçim gündeminde, konsantre olamıyorum.

*

- Dizi izleyeceğim. Hangi siyasetçi kime destek açıkladı acaba diye kopuyorum.

*

- Arkadaşlarla muhabbet edeceğim. Elimden telefonu bırakamıyorum.

*

- Balkonda müzik keyfi yapacağım. Offf. Olmuyor, olamıyor.