Kanal İstanbul’un fikir babası Ecevit’tir
YIL: 1994...
Yerel seçim var!
Hüsamettin Özkan’ın abisi Necdet Özkan, DSP’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı...
DSP Lideri Bülent Ecevit, partisinin İstanbul adayıyla birlikte İstanbul projelerini anlatırken...
Sıra en önem verdiği projeye geliyor.
Ecevit şöyle diyor:
*
18 Ocak 1994, Hürriyet - Sayfa 1 ve 30
“Boğaz’da artan deniz trafiğine bir çözüm bulmamız lazım. İstanbul’un Avrupa yakasında Karadeniz’le Marmara arasında bir kanal açmalıyız. Böyle bir kanalın açılması durumunda tanker ve şilep trafiği bu kanala aktarılır ve Boğaz trafiği rahatlar”.
Çok merak ediyorum:
Ecevit bugün yaşasaydı, iktidarda olsaydı ve Kanal İstanbul’u yapmaya kalksaydı...
Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bütün Kanal İstanbul karşıtları...
Sıkılmış yumruklarla...
“Kanal İstanbul cinayettir” diye haykırırlar mıydı?
*
Yine çok merak ediyorum.
Ecevit bugün yaşasaydı, iktidarda olsaydı ve Kanal İstanbul’u yapmaya kalksaydı...
Bugün Kanal İstanbul’un faziletlerini anlatmaya doyamayanlar...
Yine aynı şevk ve heyecanla...
“Yaşasın Kanal İstanbul” diye haykırırlar mıydı?
*
Başka sorum yok, tanık sizin.
RAKI VE GELENEK HAKKINDA SAPTAMALAR
Gelenek kutsallık içermez... Beğendiğin geleneği benimsersin, beğenmediğin geleneği benimsemezsin. Bu sana kalmış bir şeydir.
*
Geleneğin ne olup olmadığına devlet karar veremez. Gelenek içinden seçim yapmak devletin değil, bireylerin işidir.
*
Devleti yönetenler, benimsemedikleri gelenekler üzerinden yasaklama yoluna gidemezler.
*
Otoritenin, “Ben bunu benimsemiyorum, dolayısıyla bu bizim geleneğimiz olamaz” deme hakkı yoktur.
*
Devleti yönetenlere düşen görev, “Gelenektir, ben bunu benimsemiyorum ama benimseyenlere de karışmam” demeleridir.
SEÇİM KAYBEDEN İNGİLİZ İLE SEÇİM KAYBEDEN TÜRK
İNGİLTERE’de seçim kaybeden İşçi Partisi Genel Başkanı, seçimin hemen ardından kürsüye çıkıp...
“Her şeye rağmen başarılı sayılırız” demedi.
“Yüzde 30 küsur oy almışız kardeşim” demedi.
“Parti içi sorunlarla vakit harcayamayız” demedi.
“Liderlik tartışmasının zamanı değil” demedi.
*
Ya ne dedi?
Şunları dedi:
Ağır bir yenilgi yaşadık.
Yenilgiyle ilgili sorumluluğumu kabul ediyorum.
İşçi Partisi’nin yakında yeni bir lideri olacak.
*
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kaybettiği hiçbir seçimde şu açıklamanın bir benzerini yapmadı, yapamadı.
CHP’nin bugün hâlâ yüzde 20’lerde gezinmesinin 5 temel nedeninin birincisi bu olabilir mi acaba?
BABACAN/DAVUTOĞLU OY TIRTIKLAYABİLİR Mİ?
MUHALEFETİN umudu şu:
Babacan ve Davutoğlu’nun küçük partileri, iktidardan bir puan, üç puan falan oy tırtıklasın... Böylece Erdoğan devri bitsin.
*
Bu umut, seçime 10 gün kala tamamen boşa çıkar.
*
Çünkü seçime 10 gün kala seçmenin zihninde beliren soru şu olur:
Tayyip Erdoğan’la devam mı, tamam mı?
*
“Tamam” diyecek olanlar...
Erdoğan karşıtı cephede yerlerini alırlar.
Davutoğlu ile Babacan’ın partisinin bu işte bir rolü olmaz.
*
“Devam” diyecek olanlar ise...
Erdoğan yanlısı cephede yerlerini alırlar.
Davutoğlu ile Babacan’ın partisinin bu işte de bir rolü olmaz.
*
Yani demem o ki...
Seçim günü gelip çattığında...
Davutoğlu ve Babacan’ın partisi sadece ve sadece etkisiz bir teferruat olmaktan öteye gidemez.
OSMAN KAVALA ŞU BEŞ NEDENLE TAHLİYE EDİLMELİ
BİR: Hazır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “Tahliye edilsin” demişken... Bu karara dayanılarak derhal tahliye edilmeli.
*
İKİ: “Osman Kavala’yı ille de tutuklu yargılayacağız” diye tutturmaktan vazgeçmek suretiyle... Osman Kavala tahliye edilmeli.
*
ÜÇ: “Tutuksuz yargılama esas olmalı, tutuklu yargılama istisna olmalı” yaklaşımıyla... Kavala hemen tahliye edilmeli.
*
DÖRT: Hakkında ortaya atılan iddialar çok esaslı ve çok temelli değil... Bu nedenle tahliye edilmeli.
*
BEŞ: Kavala soruşturmasının en temelinde FETÖ’cü yargı ve emniyet mensupları var. Bu nedenle tahliye edilmeli.
ÖLEN ÖLÜR KALAN SAĞLAR BİZİMDİR
Pop ölürse... Türküler bizimdir.
*
Şiir ölürse... Eski şiirler bizimdir.
*
Diziler ölürse... Tiyatrolar bizimdir.
*
Sinema ölürse... Romanlar bizimdir.
*
Türk sanat müziği ölürse... Zeki Müren bizimdir.
*
Rock ölürse... Anadolu rock bizimdir.
