Korkarım "sömürge" valimiz, yani Amerikan Büyükelçisi haklı çıkacaktır.
Bence de Bardakoğlu
KONUMUZ Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu.
Hürriyet yazarı Bekir Coşkun dünkü yazısında Bardakoğlu için şunları yazmış:
"Nur yüzlüdür. Ne zaman onu uzaktan görsem, ceketimi ilikleyip koşarak elini sıkmak gelir içimden. O bir din adamı. Onu uzun uzun dinlemek, söylediklerine kulak vermek, önerilerine-yorumlarına uymak isterim."
Güzel...
Ben de aynen böyle düşünüyorum.
Zekeriya Beyaz’ın dejenerasyonu, Yaşar Nuri Öztürk’ün kibri, Hayrettin Karaman’ın içe kapanıklığı, Mehmet Aydın’ın geri çekilişi...
Ve onların yanında Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun sorumlu yaklaşımları, vakur duruşu, nur yüzü, ciddiyeti, saygınlığı, bağımsızlığı, cesareti, insan sevgisi, bugünün insanının dilinden konuşması beni de etkiliyor.
Şimdi "Hadi canım sen de. Senin Bekir Coşkun ile aynı görüşte olman normal. İkiniz de bir noktada buluştunuz" falan diye tezvirat yapanlar çıkacaktır.
Tamam, o zaman, başka referanslara bakalım:
Ali Bardakoğlu’ndan...
Görüştüğüm AKP’liler de memnun, CHP’liler de.
İşte Bekir Coşkun da memnun, İslamcı cenahta kalem oynatanlar da.
Kısacası...
İslamcılık üzerinden ticaret yapan lümpenler ile "din" denilince tüyleri diken diken olanlar müstesna...
Herkesin güvenini kazanan bir Ali Bardakoğlu var karşımızda.
Demek ki neymiş?
Bir din adamı üzerinde hem ben, hem Bekir Coşkun, hem AKP’li, hem CHP’li ittifak edebiliyormuş.