Kabataş yalancılarının cezasını Allah verecek

“Kabataş olayı maalesef doğru abi... Görüntüler var.”

Sormuştum:
“Sen izledin mi?”
Cevap vermişti:
“Vallahi de billahi de izledim abi. Çok kötü görüntüler. İçsavaş çıkarır. Bu yüzden bizimkiler yayınlamama kararı aldılar.”

*

Allah’a yeminler ederek bu yalanı savundular. Allah’ı yalanlarına ortak ettiler. Allah’ın adını vererek ahaliyi ikna etmeye çalıştılar.

*

Sonra ne oldu?
Şu oldu:
Öyle görüntüler ortaya çıktı ki...
Akla hayale uymayan yalanları, bir anda tepelerine çöküverdi.
Allah hakikaten büyüktür!
O günden beridir gün geçmiyor ki aralarından biri çıkıp da “Yalan söyledik” demesin.

*

Dün de adamın teki, savcıya ifade verirken...
“Kabataş bir kurguydu, iyi yönetilemedi” demiş.

*

Yani demek istiyor ki:
“Yalanı uydurduk ama arkasını iyi besleyemedik, yalanımız ortaya çıktı.”

*

Allah’ın adını kullanarak yalan söylediler.
Muhakkak ki cezalarını Allah verecek.
Amenna!

TAHİR ELÇİ OLAYINA DAİR SON RACON

-DÜŞÜNCEYİ açıklama özgürlüğü vardır. O düşünce şoke edici bulunsa da...

*

-Şiddete açık çağrı ve şiddeti övme dışında her tür düşünce açıklanabilir.

*

-Kimse düşüncesini açıkladı diye suçlanamaz.

*

-“PKK terör örgütü değildir” diyen Tahir Elçi’ye itiraz edilir ama yaka paça gözaltına alınamaz. Tıpkı “PKK terör örgütü değildir” diye yazan Emre Aköz’ün yaka paça göz-
altına alınmadığı gibi... Tıpkı televizyonda “PKK terör örgütü değildir” diyen AK Partili Orhan Miroğlu’nun yaka paça gözaltın alınmadığı gibi.

*

-Hiçbirimiz “Tahir Elçi’ye bu muamele yapılıyorsa Orhan Miroğlu’na da, Emre Aköz’e de aynı muamele yapılsın” dememeliyiz.

*

-Söylenmesi gereken şey şudur: “Emre Aköz’e ve Orhan Mir-oğlu’na yapılan muamele, Tahir Elçi’ye de yapılmalıdır.”

ÇETİN ALTAN İÇİN YEDİ ŞEY

-BİR: Pirimizdi kendileri... Köşe yazarları olarak hepimiz biraz da onun paltosundan çıkmadık mı?

*

-İKİ: Dönüşümün cesur savaşçısıydı kendileri... Kendisine “dönek” denmesine zerre kadar aldırmadan yürüttü fikirlerini hem denizden hem karadan.

*

-ÜÇ: Başarıyı tatmıştı kendileri... Çünkü başarıyı “Kimseye yalan söyleme ihtiyacını duymayacak bir düzeye erişmiş olarak yaşamak” diye tarif ederdi.

*

-DÖRT: Bir pusu düşmanıydı kendileri... Bu yüzden bizdeki pusuculardan, zarif düellocular çıkarmak için boş yere uğraştı durdu senelerce...

*

-BEŞ: Küresel bir adamdı kendileri... Günlük hayhuyun içinden hep dünya ölçeğinde ve hep şaşırtıcı sonuçlar çıkarırdı.

*

-ALTI: Şiirler söylerdi kendileri... “Necip Fazıl” dendiğinde... Hemen başlardı “Otel Odaları” şiirini okumaya...

*

-YEDİ: Yazının vazgeçilmezliğine iman etmişti kendileri... Atıp tutan birine “Sen bunu yazdın mı” diye sorar, “Yazmadım” cevabını alınca, “O zaman git, yaz da gel” derdi.

HİLEYE, HURDAYA KARŞI HAYDİ OY VE ÖTESİ’NE

HANGİ partiyi tutarsan tut.
Hangi siyasi görüşten olursan ol.
İster AK Partili ol, ister MHP’li, ister CHP’li, ister HDP’li...
Eğer seçimde hile yapılmasını istemiyorsan, sandıktan sağlıklı bir sonuç çıkmasını istiyorsan, seçimden sonra şikâyet etmek yerine...
Haydi “Oy ve Ötesi”ne başvurmaya...

*

Özellikle Konya, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman, Elazığ, Amasya, Afyon, Kütahya, Denizli, Trabzon, Sivas ve Isparta gibi illerde eksikler var.
Bu illerden başvurular bekliyor “Oy ve Ötesi”.

*

Unutmayın: Bir kişi, herhangi bir sandıkta usulle ilgili herhangi bir hatayı önlediğinde büyük bir fark ortaya koyabilir.
Oy ve Ötesi, “Ben ne yapabilirim ki” diyen herkese “Yapabileceğin bir şey var” diyor ve sandıklarda müşahit olmaya çağırıyor.

*

Başvuru için adres: “sandik.oyveotesi.org”

HSYK’YA SORUYORUM

VAR MI FETHULLAHÇI?

DİYELİM ki bir savcı...
Bunların aleyhinde olacak bir girişim başlattı.
Hemen ortalığı inletiyorlar:
“Bu savcı Fethullahçı.”

*

Diyelim ki bir yargıç...
Bunların aleyhinde olacak bir karar verdi.
Hemen karayı çalıyorlar:
“Bu yargıç Fethullahçı.”

*

Buradan HSYK’ya sesleniyorum:
-Ya bünyenizde varsa Fethullahçı savcı ve yargıçları temizleyin...
-Ya da “Bizde Fethullahçı savcı ve yargıç yoktur, bu şekilde savcı ve yargıçlar üzerinde baskı kurulamaz” diye açıklama yapın.

BİR AÇIKLAMA

MÜJDAT Gezen aradı.
Dedi ki:
“Halk TV’de Uğur Dündar’ın programında özellikle Yaşar Nuri Hoca’yı çığırından çıkaran bir gelişme oldu. Sosyal medyada yazan birileri, ekrandaki bizleri kastederek ‘Dört p.....k önünüzde içki bardakları, oturmuş konuşuyorsunuz” demiş. Uğur Dündar bu alçak iftirayı okuyunca hepimizin asabı bozuldu. Tepkimiz bunaydı. Biz durup dururken kimseye kötü söz söylemeyiz.”

*

Uğur Dündar’la da konuştum.
O da yıllardır ekranlarda olan bir gazeteci olarak her zaman medeni bir üslup benimsediğini, hiçbir zaman bu üsluptan taviz vermediğini ve vermeyeceğini söyledi.

*

Cevap hakkına saygı gereği bu açıklamaları okurlarıma iletiyorum.