İzmir’in dağlarında çiçekler nasıl açar

İmamoğlu ile Özel aralarında anlaşarak...

“Tunç aday olacak” deseler... Tunç kazanıyor. “Buğra aday olacak” deseler... Buğra kazanıyor. “Cemil aday olacak” deseler... Cemil kazanıyor.

*

İşte bu acımasız ve kaskatı gerçek nedeniyle...

Ta en baştan beri hiç kimse soruyu “Tunç mu kazanır Buğra mı kazanır Cemil mi kazanır” diye sormadı. Herkes soruyu “Tunç mu aday gösterilir? Buğra mı aday gösterilir? Cemil mi aday gösterilir?” diye sordu.

*

Oysa İzmir’de CHP, ceketini koysa kazanamayacak durumda olsa...

Söz ve karar yetkisi İmamoğlu / Özel ikilisinde değil İzmir halkında olacaktı.

*

İzmir’in bu talihsizlik girdabından, bu amansız dramdan, bu yaman trajediden kurtuluşunun tek bir yolu var:

*

“Sen benim istediğim ismi aday göstermezsen ben de başka partinin adayına oy veririm. Ben senin partinin tapulu malı değilim. Beni çantanda keklik göremezsin” yaklaşımını...

Başta CHP elitleri olmak üzere herkesin yüzüne bir tokat gibi çarpması lazım İzmir’in.

*

Bütün bu söylediklerimin AK Parti’nin kaleleri için de geçerli olduğunu ifade etmeden geçmiyorum tabii ki.

YILMAZ HOCA İŞİNİ ŞAHANE SONLANDIRDI

ÖZGÜR Özel’le ilgili eleştiriler yapıyorum ama en son Yılmaz Büyükerşen’le ilgili attığı gönül alma ve hakkı teslim etme atağını övmeden geçemeyeceğim:

*

Eskişehir’de yaptığı konuşmada Yılmaz Hoca’nın emekliye ayrılmadığını vurguladı Özgür Özel. Bütün CHP’li belediyelerin yer alacağı komisyonun genel koordinatörü olacağını söyledi. Hoca’nın Eskişehir’e yaptığı hizmetleri övdü. En sonunda sahnede Yılmaz Hoca’nın elini hürmetle öptü.

*

Yapılması gereken böyle bir şeydi. Yapılması gerekeni çok güzel yaptı Özgür Özel.

BATTAL BEY’İN HAKLI VE HAKSIZ OLDUĞU YER

- HAKLI OLDUĞU YER: Yıllardır CHP’den Ataşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Battal İlgezdi’ye, “Ataşehir’de seninle devam etmeyeceğiz” tebliğini Ekrem İmamoğlu yapmış. Battal Bey, “Ne alaka” diyor. Partinin yetkili organlarının karar vermesi gereken bir konuda İmamoğlu’nun rol sahibi olmasına içerlemiş. Bu nedenle istifa ettiğini söylüyor. Eğer bu iddiası doğruysa serzenişinde haklıdır.

*

- HAKSIZ OLDUĞU YER: Azıcık parti bilinci olan, milim dava şuuru olan herhangi bir partili, parti içinde karşılaştığı herhangi bir haksızlık karşısında bile partisini bırakıp gitmez. Davasını terk etmez. Parti içinde kalarak mücadele eder. Böyle bir durum, istifanın gerekçesi olamaz. Partiyi bırakıp gitmenin haklı nedeni olamaz. İşin bu kısmı Battal İlgezdi’nin haksız olduğu yerdir.

UZAYA GİTSEM HANGİ YEMEKLERİ ÖZLERİM

ALPER Gezeravcı’mız uzayda en çok özlediği yemeği açıklamış: Güveç.

*

“Acaba ben uzayda olsam hangi yemekleri özlerdim?” diye sordum kendi kendime. Kendi kendime verdiğim yanıtlar şunlar:

*

- Burada arada sırada yiyorum ama uzayda tantuniyi kesin özlerim.

*

- Lahmacun abi lahmacun. Nasıl da gözümde tüter.

*

- Yerçekimi yok, süper gurbetteyim. Bafra pidesi hasreti çekerdim kesin.

*

- Sağımın solumun astronot dolu olduğu ortamda etli ekmek isterdi canım.

*

- Islak hamburger. Acılı. Diğer astronotlara nasıl anlatırdım bunu özlemeyi acaba?

*

- Uzaydan gelir gelmez ilk isteyeceğim şey: Annemin yaptığı cevizli çörek olurdu.

*

- Uçsuz bucaksız uzay boşluğuna bakıp Hünkar’ın tatlılarını düşünürdüm. Kesin.

SON POLİTİK KEDİ: SACİDE

KEDİLERİN politik hayatın aktörleri ve aktrisleri olması çok hoşuma gidiyor.

*

En ünlü politik kedi:

CHP’nin kedisi Şero. CHP’de herkesin yolcu olup Şero’nun hancı olması çok hoş değil mi?

*

Son politik kedi vakası şu:

*

Bir genç kızımız, Murat Kurum’a “Sadece İstanbul’dan” esinlenerek “Sacide” adını verdiği kediyi armağan etmiş, şans getirsin diye.

*

Kedim Sekter’le ilgili bir not:

Eski tüfek bir kedi olan Sekter, bütün bu kedisel ataklara bıyıkaltından gülerek bakıyor.

SANTOS BABA

ÇOK iyi giriş yaptı. “Baba” efsanesiyle olaya girdi. Hepimize “Dur ben bu akşam Baba filmi serisine başlayayım” dedirtti. Telefon müziklerimizi Baba filmi müziği yaptırdı. Kurtarıcı olacakmış gibi bir edayla geldi.

*

Fakat heyhat!

Ne baba kaldı ne Santos kaldı ortada kısa sürede.

DENİZ SEKİ’NİN BU ŞARKISI DA İPTAL Mİ?

KADINLAR, artık evlendikleri eşlerin soyadlarını almak zorunda değiller.

“Kadınların soyadı özgürlüğü” diye haber yapıyoruz bu konuyu.

*

Sanırım bu durumda Deniz Seki’nin “Ben adımı söylerim sen de soyadımı yaz” diyen şarkısı da iptal.

SIKILDIM BU DÖNGÜDEN

CEM Karaca filmi vizyona girmiş. Millet sinemalara gidip filmi izliyor.

Ama o da ne?

Cem Karaca’nın eşi, işin peşini bırakmayıp filmin vizyondan düşürülmesi için çırpınıyor.

*

Hukuki hakkıdır, tamam.

Tamam ama bu filmleri, bir maddiyat elde etme kapısı haline getirmek için bu denli çırpınmak da bana fazla geliyor.

Bırakın millet izlesin kardeşim. Bırakın Cem Karaca gündeme gelsin. Bırakın Cem Karaca şarkıları dilimize takılsın.

*

Sizi bilmem ama ben bu “film çekildi / aile izin vermedi / film mahkemelik oldu” döngüsünden fena sıkıldım.