İzmir Marşı’nın nesi rahatsız etti ki seni?

“Bugün Türkiye’de tüm statlar maalesef İzmir Marşı’nı söylüyor... Konya hariç.”

*

Bu adama buradan sesleniyorum:

*

Bir deyiver hele Ahmet Şan Efendi!

Sen neden rahatsız oldun ki İzmir Marşı’ndan?

- İzmir’in dağlarında çiçekler açmasından mı rahatsız oldun?

- Altın güneşin orada sırmalar saçmasına mı sinirlendin?

- Bozulmuş düşmanların yel gibi kaçması mı seni bozdu?

- Mustafa Kemal Paşa’ya “Yaşa” denmesine mi alındın?

- Yoksa adının mücevher taşa yazılmasını mı kıskandın?

Bir deyiver hele...

Hangisi?

*

Hadi bir cevap ver hele Ahmet Şan Efendi!

Sen neden rahatsız oldun ki İzmir Marşı’ndan?

- İzmir’in dağlarında oturup kalmamıza mı canın sıkıldı?

- Şehit olanları deftere yazmamızı mı sindiremedin?

- Öksüz yavruları bağrımıza basmamız mı acıttı seni?

- “Kader böyle imiş ey garip ana” dememize mi taktın?

- “Bu güzel vatana kanımız feda” dememize mi incindin?

Bir cevap ver hele...

Hangisi?

*

Statlarda Yunan Milli Marşı falan söylense...

Bu kadar öfkelenmezdin di mi?

Hadi itiraf et.

İLK FIRSATTA ALAÇATI’YA GİTMEYİ KAFAYA KOYDUM
ALAÇATI’da Yüzevler Kebap, Fatih Terim’in damadına ait Beeves Burger’e azıcık yamuk gibi bir şeyler yapınca...

Öfkesi meşhur imparatorumuz Fatih Terim, adamlarıyla basıvermiş dükkânı.

Beş dakikalık bir sürtüşmenin ardından durum şu:

- Yüzevler Kebap... Kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.

- Beeves Burger... Sessizliğe gömülmüş durumda.

*

Bense Alaçatı’ya gitmek ve iki mekânda da olay yeri incelemesi yapmak için can atıyorum.

*

Gidip şöyle bir bakacağım Yüzevler Kebap’a...

Gerçekten de sahibinin muhabbeti pek kral mı? Gerçekten de Arda’yla bir münasebet söz konusu mu? Gerçekten de lahmacunu imparatorluğa meydan okuyacak çapta muazzam mı?

*

Gidip şöyle bir bakacağım Beeves Burger’e...

Gerçekten de bir imparatorluk bakiyesi havasında mı? Gerçekten de kebapçıya meydan okuyacak denli büyük bir direnç merkezi mi? Gerçekten de burgerlerinde adama cesaret aşılayan bir taraf var mı?

FETULLAH’IN SON POZUNUN ŞİFRELERİNİ AÇIKLIYORUM
15 Temmuz’un yıldönümünde ortaya çıkan kararlılık tablosu, şunu bir kez daha gösterdi:

Fetullah kaybetti, kaybediyor, kaybedecek.

*

Tabii Fetullah da bunun sımsıkı bilincinde.

*

İşte tam da bu yüzden...

Bir Amerikan gazetesine poz verirken yan tarafındaki ekrana da bir şiir oturtmuş.

*

Ne deniyor şiirde?

Şu deniyor:

“Şimdilerde şölen var bahçelerde / Bahardan ses geliyor perde perde / Aceleci acele edip dursun / Beklenen mutluluk biraz ileride.”

*

Kısacası Fetullah, “Mutluluk biraz ileride... Hemen dökülmeyin...” falan diye...

Hem kalan son taraftarlarına moral vermeye çalışıyor...

Hem de düşmanlık yapanların gözünü korkutmaya çalışıyor.

*

Alabildiğine umutsuz, alabildiğine mağlup, alabildiğine kayıpta olduğu halde...

Kuyruğu dik tutmaya çalışıyor yani.

*

Allah, halkın üzerine ateş açan bu alçak katillere bekledikleri mutluluğu hiçbir zaman tattırmayacak inşallah.

TANSU ÇİLLER’İ GÖRÜNCE
15 Temmuz anmalarında Tansu Çiller’i görünce...

Aklıma hemen meşhur Bank Asya açılışı geldi.

*

Hepsi oradaydı o açılışta.

Hepsi.

TEK TİP ELBİSEYİ SAVUNUYORUM
15 Temmuz’un katillerinden biri, mahkemeye üzerinde “Hero”, yani “Kahraman” yazan bir tişörtle çıkınca...

Bu küstah katillere...

Tek tip elbise giydirilmesini savunmaktan başka bir yol kalmadı bize.

Bu arada bir not:

Guantanamo’da uygulanan tek tip elbiseyi Türkiye’de de uygulamaya koymak...

Guantanamo’da yapılan zulümleri onaylamak ve taklit etmek anlamına gelmez.

AH KEŞKE!
AH keşke 15 Temmuz anma törenleri...

Memleketin bütünlüğü göz önünde bulundurularak... Kimsenin kendini dışlanmış hissetmediği biçimde... Ve sadece tek bir partinin organizasyonu algısına yol açmadan...

Gerçekleşseydi.

Eğer böyle olsaydı...

- FETÖ çetesi umutsuzluk girdabında boğulurdu.

- Anma törenlerinden bir tek kişi bile rahatsız olmazdı.

- Milli birlik adına devasa bir adım atılmış olurdu.

İYİ Kİ İSLAM’DA HEYKELE PEK TOLERANS YOK
İSLAM’da heykele pek tolerans yok.

*

Düşünsenize:

İslam’da heykele tolerans olsaydı ve heykel sanatı çok aşırı biçimde teşvik edilseydi...

Konya taraflarında dikilen şu sözde Nasrettin Hoca heykeline benzer her türden abuk heykeller...

Anadolu’nun her benzin istasyonunda, her bulvarında, her TOKİ’sinde, her AVM’sinde...

“Şak” diye karşımıza çıkacaktı.

*

Şunu hiçbir zaman unutmayalım:

İslam’ın ortaya koyduğu her türlü toleranssızlığın muhakkak bir hikmeti vardır.

TELEFONDAN SESLENMEK
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın isteyen ya da istemeyen herkese cep telefonlarından 15 Temmuz mesajı vermesi, ancak cepheleşmenin bu denli keskin olmadığı bir atmosferde iyi bir iletişim yöntemi olabilir.

Cepheleşmenin bu denli büyük olduğu bir atmosferde ise...

Sevmeyenleri daha da sevmeyen haline getirir.

Kim bilir belki de böyle bir sonuç biliniyor ve aldırış edilmiyordur.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR