Paylaş
- Ekrem İmamoğlu sessiz ve derinden. Murat Kurum halkın arasında ve sokaklarda.
*
- Taraflar polemikten alabildiğine kaçınıyor.
*
- Küçük takılmalar var ama olay asla demeçler savaşına dönüşmüyor.
*
- İki taraf da ortamı gerginleştirmekten kaçınıyor.
*
- İki taraf da süper dikkatli ve hata yapmak istemiyor.
*
- İmamoğlu: Kendinden emin. Kurum: Süper arzulu ve istekli.
*
- Bir sinir harbi var gibi. Bakalım kontrolü ilk kaybeden kim olacak.
BAZI AK PARTİ ADAYLARI BAZI KÜÇÜK SAPTAMALAR
- TURGUT ALTINOK: Ankara’da yerel seçimde iki faktör büyük rol oynuyor: Ankaralılık ve milliyetçilik. Turgut Altınok, bu iki faktöre de fazlasıyla denk düşen bir aday. Seçimin sonucunu bilemem ama aday tespiti tam isabet.
*
- HAMZA DAĞ: İzmir’de fantezi peşinde koşmadı AK Parti. Janjanlı aday arayışına girişmedi. Partinin ve İzmir’in evladı Hamza Dağ’la yola çıkmaya karar verdi. Parti, kendi açısından en doğrusunu yaptı yani.
*
- FATMA ŞAHİN: Başarılı başkanlarla yola devam etme kararı Gaziantep’te de geçerli olmuş gibi görünüyor. Fatma Şahin’in yolu açık.
*
- CÜNEYT YÜKSEL: Tekirdağ’ın havası başkadır, rüzgârı başka eser, iklimi ılımandır. Bu açıdan Cüneyt Yüksel’in aday gösterilmesini AK Parti açısından hayli rasyonel bir karar olarak gördüm.
*
- ZEYNEL ABİDİN BEYAZGÜL: Şanlıurfa’ya yaptığı hizmetleri yerinde görmüştüm. Hislerimi saklayamayacağım: Yeniden aday gösterilmesi beni ziyadesiyle memnun etti.
TADI ÇIKARILACAK BİR İDEAL BİRLİĞİ
Tevfik Göksu, İstanbul için en iddialı adaylardandı. Çok istiyordu İstanbul adaylığını. Olmadı. Murat Kurum’un adaylığı açıklandı.
Bir hayal kırıklığı, bir kırgınlık, bir küskünlük olur değil mi?
Hayır. Tevfik Göksu’da olmadı.
Murat Kurum’u Esenler’de karşılayışını gördüm Tevfik Göksu’nun. Sarılıyordu Kurum’a. Kurum da halkın önünde Göksu’nun elini havaya kaldırıyordu.
Murat Kurum - Tevfik Göksu
*
Ankara’da AK Parti İl Başkanı Hakan Han Özcan, belediye başkanlığına adaydı. İddialıydı, uğraşıyordu.
Ama olmadı.
Turgut Altınok aday gösterildi.
Hakan Han Özcan’a baktım:
Altınok’la bir araya gelmiş, seçime hazırlık çalışmaları yapıyor. Sosyal medya hesabından Altınok’u müjdeliyor.
*
Hakan Han Özcan - Turgut Altınok
AK Parti, bu örneklerin tadını çıkarsın.
Çünkü bir siyasi parti için muhteşem bir dayanışmayı ve muazzam ideal birliğini yansıtıyor bu örnekler.
BOYKOTUN ZAFERİ
Gazze meselesi patlak verince bazı markalar, İsrail’e doğrudan destek verdikleri gerekçesiyle boykot edildi.
*
İtiraf ediyorum:
Ben boykotun etkili olacağına pek inanmamıştım.
*
Anlı şanlı, burunlarından kıl aldırmayan markaların, ardı ardına “Biz taraf değiliz, bizi yanlış anladınız, biz bu işlerin dışındayız” diye açıklamalar yaptığını görünce...
“Boykot bayağı işe yaramış” demeye başladım.
CHP’NİN SORUNU: CHP’Lİ GAZETECİLER
Kemal Kılıçdaroğlu’nu öyle yanlış biçimde desteklediler ki...
Ahalinin “eyvah” diyerek AK Parti’ye koşmasına yol açtılar.
*
Alacakları intikamları anlattılar. Kültürel yarılma alanlarına bodoslama girdiler. Daha kazanmadan kazanmanın kibrini yaşadılar. Ekranlardan parmak salladılar. Kibirli, şımarık ve yukarıdan bir dil tutturdular.
*
Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti ama CHP’li gazeteciler akıllanmadı.
Şimdi de ekranlarında İYİ Partili yetkilileri dövüyorlar.
“Niye CHP ile birlik olmuyorsunuz? CHP size az mı iyilik yaptı? Bu yaptığınız nankörlük değil mi?” falan diye.
*
Yeni görevleri galiba şu:
İYİ Parti seçmenini CHP’den iyice nefret eder hale getirmek.
İRAN’IN GERÇEKTEN YATACAK YERİ YOK
Elinde balistik füze var.
Füzesinin havasını atmak için Pakistan’ı vuruyor, Erbil’i vuruyor.
*
Sözüm ona ABD’ye “büyük şeytan” diyor ama ABD çıkarlarına yönelik bir eylemini gören duyan yok şu ana kadar.
*
Sözüm ona İsrail’i tanımıyor ama Pakistan’a salladığı füzeyi İsrail’in kıyısından bile geçiremiyor.
*
En büyük düşmanlarını üzmüyor. Hıncını gariban Pakistan’dan, gariban Erbil’den çıkarıyor.
Pakistan’da, Erbil’de öldürdükleri de çocuklar.
*
Hiç yatacak yeri yok bu İran’ın. Hiç.
FİNAL DESTİNATİON SERİSİNİN SORUNLARI
- Kötü adam yok filmlerde. Kime kızacağını bilemiyorsun.
- Ölümle didişmenin anlamsızlığı çöküyor üzerine filmleri izlerken.
- Kimin ne zaman nasıl öleceğini biliyorsun.
- Estetize ölümle yetinmek zorunda kalıyorsun.
- “Kim var bu işin arkasında” diye merak bile edemiyorsun.
- Asla farklılaşmayan dümdüz bir hikâyeye maruz kalıyorsun.
- Filmler bitiyor ve büyük bir tatminsizlik hissiyle dopdolu oluyorsun.
Paylaş