İktidardakilerin dili beter, CHP’nin dili daha da beter

İKTİDARDAKİLERE bakıyoruz.

Haberin Devamı

CHP’ye yüklenirken...

 

Ayar mayar dinlemiyorlar.

 

- “Bölücü yandaşı” diyorlar.

 

- “FETÖ destekçisi” diyorlar.

 

- “Terörist yardakçısı” diyorlar.

 

*

 

Tam iktidara dönüp de “El insaf yahu! Bu kadar da olmaz” diyeceğiz.

 

Hop, bir de bakıyoruz ki...

 

CHP’nin ayarı daha beter kaçmış.

 

*

 

Haberin Devamı

CHP’nin son yayınladığı ‘Parti Meclisi Bildirisi’nde geçen şu cümlelere bir bakın hele:

 

- FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir.

 

- Bu tehdit, yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkı da vermektedir.

 

*

 

Bu dil, bu üslup, bu yaklaşım...

 

İktidarın CHP’ye haksız yere çullanmasını meşrulaştırıyor.

 

- İktidarın FETÖ ile geçmiş irtibatını sorgularsın...

 

- Çözüm sürecinde ben haklı çıktım dersin...

 

- IŞİD konusunda duyarsızlık eleştirisi yaparsın...

 

Bunların hepsi tamam da...

 

“İktidar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyor” suçlaması da ne demek?

 

*

 

Haberin Devamı

CHP’den herhangi biri söylese...

 

“Hadi neyse” diyeceğiz.

 

Ama sonuçta koca partinin en önemli yetkililerinin oturup üzerinde kafa patlattıkları bir metinden söz ediyoruz.

 

Böyle bir metnin alabildiğine marjinal, sonunun nereye gideceği hesap edilmemiş ve çok sorunlu olması akıl alır gibi değil.

 

*

 

İktidar beter.

 

Muhalefet daha da beter...

 

Bir Türkiye yangını bu...

 

Hepsi birbirinden beter...

 

ZEKERİYA ÖZ’Ü ARATMIYORLAR

 

ZEKERİYA Öz ne yapıyordu?

 

Haberi, manşeti, köşe yazısını, yayın politikasını falan zorlamalarla yorumlayıp yargılıyordu.

 

*

 

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında ne yapılıyor?

 

Haber, manşet, köşe yazısı, yayın politikası falan zorlamalarla yorumlanıp yargılanıyor.

 

*

 

Haberin Devamı

Zekeriya Öz ne yapıyordu?

 

Saçma sapan bağlantılar kurarak, akıldışı sonuçlar çıkararak suçluyor babam suçluyordu.

 

*

 

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında ne yapılıyor?

 

Aydın Engin’in bir yazısının başlığıyla saçma sapan bağlantılar kuruluyor, Kadri Gürsel’in mizahi yazısından akıl dışı sonuçlar çıkarılıyor.

 

*

 

Zekeriya Öz ne yapıyordu?

 

Tutukluluğu cezaya çeviriyor, önüne geleni tutukluyordu.

 

*

 

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında ne yapılıyor?

 

Aynı şey yapılıyor.

 

*

 

Zekeriya Öz ne yapıyordu?

 

Telefonlara mesaj yüklüyor, yakalanınca da “sehven oldu sehven” diyerek geçiştiriyordu.

 

*

 

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında ne yapılıyor?

 

Prof. Ahmet İnsel’in Aydın Engin’e gönderdiği 250 lira, “Teröristten Aydın Engin’e giden 250 bin lira” haline getiriliyor.

 

*

 

Kısacası...

 

Haberin Devamı

Yol aynı yol, yöntem aynı yöntem, anlayış aynı anlayış, yaklaşım aynı yaklaşım...

 

Bu durumda insan düşünmeden edemiyor:

 

Zekeriya Öz neden görevinin başında değil de firarda?

 

 

TÜRKİYE’NİN YANINDA OLMAK NE DEMEKTİR

 

TÜRKİYE’nin yanında olmak demek...

 

Türkiye’yi yönetenlerin doğru ya da yanlış her yaptığına “Evet” demek değildir.

 

 

İLAHİ BURHAN HOCA

 

ŞÖYLE demiş Burhan Kuzu:

 

“İnsanın aklına gelmiyor da değil. Siyaseten halkın tamamen desteğini kaybeden HDP, bir çıkış yolu olur mu diye kendilerini içeri attırmasınlar?”

 

*

 

İlahi Burhan Hoca!

 

Eğer durum böyleyse...

 

Onları içeri atanlar da onların oyununa gelmiş olmuyor mu?

 

*

 

Aklına o geliyor da neden bu gelmiyor?

 

 

Haberin Devamı

HANGİ SANATÇIYA HANGİ ZÜLFÜ LİVANELİ ŞARKISI PEK YAKIŞTI?

 

ZÜLFÜ Livaneli’nin “50. Yıl Özel Albümü” çıktı.

 

“Bir Kuşaktan Bir Kuşağa” adı verilen albümde hangi sanatçıya hangi Zülfü Livaneli şarkısının yakıştığına dair bir liste çıkardım.

 

İktidardakilerin dili beter, CHP’nin dili daha da beter

 

Takdim ediyorum:

 

*

 

- SEZEN AKSU: “Günlerimiz” şarkısını öyle etkileyici yorumlamış ki... Tıpkı cenaze törenleri gibi bir durum çıkmış: Sessiz, sitemsiz.

 

*

 

- CANDAN ERÇETİN: Kükremiş sel gibi söylemiş “Merhaba” şarkısını... Bendini çiğneyip aşmış.

 

*

 

- SILA: “Belalım”ı öyle acıklı söylemiş ki... Müslüm Baba yaşasaydı ancak bu kadar acıklı söyleyebilirdi.

 

*

 

- KENAN DOĞULU: Keşke başka bir şarkı seçseydi... “Ey Özgürlük” gibi gayet tok sesli ve ödünsüz bir şarkıyı, janjanlı bir nane şekeri kıvamına getirmiş.

 

*

 

- KARDEŞ TÜRKÜLER: İşte bu benim için tam sürpriz oldu: “Leylim Ley”i söylemişler. Üstelik tamamen kendi tarzlarında... Süper! Alkış!

 

*

 

- ERKAN OĞUR/İSMAİL HAKKI DEMİRCİOĞLU: İki derviş gibi oturup söylemişler “Eski Tüfek” şarkısını... “Bir insan ömrünü neye vermeli” deyişleri pek yaman!

 

*

 

- YENİ TÜRKÜ: Çok iyi bildiğimiz “Gözlerin” şarkısını, resmen ve alenen kendi şarkıları haline getirmişler. O kadar iyi söylemişler yani.

 

*

 

- AYNUR: “Dağlara küstüm Ali” şarkısını öyle bir söylemiş ki... Dağlar bile “Ne olur küsme bize Aynur Abla” diyecek gibi...

 

*

 

- HALUK LEVENT: Bana sorsalardı, “Kan Çiçekleri”ni söylesin derdim. Bana sormadılar ama onu söylemiş. Tam isabet yani...

 

*

 

- GÖKSEL: Olmayabilirdi. Başaramayabilirdi. Ama olmuş, ama başarmış. “Karlı Kayın Ormanı”nı kendisinin kılmış. O kadar ki artık hep ondan dinleyeceğim.

 

*

 

- CENGİZ ÖZKAN: “Kilis’e haber saldım” diye başlayan “Mayın” şarkısını söylemiş. Bin yıllık bir Anadolu türküsünü söyler gibi... Çok efkarlı ve tertemiz.

Yazarın Tüm Yazıları