Paylaş
Neden?
Çünkü Avrupalı sosyalistlerin başkanı, bizim CHP’yi perişan etmiş.
*
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Brüksel’de Erdoğan’ı Esad’a benzetince...
Avrupa Sosyalistlerinin lideri fena bozulmuş.
- Kemal Kılıçdaroğlu’na posta koymuş.
- Randevu vermemiş.
- “Bu CHP’den bir numara olmaz” demeye getirmiş.
- CHP’ye akıllar vermiş falan.
*
Keşke bu Avrupalı sosyalist arkadaş, Kılıçdaroğlu’na “Sen Erdoğan’ı Esad’a benzetemezsin” diye çırpındığı kadar...
Ya da onun çeyreği kadar...
“Ama Tayyip Erdoğan da hakkını arayana, sesini çıkarana gaz sıkmaktan vazgeçmeli, ülkesini biber gazı cennetine çevirmemeli, gösteri hakkına saygı duymalı, demokrasiyi ve özgürlüğü boğmamalı” falan demeyi becerebilseydi.
Hiç değilse memleketteki bunca sosyalizm ve sosyalist düşmanının yaptığı şen şakrak düğün bayrama minik de olsa bir turp sıkmış olurdu.
Ne zaman bitecek Tanrım bu kompleks
AÇIN bakın gazetelerin eski sayılarını...
Görecekleriniz şunlardır:
-Turgut Özal, Amerika’da öyle bir ağırlandı ki, dünya kıskançlıktan çatladı... Özal, Amerikan Başkanı’yla öyle samimiydi ki el şakası falan yaptı.
-Demirel Amerika’da hiçbir Türk lidere yapılmayan karşılamayla karşılandı... Yoktu böyle bir karşılama...
- Tansu Çiller’e Amerikan Başkanı’nın ayırdığı vakit bir rekor: Tam iki buçuk saat... Üstelik Çiller Washington’u fena halde büyüledi.
-Ecevit, Amerikan Başkanı’nın en değer verdiği konuklarını ağırladığı evde ağırlandı... Amerika Ecevit’e hayran kaldı.
-Çevik Bir, Amerika’da rüzgâr gibi esti... Amerika’da herkes Çevik Bir’in söylediklerini dikkatlice not etti.
*
İşte buyurun:
Yine bir “Türk Başbakanı/Amerikan Başkanı” görüşmesi...
Ve yine aynı başlıklar:
- Erdoğan’a askeri törenle karşılama... Bu zamana kadar hiçbir Türk Başbakanı böyle karşılanmadı.
- Dile kolay! Tam dört buçuk saat... Obama, Erdoğan’a dört buçuk saat ayırdı.
- Obama, Erdoğan’ı en değer verdiği konuklarını ağırladığı evde ağırlıyor...
- Erdoğan’ın kaldığı eve konukların şerefine Türk bayrağı çekildi.
*
Bir Gülden Karaböcek şarkısını inceden değiştirerek terennüm edelim hep beraber:
Ne zaman bitecek Tanrım bu kompleks...
Bizim kültürümüzde ırkçılık falan yokmuş
İKİ taraftar, ellerindeki muzu Afrika kökenli futbolcuya doğru sallayınca ortalık karıştı.
Komik savunmalar birbirini kovaladı:
-“Elimde muz vardı onu salladım, başka şey olsaydı onu sallardım” demeler...
-“Hastayım, muz yemeden duramam” demeler...
- “Afrika kökenli futbolcu o anda sahada değildi” demeler...
Ama bunlardan bile daha komik olan savunma cümlesi şu idi:
“Bizde ırkçılık olmaz... Bizim kültürümüzde yok ki ırkçılık.”
*
Hadi ya?
Sahiden yok mu?
- İyi de o zaman “Ermeni” sözcüğünü küfür gibi kullananlar hangi kültürden geliyorlar acaba?
- Daha düne kadar “Kürt esnaftan mal almayın” cümlesini kapak yapan dergiler hangi kültürün ürünüydü?
- Emin-önü’nde saat satan üç-beş siyahı bile mesele eden kültür kimin kültürü?
- Ameri-ka’daki kadar siyah bizde olsaydı bizim kültür, kaç tane “Klu Klux Klan” çıkarırdı, hiç düşündük mü?
- En medenimiz, en kültürlümüz bile “Arap aşağılaması” yapmıyor mu?
- “Vay Yahudi vay” diye atılan manşetler, hangi kültürün ürünü?
Cemaat partileşir mi?
BU sorunun cevabını şöyle veriyorum:
- Cemaat politikaya kayıtsız kalamayacak kadar etkili ve büyük bir yapı...
- Ama partileşmeye cesaret edecek kadar kitlesel ve politik değil.
Bir eğlence kaynağı: TSK açıklamaları
GENELKURMAY Başkanlığı’nın son günlerde giderek artan yazılı açıklamalarını izliyor musunuz?
-Mesela... Sanki bir sivil toplum örgütüymüş gibi “Reyhanlı’daki patlamayı kınıyoruz” diye yaptıkları açıklamayı...
-Mesela... TV muhabirlerinin önlerinde anons çektikleri PKK’lılarla ilgili “Bizim böyle bir şeyden haberimiz yok” diye yaptıkları açıklamayı...
- Mesela... Sınırla ilgili olarak “Biz sınırdan sorumluyuz, sınır kapılarına emniyet bakıyor, bizim sorumluluk alanımızda sorun yok” diye yaptıkları açıklamayı...
*
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan bu açıklamaları okudukça ben çok eğleniyorum.
Günleriniz şenlikli geçsin istiyorsanız, size de tavsiye ederim
Mazhar Alanson’a reklam önerileri
EN son Steve Jobs kılığına girerek Garanti reklamında oynadı Mazhar Alanson... Böylece neredeyse reklamında rol almadığı ürün kalmadı.
Ama üzülmesin.
Şunlar da var:
- Bir kamu spotunda akil adamlardan birini canlandırabilir.
- Gülben’in “Çocuklar Gülsün Diye” projesinin tanıtımında çocuk rolü oynayabilir.
- Taksim Gezi Parkı’na yapılacak rezidansların tanıtımında rol alabilir.
- “Grevci işçilerin bile durduramadığı Türk Hava Yolları” sloganlı THY reklamında grev kırıcı rolünün hakkından gelebilir.
- Ali Ağaoğlu/Sinan Çetin ikilisine üçüncü olarak katılabilir.
Geri vites yapıyorum: ‘İnönü Stadı’ kalmalı
Bir an, sadece bir an...
- Bu ülkede oluşan her boşluğa AVM dikildiği gerçeğini atladım.
- “Rezidans yapma/kule dikme” adı verilen hastalığı ihmal ettim.
- “Gökkafes” rezilliğini göz ardı ettim.
- Parkların bile allem edilip kallem edilip AVM’ye çevrildiği gerçeğine kayıtsız kaldım.
- Memleketin TOKİ denilen bir canavara sahip olduğunu unuttum.
Ve tuttum:
“İnönü Stadı şehir dışına taşınmalıdır” diye yazdım.
*
Bir anlık gafletle doğan ya da doğmayan her türlü boşluğa “AVM/kule/rezidans” üçlüsünün kondurulduğu bir ülkede yaşadığımızı unutmuşum.
Hiç yüksünmeden geri vites yapıyorum:
İnönü Stadı’na gözümüz gibi bakmalıyız.
Paylaş