Hayatımın dilemması: Sinovac mı BioNtech mi?

Hop, başlıyor kalbim Sinovac diye atmaya.

*

“Yeni teknolojileri denemek lazım arkadaş” diyorlar.

Hop, bu sefer kalbim BioNtech diye atmaya başlıyor.

*

Bilmem kaç bin yıllık Çin kültüründen söz ediyorlar.

Hemen Sinovac’a ısınıyorum.

*

Rahmetli babamın “Alman arabasından şaşmayacaksın” öğüdü geliyor aklıma.

Derhal BioNtech’e kafam yatıyor.

*

Çin aşısının alerji yapmayacağı bilgisini alıyorum.

Gönlüm Sinovac’a kayıyor.

*

Uğur Hoca ve Özlem Hoca’nın hatırı devreye giriyor.

Aşk ile BioNtech diyorum.

*

Doğu Perinçek’ten çekindiğim için...

“Sinovac iyidir iyi” deyip geçmek istiyorum.

*

Yeniye ve moderne duyduğum aşırı merak yüzünden ise...

“BioNtech’i denesem mi acaba” demekten kendimi alamıyorum.

BAHAR GELİRKEN BAKALIM İLK KİM

- Bakalım ilk kim şortunu giyip sokağa çıkacak?

- Bakalım ilk kim piknik yapacak?

- Bakalım ilk kim Eda Taşpınar’dan önce güneşlenecek?

- Bakalım ilk kim Bodrum’a doğru yola çıkacak?

- Bakalım ilk kim “Bir bahar akşamı” şarkısını mırıldanacak?

- Bakalım ilk kim “Kış gelsin artık ya” diyecek?

- Bakalım ilk kim “Esmiyor” diye yakınacak?

- Bakalım ilk kim “Klimayı icat edenden Allah razı olsun” diyecek?


CHP’Lİ BELEDİYELERE BİR TAVSİYEM VAR

BÜTÜN CHP’li belediyeler...

Ortak bir toplantı yapın kendi aranızda...

En az altı ay boyunca heykel işine girmeyeceğinize dair bir karar alın.

Ve kararı bozanı da cezalandırın.

*

Söylemek istediğim şudur:

*

Hiçbir icraat yapmasanız bile...

Sadece heykel işine girmeyerek...

Bayağı puan kazanabilirsiniz.


ARTIK SAĞ SOL FALAN YOK

Artık sağ / sol ayrımı yok.

Artık İslamcı / laik ayrımı yok.

Artık liberal / tutucu ayrımı yok.

Artık ulusalcı / küreselci ayrımı yok.

*

Artık Türkiye’de tek bir ayrım var:

Erdoğan taraftarları / Erdoğan karşıtları.

*

Siyaset, artık bu ayrım üzerinden yapılıyor.

Ve sırf bu yüzden de...

Hem çok kısır hem de bir türlü akmıyor.


BİZ MİLLET OLARAK

- “Teşekkür ederim” ve “lütfen” demiyoruz.

- “Bu konu hakkında benim bir bilgim yok” demiyoruz.

- “Söylediklerini dinledikten sonra görüşüm değişti” demiyoruz.

- “Rica ediyorum” demiyoruz.

- “Özür dilerim” demiyoruz.

- “Ben o adresi bilmiyorum” demiyoruz.

- “Farklı partileri destekliyoruz ama sana katılıyorum” demiyoruz.

- “Ben bu partili değilim ama iyi bir şey yaptılar” demiyoruz.

YAVUZ AĞIRALİOĞLU VE POLİTİK MİZAH

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, politik mizah yapmış.

Videosunu izledim.

*

Hep aynı sorulara muhatap olmaktan yakınan Yavuz Ağıralioğlu, şöyle diyordu:

*

“Hep aynı sorulara cevap vermekten öldük. Yakında partimizin genel merkez telefonlarını bir sabit hatta bağlayacağız. Sabit hattan şöyle denilecek: HDP ile ilgili kanaatlerimiz için bire basın... Cumhur ittifakıyla ilgili düşüncelerimiz için ikiye basın. Millet ittifakının geleceğiyle ilgili düşüncelerimiz için üçe basın. Türkiye hayalimizi dinlemek istiyorsanız bizi dinlemeye devam edin”.

*

Bayılmadım ama yine de sevdim.

Yavuz Bey buradan yürür ve kendini geliştirirse...

Türk siyasetinin epeydir özlem duyduğu mizah ihtiyacını karşılayabilir.

RÖNESANS TABLOSU GİBİ SARIGÜL FOTOĞRAFI

NE var bu fotoğrafta?

- Doğu ile Batı arasında sıkışıp kalmış yaman bir sentez var.

- Artık kanıksanmış bir Sarıgül tuhaflığı var.

- İticilikten fışkıran bir sempati halesi var.

- Tellioğulları’ndan Suphi var.

Var oğlu var yani.

*

Son tahlilde helal olsun Sarıgül’e!

Ne yapıp edip kendinden söz ettiriyor ve kendini konuşturuyor valla.


‘BİR ZAMANLAR KIBRIS’

- Temposu biraz yavaş olsa da...

- Kıbrıs şivesine yüz vermese de...

- Müziğe biraz fazla abanmış olsa da...

- Rumları tuhaf bir Türkçeyle konuştursa da...

- Ahmet Kural’ı başrolde oynatsa da...

Kıbrıs davasının yüreklerde yer etmesine sağladığı katkı hatırına...

TRT’nin gösterime soktuğu ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ dizisine desteğim tamdır.