Paylaş
Yazılı bir açıklama yapmış Metin Akpınar.
Durumu kendisi açısından toparlamaya çalışan, kamuoyunda oluşan tepkileri önlemeyi amaçlayan, “Hayat geriye doğru yaşanmıyor” türü afili cümlelere yer veren bir açıklama.
*
Fakat ne yazık ki bu açıklama, Metin Akpınar’ı kurtarmıyor.
*
Neden kurtarmıyor?
Anlatayım.
*
Metin Akpınar diyor ki: Kendilerini ilk tanıdığım andan itibaren çocuklarım olarak kabul ettim.
*
Burada Metin Akpınar’a sorulması gereken soru şu:
*
14 yıldır olayı neden resmiyete kavuşturmadın? Neden bu çocukları avukatlar tutmak, davalar açmak, mahkemelere gitmek zorunda bıraktın?
Mirastan zırnık koklamasınlar diye mi?
*
Hayat, tabii ki geriye doğru yaşanmaz. Ancak hayat, ileriye doğru telafi edilebilir.
Metin Akpınar olarak sen ileriye doğru telafi mekanizmasını, en azından “resmi olarak” çalıştırmamışsın ki.
*
Açıklamada şöyle diyor Metin Akpınar:
*
“2023 yılı itibariyle çocuklar, aramızdaki bağı resmiyete kavuşturmayı tercih ettiler. İtirazım olmadı.”
*
İtirazı olmamış!
Aman ne büyük bir erdem!
Aman ne büyük bir özveri!
Sanki itiraz etse çocukların mahkemeye gitmelerine engel olabilecek!
*
Düşünün:
Çocuklar, aradaki bağı resmiyete kavuşturmak istiyorlar. Ama Metin Akpınar, kılını bile kıpırdatmıyor.
Çocuklar da bunu sağlamak için avukatlar tutuyorlar, dilekçeler yazıyorlar, davalar açıyorlar, mahkeme kapılarına koşuyorlar.
*
Oysa Metin Akpınar gibi bilge bir sanatçıdan çocuklarının talep etmelerini falan bile beklemeden anında aradaki bağı resmiyete kavuşturması beklenirdi.
*
Metin Akpınar’ın yazılı açıklamasından önce Metin Akpınar’la ilgili hayal kırıklıkları yaşıyordum.
Yazılı açıklamadan sonra ise daha büyük hayal kırıklıkları yaşıyorum.
Metin Akpınar
BLİNKEN’A HAYATININ DERSİ VERİLMİŞTİR
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail’e gittiğinde...
“Ben bugün sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak da buradayım” demişti.
Antony Blinken - Binyamin Netanyahu
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Blinken’ın bu yaklaşımıyla ilgili olarak şöyle dedi:
*
“Bu nasıl bir politikacı? Bu nasıl bir yaklaşım? Karşısındakiler de ‘Ben de bölgeye Müslüman olarak yaklaşıyorum’ derse ne diyeceksin? Karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın.”
*
Olayı Yahudilik, Müslümanlık bağlamından çıkarıp insanlık bağlamına oturtuyor Erdoğan.
Bu açıdan da Blinken’a hayatında görüp göreceği en okkalı dersi vermiş oluyor.
Tayyip Erdoğan
HEP AKILDA TUTULMASI GEREKEN GERÇEKLER
- İsrail katliam yapmak için bahaneye ihtiyaç duymaz ama bahane bulduğunda gaddarlığını bin misli arttırır.
*
- Batı’nın büyük bir pervasızlıkla İsrail katliamlarına çanak tutması, İslam dünyasında muazzam bir öfke birikimine yol açıyor. Bu pervasızlık yine şiddeti doğurur.
*
- İsrail’in 1967 sınırlarına çekilmesi lazım. Filistin’in bir devlete kavuşması lazım. Yoksa 2093 yılında da “Ortadoğu barut fıçısı” başlıkları atılır.
*
- Biden, Netanyahu, Macron falan... Bu aktörlerle kansız bir çözüm mümkün değil. Başka aktörler, başka bakış açıları lazım.
*
- Ukrayna’da savaşla çözüm. Filistin’de katliamla çözüm. Uygar dünya, sadece kanlı çözümler peşinde.
DEĞİNMELER
- Taşrada hayat hızlı akmaz. Bu nedenle “Kuru Otlar Üzerinde” filmi yavaş akıyor.
*
- Dilan Polat’ın mal varlığına el konmasına üzülen sayısı sanırım sıfırdır. Sonucun böyle olmasını Dilan Polat’ın belirlemiş olması kaç puan?
*
- İsrailli yetkililer iyice kafayı yedi. Neredeyse “Filistinli bebekler de Hamas saldırısından sorumludur” diyecekler.
*
- Ekrem İmamoğlu Washington’a gidiyormuş. Haberi öğrenir öğrenmez aklıma “Mr. Smith Goes to Washington” filmi geldi.
AK PARTİ ADAYLARININ KRİTERLERİ BELLİ OLDU
Ebru Karatosun’un dünkü Hürriyet’te yer alan haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti yönetimiyle yaptığı toplantıda...
AK Parti’nin belediye başkan adaylarıyla ilgili iki kriter açıklamış:
*
- BİR: Yük olan değil yük alan adaylar.
*
- İKİ: Onun adamı, bunun adamı değil, halkın adamları.
*
Aday adayları kendi kendilerine şunu sormalılar: Ben bu iki kritere uyuyor muyum?
Paylaş