Paylaş
Şöyle şeyler yazarak:
*
Demek ki emekliler 15 bin liralık bayram ikramiyesini istememiş. Demek ki depremzedeler çadır hayatı yaşamayı çok sevmiş. Demek ki depremzedeler bedava ev yerine parayla ev almak istemiş. Demek ki gençlerimiz güzel bir gelecek vaadi istemiyormuş.
*
Bunları yazan gazete maalesef milleti kör ve sersem, kendisini ise çok akıllı ve rasyonel sanıyor.
*
Çünkü bu gazete...
- Emeklilerin, “15 bin lira” vaadini gerçekçi ve sürdürülebilir bulmamış olabileceklerini hiç düşünemiyor.
- Depremzedelerin, “bedava ev” vaadini inandırıcı ve akla yatkın bulmamış olabileceklerini hiç hesaba katmıyor.
- Depremzedelerin kendilerini çadırdan Kılıçdaroğlu’nun değil de Erdoğan’ın çıkaracağına ikna olabileceklerine hiç ihtimal vermiyor.
- Kılıçdaroğlu’nun gençlere, “güzel bir gelecek” hayali kurdurmayı başaramamış olabileceği seçeneğini tamamen görmezden geliyor.
*
Bu açılardan bakıldığında...
Emeklilerimizin, depremzedelerimizin, gençlerimizin...
Bu gazeteye kıyasla çok daha akıllı ve çok daha rasyonel bir arayış içinde olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
ERDOĞAN/KILIÇDAROĞLU: EN BÜYÜK DÜŞMANLARI
Erdoğan’ın en büyük düşmanları:
*
BİR: “Nasıl olsa avantajlıyız” diyerek rehavete kapılmak. İKİ: Zaferin henüz kazanılmadığını ıskalamak. ÜÇ: Rakibin zaaflarına ve eksiklerine fazla güvenip olaya asılmamak. DÖRT: Oy vermeyenlerin oylarını alacak stratejiler geliştirememek. BEŞ: İkinci tura yönelik özel sürprizlere sahip olmamak. ALTI: En sempatik isimleri sahadan uzak tutmak. YEDİ: Kucaklayıcı bir dil tutturamamak.
Kılıçdaroğlu’nun en büyük düşmanları:
*
BİR: Seçmendeki mağlubiyet hissini yenecek yollar bulamamak. İKİ: Seçim sonuçlarını doğru okuyamamak. ÜÇ: Yükselen milliyetçi rüzgârı görmezden gelmek. DÖRT: Çok başlılık izlenimini vermeye devam etmek. BEŞ: Seçmeninin yılgınlığına son verecek esaslı atılımlar yapamamak. ALTI: Sadece sosyal medyaya abanmaya devam etmek. YEDİ: HDP ve Kandil sorununa inandırıcı bir çözüm bulamamak.
ÇOK GÜLDÜM
RECEP Tayyip Erdoğan için...
Bazı çok bilmiş muhalif tipler, “O asla kazanamayacağı bir seçime girmez” diye bir saptama yapmaya bayılırlar.
*
Bu sözden yola çıkan matrak birisi...
Kemal Kılıçdaroğlu için, “O asla kazanacağı bir seçime girmez” diye yazmış.
*
Acı da olsa komikti. Sorry.
SANATÇILAR TEZİ VE SONUÇ
- TEZ: AK Partili, CHP’li, MHP’li, İYİ Partili, YSP’li hiç fark etmez... Bizim milletimiz... Cem Yılmaz’a güler. Tarkan’ı zevkle dinler. Fazıl Say’a saygı duyar. Berna Laçin’i pek tanımaz. Şahan’ın tiplemelerine kopar. Mustafa Sandal’ın şarkılarını mırıldanır. Ama onlara asla ve kata birer siyasal öncü, birer politik kanaat önderi, birer siyasi aktör muamelesi de yapmaz.
*
- SONUÇ: Bu seçimde de olay, “TEZ”in işaret ettiği gibi gelişti.
MASA TOKATLANIRKEN MIRILDANDIKLARIM
- Sarıgül mü verdi bu aklı acaba?
*
- Gerçek kemal bey bu değil.
*
- İnsan sormadan edemiyor: Tafran kime abi?
*
- Liderler, imaj yapıcılarına şunu söyleyebilmeliler: Bu bana yakışmaz, bana bunu yaptırmayın.
*
- Keşke masaya vuracağına eliyle kalp işareti yapmaya devam etseydi. Kalp işareti yapmak ona daha çok yakışıyordu.
*
- Masaya vururken aklında Davutoğlu, Babacan, Akşener falan mı var acaba?
*
- Sinirlenince inandırıcı olmak da ayrı bir maharet.
*
- Şu hareketi Erdoğan’a kimse yaptıramaz abi.
TWİTTER’DA KAZANMAK SANDIKTA KAYBETMEK
HER seçimde olduğu gibi bu seçimde de...
Twitter’a kapandılar. Yankı odalarına hapsoldular. Farklı bir şey duymak istemediler. Değişik bir şey söyleyene anında “satılmış, yalaka” falan diye hakaret ettiler. Duyarlılıkları hiçe saydılar. Sokakları unuttular. Her şeyin Twitter’da bir iki paylaşım yapılarak hallolacağını sandılar.
*
Sonuç? Her seçimde olan oldu.
ONURSAL OLAYI
GÜYA CHP’de her şey hazırdı. Güya ıslak imzalı tutanaklar erkenden CHP Genel Merkezi’ne gelecekti. Güya anında süper teknolojik yazılımlarla sonuçlar işlenecekti. Güya manipülasyonlara geçit vermeyerek önlem alacaklardı.
*
Sonuç? Hiçbiri olmadı.
Bilgiler eksikti. Veriler eksikti. Simülasyonlar yanıltıcıydı.
*
2018’de Muharrem İnce “Elimde veri yok, ne diye ortaya çıkayım” diyerek seçim gecesi ortaya çıkmadığı için eleştirilerin hedefi olmuştu.
*
2023’te de Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, ellerinde olmayan verilerle yanlış ve yanıltıcı bilgiler vererek eleştirilerin hedefi oldu.
*
Her iki olayın da esas sorumlusu aynı kişiydi: CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel.
*
Ve Adıgüzel sonunda istifa ettirildi. Demek ki CHP’nin bir liyakatsizliğe son vermesi için iki seçim kaybetmesi gerekiyormuş.
BU SEÇİMİN STARI: HAKAN BAYRAKÇI
HAKKINI teslim edelim: Hakan Bayrakçı, bu seçimin yıldızıdır. Adam bildi. Resmen bildi. Tam bildi.
*
Bilmekle kalmadı. Açıkladığı sonuçların arkasında kapı gibi durmaktan da kaçınmadı. Resmen ve alenen meydan okudu. “Bu sonuçlar çıkmazsa benden hesap sorun” dedi.
*
Seçim akşamı karanlık bir köşeye çekilip sonuçların belirmesini beklemedi. Aslanlar gibi ekrana çıktı ve sonuçları bekledi.
Ve sonuçlar ortaya çıkınca... Neredeyse milimetrik bir şekilde sonuçları tahmin ettiği ortaya çıktı.
*
Kendisine “tutturamazsan seninle hesaplaşırım, tutturabilirsen takdir ederim” diye söz vermiştim.
Sözümde duruyorum: Bin takdir gönderiyorum sana Hakan Bayrakçı.
*
Çuvallayan anketçiler arasında en çok Bekir Ağırdır’a gülüyorum. Sayfalar dolusu entel ağızlı analizlerinin hepsi çöp oldu adamın.
HUZURLUYUM
NE gazete yazılarımda ne televizyon programında “falanca aday kazanacak” demedim. İddialı sözler söylemekten kaçındım. Profesyonel mesafemi korumaya çalıştım. Hatta temennimi bile dile getirmedim. “Kim kazanırsa kazansın
kazanan memleketimiz olacak” dedim durdum.
*
Sonuç ne olursa olsun huzurlu olmayı kafaya koymuştum.
Planım işledi: Çok huzurluyum. Bin şükür.
ASTROLOĞU BİLE BEZDİRDİLER
BİR astrolog gözüme çarptı. Adı: Ayşen Tok.
Yıldızlara bakmış ve Erdoğan’ın kazanacağını söylemiş.
*
Vay efendim sen misin bunu söyleyen?
“Saray’ın astroloğu” demişler. “Senin baktığın yıldızlar AK Parti’nin yıldızları” demişler. Takipçilerinin bir kısmı takibi bırakmış.
En sonunda isyan etmiş astroloğumuz. “Siz en iyisi sizi kandıran astrologlara gidin, beni rahat bırakın” demiş.
*
İki gündür gülüyorum bu olaya. Yaşamadığımız bir astrolog kutuplaşması kalmıştı, onu da yaşadık hamdolsun.
BUNLARIN DA ETKİSİ OLDU
- Sokakta yaşlı başlı bir hanım, AK Parti’ye oy vereceğini söyleyen genç bir kadına ağız dolusu küfretmişti. Bu yaşlı başlı hanımın kıyafetinin benzerini giyerek ortaya çıkanlar oldu. “Biz de o küfrü benimsiyoruz” mesajı vermeye çalışarak.
Böyle çirkinliklerin de etkisi oldu sonuçlarda.
*
- Muhalif ekranlardaki delirmeler, erken zafer havasına girip şımarmalar, ağızlar her açıldığında “Yargılanacaksınız” diye tehdit etmeler, Kemal Kılıçdaroğlu birleştirici olmaya çalışırken Kılıçdaroğlu’nu destekleyen gazetecilerin ayrıştırıcı dilleri falan... Bunların da bir etkisi olmuştur mutlaka sonuçlarda.
2018 SEÇİMİ: 47.5
2023 SEÇİMİ: 44.9
İNCE’nin aday olduğu 2018 seçiminde cumhurbaşkanlığında muhalefetin toplam oyu:
Yüzde 47.5 idi.
*
2023 seçiminde cumhurbaşkanlığında birleşik muhalefetin toplam oyu:
Yüzde 44.89 oldu.
*
Başka sözüm yok. Tanık sizin.
Paylaş