Paylaş
Sıcacık yani... İşte anketten bazı temel sonuçlar... Yorumsuz aktarıyorum:
*
Sizce korona konusunda hükümet başarılı olmuş mudur? Başarılı: Yüzde 60.2 Başarısız: Yüzde 26.8 Ne Başarılı Ne Başarısız: Yüzde 10.1 Fikrim yok / Cevap yok: Yüzde 2.9
*
Sizce hükümet, Türkiye’nin dış politikasında (Suriye, Libya ve diğer konular) başarılı mıdır, başarısız mıdır: Başarılı: Yüzde 52.8 Başarısız: Yüzde 33.5 Kısmen başarılı: Yüzde 8.6 Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 5.1
*
Ülkemizdeki muhalefet partilerinin performansı, sizce başarılı mıdır? Başarısız: Yüzde 62 Başarılı: Yüzde 19 Kısmen başarılı: Yüzde 13 Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 6
*
Bu pazar günü seçim olsa (milletvekilliği seçimi) hangi partiye oy verirsiniz? (Kararsızlar dağıtılmış) AK Parti: Yüzde 39.8 CHP: Yüzde 27.2 MHP: Yüzde 11.3 İYİ Parti: Yüzde 10.4 HDP: Yüzde 8.3 Diğer: Yüzde 3
*
Bu pazar günü bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa, isim olarak düşündüğünüzde Cumhurbaşkanı olarak kime oy verirsiniz? (İsim verilmeden açık uçlu sorulmuştur.) Tayyip Erdoğan: Yüzde 41.5 Ekrem İmamoğlu: Yüzde 9.1 Meral Akşener: Yüzde 7.2 Muharrem İnce: Yüzde 6.8 Selahattin Demirtaş: Yüzde 6.4 Mansur Yavaş: Yüzde 6.3 Diğer: Yüzde 4.8 Kararsız: Yüzde 5.1 Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 12.8
*
Muharrem İnce parti kurarsa oy verir misiniz? Hayır: Yüzde 72.3 Evet: Yüzde 15.8 Kararsız: Yüzde 7.8 Fikrim yok/Cevap yok: Yüzde 4.1
CHP’NİN YENİ YÖNETİMİ ŞU SAÇMA YASAĞI KALDIRSIN
CHP’nin yeni yönetimi belli oldu.
Hayırlı olsun. Başarılı olsunlar.
*
Ama kendilerine şöyle bir çağrım var:
*
Gelin kaldırın şu CNN Türk’e karşı konulan anlamsız, saçma ve haksız yasağı...
Size uzatılan mikrofonlara konuşarak partinizi aktif bir şekilde tanıtın...
Tartışma platformlarına katılarak partinizin görüşlerinin kamuoyuna yansımasını sağlayın...
Mikrofonlarla kavga edilmez, platformlarla mücadele edilmez.
Tuncay Özkan’ın kurultayda iki delegeden fazla oy almak için gerçekleştirdiği son derece lüzumsuz bir atraksiyondu bu. Nitekim kendisine de beklediği faydayı sağlamamıştır.
Lütfen bu lüzumsuz yasağa son verin.
Hatta ilk icraatınız bu olsun.
EŞİNE İŞ AYARLAYACAKTI KENDİSİ İŞİNDEN OLDU
KOSKOCA rektör... Üniversitede bir kadro açıyor... Şartları ortaya koyuyor... İlana çıkıyor... Bakılıyor ki... Koyduğu tüm şartlar, eşine işaret ediyor... Yani eşine özel kadro açıyor rektör bey...
*
Elleri dert görmesin, YÖK rektörü görevden uzaklaştırarak bu nepotizm girişimine esaslı bir aparkat indirdi ve çok da iyi yaptı.
*
Böylece Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, eşine üniversitede iş ayarlamaya çalışırken rektörlükten olarak...
Tarihe bir ibret vesikası olarak geçmiş oldu.
KADINLAR ÇOK ÇEKTİ ŞİMDİ SIRA ERKEKLERDE
MAGAZİN eklerinin hastasıyımdır. Çünkü oralarda yaşadığımız toplumun sosyolojisine dair birçok izdüşümü var. Yaklaşımlarımızdaki farklılaşmalara dair örnekler var. Çok öğreticidir yani magazin ekleri.
*
Mesela ben son günlerde bir şey keşfettim magazin eklerinde:
*
Artık “kilo alan kadınlar” değil de “kilo alan erkekler” haber oluyor.
Mesela Rıza Kocaoğlu’nun fazla kiloları, dün bayağı bir haber olmuş.
*
Ben bu değişimi çok sevdim yahu!
MUHARREM İNCE’Yİ GAZLIYOR MUYUZ?
MUHARREM İnce tam bir olay adam!
*
Parti kuracağını fısıldıyor, hemen bir gerilim çıkıyor... Susuyor, olay oluyor... Konuşuyor, yine olay oluyor... Gerilim çıkarmasını iyi biliyor... Arkasında örgütsel bir destek olmadığı halde elektrik yaratmasını iyi beceriyor... “CHP delegesi” olmak dışında bir sıfatı olmamasına rağmen ayda en az iki kere “küt” diye gündeme gelebiliyor. Hiçbir şey olmasa gidiyor bir düğüne, bir zeybek oynuyor, yine olay oluyor.
*
Az buz işler değildir bunlar.
*
Yani demem o ki...
Biz ne kadar “Yahu gazlamayalım şu Muharrem İnce’yi” falan desek de adam bizi el mecbur gazlama durumunda bırakıyor.
MEHMET CENGİZ DEDİ Kİ…
YAŞAR Okuyan, “Muharrem İnce’nin arkasında işinsanı Mehmet Cengiz var” imasında bulunmuştu ya...
Mehmet Cengiz aradı ve şunları söyledi:
*
“Yıllar önce bir iş seyahati için Yalova’ya gitmiştim. Yanımda Nihat Özdemir de vardı. Nihat Bey, ‘Muharrem İnce babasını kaybetti, hadi ona bir taziyede bulunalım’ dedi. Ve beraberce gittik. Benim Muharrem İnce ile tek temasım budur. Bunun dışında Muharrem İnce’yle hiçbir münasebetim olmamıştır. Ben iş yapıyorum. Doğu’ya yatırım yapıyorum. Siyaseti dizayn etmek benim haddim değildir. Ben asla böyle işlerle uğraşmam.”
İBRAHİM KALIN PROGRAMINDAN ÇIKAN SONUÇLAR
GEÇEN PAZAR AKŞAMI CUMHURBAŞKANI SÖZCÜSÜ İBRAHİM KALIN İLE ENTELEKTÜEL BOYUTU YÜKSEK BİR SÖYLEŞİ YAPTIK TARAFSIZ BÖLGE’DE... PROGRAMDAN SONRA ALDIĞIM TEPKİLERDEN YOLA ÇIKARAK ŞU SONUÇLARI ÇIKARDIM:
*
- İçinde modernizm, Edward Said, oryantalizm gibi sözcüklerin geçtiği entelektüel bir sohbeti çok özlemişiz.
*
- Derinlikli, ufuk açıcı, düşünmeye, sorgulamaya davet eden bir sohbet, herkese ama herkese iyi geliyormuş.
*
- Gündelik hayhuy içinde felsefeyi, düşünceyi, edebiyatı, uygarlıklar tarihini, Doğu–Batı meselesini çok ama çok ihmal etmişiz.
*
- Toplumda herkes ama herkes gündelik siyasete heveslenirken felsefe, düşünce, entelektüel boyut hem yetim hem öksüz kalmış.
*
- Yüzeysel Batı karşıtlığı ya da yüzeysel gelenek düşmanlığı hepimizi esir almış. Yeni bir şey söyleme hevesini kaybetmişiz.
*
- Bir televizyon programında Kant’tan, Heidegger’den, Aristo’dan ya da Neşet Ertaş’tan, Pir Sultan’dan, Âşık Veysel’den söz edilmesini yadırgayacak noktaya gelmişiz.
Paylaş