Paylaş
Bu yapı, özellikle sosyal medyadaki yalanlarla mücadele ediyor.
*
Son günlerde bu merkezin mesaisi bayağı artmış durumda.
Çünkü yalanların sayısında büyük bir artış söz konusu.
*
Geçtiğimiz 24 saatlerden birinde ortaya atılan yalanlara şöyle bir bakalım:
*
YALAN BİR LGBT VE SIĞINMACI YALANI
Dünya Bankası proje finansmanı, LGBT’nin desteklenmesi ve sığınmacıların istihdamı için verilecek.
*
YALAN İKİ KDV ARTACAK YALANI
Yiyecek ve içecek satılan yerlerde yüzde 8 olan KDV yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV yüzde 20’ye çıkarılacak.
*
YALAN ÜÇ SOKAK KÖPEKLERİ YALANI
Diyarbakır’daki bir hastanede görev yapan Prof. Dr. Şafak Kaya, hastanenin bahçesindeki başı boş köpekleri toplattı. Bakan Yardımcı araya girerek hayvanları bahçeye geri getirtti. Prof. Dr. Şafak Kaya hakkında soruşturma başlatıldı.
*
YALAN DÖRT ARMONİ MIZIKASI YALANI
CHP’nin seçim zaferi. Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı Bando ve Armoni Mızıkası tarafından coşkuyla kutlandı. Ordudaki siyaset yasağı delindi.
*
Bu yalanların her biri özenle uydurulmuş.
Hepsinin bir uydurulma nedeni var:
*
- BİRİNCİ YALAN: LGBT ve sığınmacı duyarlılığını kaşımak için uydurulmuş.
*
- İKİNCİ YALAN: Ekonomiyle ilgili karamsarlık oluşturmak için uydurulmuş.
*
- ÜÇÜNCÜ YALAN: Sokak köpeklerinden karşıtlık çıkarmak için uydurulmuş.
*
- DÖRDÜNCÜ YALAN: Türk Ordusu’nu töhmet altında bırakmak için uydurulmuş.
*
Ben artık bu yalanların belli bir odak tarafından ciddi biçimde tasarlanarak uydurulduğuna inanıyorum.
*
Bu yalanların görünen hedefi hükümeti yıpratmak olabilir.
*
Ama arkasındaki asıl hedef şu:
Duyarlılıkları kaşımak, toplumsal huzuru bozmak, milleti galeyana getirmek, kutuplaşmayı arttırmak.
*
Mücadele için şu iki şey şart:
*
- BİR: Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin faaliyetlerini aksatmadan sürdürmesi, hatta daha da etkin hale getirilmesi şart.
*
- İKİ: Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım toplum olarak bu yalanlara karşı uyanıklık içinde olmamız şart.
ERDOĞAN’IN KONUŞMASININ ŞİFRELERİ
DİK DURARAK DEĞİŞİM EZİKLENMEDEN ÖZELEŞTİRİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın dünkü grup konuşması, çerçevesi çok iyi çizilmiş bir konuşmaydı.
*
Şunlar vardı konuşmada:
*
- Yenilgiyi kabullenmeye devam.
- Gerekli değişimin yapılacağına vurgu.
- “Cumhur İttifakı olarak birincilik” mesajıyla “O kadar da kötü durumda değiliz” göndermesi.
- Yenilgiyi dik durarak karşılama.
- Eziklenme içine girmeden özeleştiri.
- “Biz bitti demeden bitmez” diyerek partililere moral.
- Eleştiri ve özeleştiride dozajın kaçırılmaması gerektiğini hatırlatma.
*
Seçim kaybetmiş bir liderin yapabileceği en iyi konuşmayı yaptı Erdoğan.
- Ne inkâr etti ne de karamsarlık aşıladı.
- Ne gerçeklerden kaçtı ne de “yandık bittik” havası yaydı.
- Ne başarısızlığı sakladı ne de destansı duruşunu bozdu.
*
Liderlik öyle bir şeydir ki...
Seçimden başarılı çıkınca sergilenen duruşla değil de...
Başarısız çıkınca sergilenen duruşla belli olur.
SAVUNULAMAYACAK BİR ŞEY YAPILDIĞINDA NE YAPILIR
DİYELİM ki savunulamayacak bir şey yaptınız.
Bir münasebetsizlik.
Bir densizlik.
Bir lüzumsuzluk.
Bir sersemlik.
*
Bu tür durumlarda yandaşlarınızı da karşıtlarınıza da ikna edecek muhteşem bir argüman bulmanız neredeyse mümkün değildir.
Dolayısıyla “Dur, ben bir açıklama yapayım da kendimi savunayım” diye bir gayret içine girmeyin.
*
Çünkü saçma ve iknadan uzak argümanlarla yapılan savunma, tartışmaları asla dindirmez.
Ne dindirmesi!
Tam tersine konunun daha da hararetle tartışılmasına ve gündemde kalmasına yol açar.
*
Yani demem o ki yaptığınız münasebetsizliğe bir kılıf bulmaya çabalamak yerine şunu yapın:
Susun.
*
Sadece susmak da yetmez.
Büyük bir mahcubiyet duygusuyla birkaç ay ortadan kaybolmak da çok iyi olur.
Tabii bunun için her şeyden önce mahcup olabilme yetisinin kaybedilmemiş olması gerekir.
BÖBÜRLENME TEPEDEN BAKMA
Erdoğan, dün şöyle dedi:
*
“Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur. Millete tepeden bakma yoktur. Milletle araya mesafe koyma yoktur.”
*
Parti içinde...
Kimler böbürleniyorsa... Kimler millete tepeden bakıyorsa... Kimler milletle arasına mesafe koyuyorsa...
Onlar biraz ürküp çekinebilirler.
Çünkü geliyor gelmekte olan.
JAKUZİ
JAKUZİ yalanını ortaya attıktan ve bu yalanın üzerinde tepindikten sonra...
“Tamam, jakuzi konusunda yalan söyledik. Ama diğer söylediklerimiz doğruydu” falan diye konuyu sündürmeye çalışıyorlar.
*
Konuyu bu şekilde sündürme çabaları...
Jakuzi yalanının üzerini örtemez.
*
Ayrıca “belediye binası ve şatafat” iddiasını dile getirmeye meraklı tiplerin, sadece Sancaktepe Belediye binasına değil, Büyükçekmece Belediye binasına da odaklanmaları gerekir.
*
Sancaktepe’yi diline dolayıp Büyükçekmece’yi görmezden gelenlerin dertleri, şatafat falan değildir.
Dert, tutulan parti adına başka partiyi dövmektir.
ÖZGÜR ÖZEL’İN CİVCİV VURGUSU
FİLİSTİN konusunda dünyaya çok güzel bir mesaj verdi CHP Lideri Özgür Özel.
*
Şunu söyledi:
*
“Bir ülkede 33 bin tane civciv ölse... Dünya Sağlık Örgütü harekete geçer. Birleşmiş Milletler ‘salgın mı geliyor’ diye rapor ister. 33 bin çocuk, kadın, genç ölüyor ve kimse kılını kıpırdatmıyorsa... Bize düşen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davası olan Filistin davasına sahip çıkmaktır.”
*
Özgür Özel’in bu yaklaşımı kıymetli bir yaklaşımdır.
Paylaş