Paylaş
NEDENSE HİÇ ŞAŞIRMADIM
NAGEHAN Alçı, sosyal medya hesabından eski eşi Rasim Kütahyalı’dan gördüğü şiddeti anlatmış.
*
Üç çeşit şiddeti yaşamış Nagehan:
BİR: Psikolojik. İKİ: Fiziksel. ÜÇ: Ekonomik.
*
Rasim Ozan Kütahyalı denilen şahsın ekranlarda sergilediği performansı görüp de “Bu adam hiçbir kadını incitmez, bu adam kadına şiddet uygulayacak bir adam değildir” diyecek bir kişi bile çıkmaz.
O bakımdan hiç şaşırmadım.
*
Şiddet, hele de fiziksel şiddet devreye girdiği andan itibaren bize düşen şiddete maruz kalan kadının yanında yer almaktır.
Tabii ki Nagehan’ın yanındayız.
*
Gerçi evliliklerinin ilk dönemlerinde FETÖ yargısına sırtlarını yaslayarak ekranlarda “Tutuklanacaksın Ahmet Hakan, operasyon geliyor Ahmet Hakan” diye şahsımı çok psikolojik şiddete maruz bırakmışlıkları vardır ama olsun.
28 ŞUBAT ARGÜMANLARI
HER YERİN KURALI VAR FALAN
Gebze’de kıyafetleri yüzünden okula alınmayan çocuklar olayıyla ilgili olarak bazılarının şu tür yorumlar yaptıklarını gördüm:
*
“Her yerin bir kuralı var. Adaba uygun giyilecek. Kurallara uyulacak.”
*
Ne kadar da 28 Şubat sürecini çağrıştıran argümanlar bunlar böyle.
*
Biz 28 Şubat’ta “İsteyen istediği gibi giyinir kardeşim. Siz karışamazsınız” falan dediğimizde kılık kıyafet yasaklarını savunanlar, “Ama her yerin bir kuralı var” argümanıyla karşımıza çıkarlardı.
*
Bir genç kızı kılık kıyafeti yüzünden horlayan, aşağılayan, üzen, kapıda bırakan her kural, ayaklarımızın altındadır.
28 Şubat’ta da böyleydi, şimdi de böyle.
SELDA VE AJDA
SİVAS’IN YOLLARINA
Ajda Pekkan, muhteşem bir stadyum konseri verdi.
Bu performansı karşısında önümü ilikleyerek saygıyla selamlıyorum kendisini.
*
Ayrıca şu nedenle de saygıyla selamlıyorum kendisini:
*
Stadyum konserinde Selda Bağcan’la “Sivas’ın Yollarına / Çıkayım Dağlarına” türküsünü seslendirdi Ajda Pekkan.
Bu bölümün videolarını defalarca izledim.
Ve etkisinden çıkmakta zorlanıyorum.
*
Ajda, Selda ve türkü...
Bu ne güzel bir sentezdir. Bu ne şahane bir terkiptir. Bu ne muazzam bir Türkiye desenidir.
YENİ BİR TABİR DOĞDU
BİDEN DONMASI
Yer: ABD’de bir yer.
Eğlenceli bir ortam. Herkes dans ediyor.
Tam ortadaki Biden, bir anda donup kalıyor.
Kaynağı belirsiz bir ışık huzmesi görüyormuş gibi donup kalıyor resmen.
*
Sayın seyirciler!
Bu olay dilimize “Biden donması” tabirini kazandırmış durumda.
*
Geçen bir arkadaş, şaşırtıcı ve tuhaf bir manzarayla karşılaşmış. Bundan söz ederken tam olarak şöyle dedi:
“Abi öyle afalladım ki... Biden gibi dondum kaldım” dedi.
ERKEN SEÇİM GEYİKLERİ
GAZETECİLER İKİYE AYRILIR
Gazeteciler, kendi aralarında temel olarak ikiye ayrılırlar:
*
- BİR: Arada sırada erken seçim goygoyu yapmaya bayılan gazeteciler.
*
- İKİ: Erken seçim goygoyu yapan gazetecileri gülümseyerek izleyen gazeteciler.
*
Çok şükür ben ikinci gruptakiler arasında yer alıyorum.
MİLYONUNCU KERE AYNI HABER
BODRUM VE LAHMACUN
Bodrum ve lahmacun
*
Her yaz aynı haber:
“Flaş flaş flaş. Bodrum’da bir lahmacun bin lira”.
*
Milyon kere yapılan bir haber bu. Milyon kere yapıldığı halde hâlâ yapanın da okuyanın da bıkmadığı bir haber bu.
*
Oysa tık avcılığı amacı taşıyan bu haberlerin, sahada pek bir karşılığı yok.
Çünkü sahada durum şu:
Bodrum’da her keseye uygun lahmacun var.
Ucuzu da var, ortası da var, pahalısı da var, ultra pahalısı da var.
*
Bu da milyon kere söylendi ama tesiri yok.
HASAN CAN KAYA OLAYI
YALANIN YAYILMA HIZI
Hasan Can Kaya hakkında şöyle bir haber yayıldı dijital ortamda:
*
Hasan Can Kaya, partide tanıştığı kızı evinde alıkoydu. Genç kız yardım istedi. Hasan Can Kaya emniyete götürüldü.
*
Poliste Hasan Can Kaya’nın emniyete götürüldüğüne dair kayıt var mı? Hayır, yok. Zorla alıkonduğu söylenen genç kadın var mı ortada? Hayır, yok. Şikâyet var mı, savcılığa intikal eden falan? Hayır, yok.
*
Peki Hasan Can ne diyor?
“Baştan sona hepsi yalan” diyor.
*
Dijital mecralardan birinde uydurulan bir yalan, anında çoğalarak her tarafı kaplıyor.
Bu çağımızın en büyük tehlikesidir.
Paylaş