Gidin İftira çetesine satın filmlerinizi dizilerinizi

Neden?

Uluslararası bir çete var. Soykırım iftirası atmaktan başka bir şey yapmayan bir çetedir bu.

Bu çete, Atatürk’e “soykırımcı” diye iftira atarak Disney’e baskı uygulamış ve Disney de çetenin bu baskısına boyun eğmiş.

*

Buradan çıkan tek bir anlam var:

*

Disney adlı platform, Türkiye ile bu çete arasında bir tercih yapmak durumunda kalınca...

Tercihini soykırım iftirası atan çeteden yana kullanmış durumda.

*

Türkiye’de iş yapacaksın, Türkiye’den abone toplayacaksın, Türkiye’den para kazanacaksın, Türkiye’yi pazarın haline getireceksin.

Ama gözünde Türkiye’nin zerre kıymeti olmayacak.

*

Bu utanç verici aşağılamaya hiçbirimiz katlanamayız.

İptallerle, boykotlarla, kampanyalarla...

Bu densiz, bu saygısız, bu kıymet bilmez, bu müfterilerin taleplerine boyun eğen platforma gereken dersi vermeliyiz.

*

Gitsinler soykırım iftirası atmaya meraklı çeteye satsınlar dizilerini filmlerini.

Bizden uzak dursunlar.

İLBER HOCA: TÜRK YALNIZ KALAMAZ

İlber Ortaylı’nın sosyal medyada bir yalnızlık manifestosuna rastladım. Türklerin yalnız kalamama durumuna enfes biçimde neşter atmış İlber Hoca. Her kelimesi kıymetli bu manifestoyu olduğu gibi aktarıyorum. Üzerinde düşünelim, tartışalım diye.

*

Seyahatte kafanı boşaltmışken iyi düşünürsün. Bir yerden bir yere giderken iyi düşünürsün. Yürürken, yemek yerken iyi düşünürsün.

Tuvalette bile düşünürsün yahu!

Ama iyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir.

Bu temel şarttır.

Yalnız kalmayı bilmek gerekir. Yalnız kalmayı bilmeyen milletlerden fazla bir şey çıkmaz. Mesela iyi bir düşünür çıkmaz.

*

Maalesef biz Türklerin böyle bir kabiliyeti yok. Bu yüzden de bizden iyi düşünür pek çıkmıyor.

Aptal olduğumuz için mi? Estağfurullah.

Ama şu var:

Türk yalnız kalamaz, milletimizde böyle bir huy yoktur.

Beraber ders çalışır, beraber yazı yazar, beraber gezmeye gider, beraber aylaklık eder.

Türkler sinemaya bile tek gitmez.

Yalnız kalmayı bilmez, sevmez.

Yalnız olmamanın getirdiği garantiye, yani tehlikeden uzak yaşamanın konforuna güvenir.

Ama işte bu garanti de yaratıcılığı sakatlar, iş çıkarma kabiliyetini azaltır.

*

Yalnız kalamayan insanın düşünce ve gözleme kabiliyeti yarım oluyor.

Bu yüzden ben insanlara yalnız kalmayı öğrenmelerini öneriyorum.

Yalnız kalmayı bilmek iyidir, önemlidir, Türkiye gibi bir yerde avantajdır.

Zira evlilik müessesesi bile bizde yalnız kalmamak üzerine kurulmuştur.

Halkımız evliliğin gerçek mahiyetini anlamaz.

Evlenince, kumrular gibi dip dibe oturmaları gerektiğini zanneder.

Öyle şey olur mu?

Biraz da birbirinden ayrı duracaksın.

Nefes alacak, aldıracaksın.

Evlilik sürekli dip dibe duracak, yan yana yürüyecek bir şey değildir.

NEPTÜN HANIM’A DAİR

İzmir’e gittiğimde Belediye Başkanı Tunç Soyer’le yemek yiyip sohbet etmiştik. Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer de bu sohbetimize katılmıştı.

*

Neptün Soyer’le ilgili zihnime kaydettiklerim şunlardı:

*

Asla gölgede kalmaya razı olmayacak bir karakter izlenimi veriyordu. Kişilik sahibi biri olduğu hissi uyandırıyordu. Mizah duygusu olan biri olduğu netti. Kendisini eşiyle özdeşleştirmekten de özenle kaçınıyordu.

*

Geçen gün bir sosyal medya paylaşımını gördüm. İzmir Belediyesi işçileri için “çalışanlarımız” diye bir nitelemede bulunmuş. Çok yadırgadım bu nitelemeyi. İzmir Belediyesi çalışanları, Neptün Hanım’ın “çalışanları” değil ki. Neptün Hanım’ın belediyede bir pozisyonu yok ki.

*

Aradan geçen süre içinde bir şeyler mi değişti acaba? Benim tanıdığım Neptün Hanım, böyle değildi.

KÜSSE DE KIZSA DA YİNE CHP’YE OY VERİR

CHP’li Ali Mahir Başarır şöyle demiş:

*

“Tabanımız küsse de kızsa da yine oyunu CHP’ye verir”.

*

CHP, aldığı tüm yenilgilere rağmen bir türlü değişmiyor, değişemiyor ya...

İşte bunun temel nedeni budur.

*

Nasıl olsa küsse de kızsa da seçimde oyunu CHP’ye veren en az yüzde 20’lik bir kitle var.

Niye değişsinler ki?

DEĞİNMELER

- 30 yıldır değişmeyen bir gerçeklik: Ortaköy’ün milim ilerlemeyen trafiği.

*

-“Altın Kızlar” diye bir dizi vardı. Seneler sonra izledim. Saptamam şudur: Esprileri zamanın çok ötesindeymiş.

*

- Şu hayatta içimi acıtan tek çaba: Instagram’da takipçi kazanmak için çırpınmak.

*

-Altan Abi, Murat Abi, Hikmet Abi... CHP’nin üç abisinin “akil adamlar heyeti” gibi davranması, benim hoşuma gidiyor.

*
Mor ve Ötesi ile Aleyna Tilki’nin “Yaz Yaz Yaz” düeti şahane olmuş. Peş peşe sekiz kere dinlenebiliyor.