Paylaş
Son videosunda bana da bulaşmış. Açıp izlemeye tenezzül bile etmedim. Ne dediğini bilmiyorum. Merak da etmiyorum.
*
Çünkü bu fare Cevheri, benim gözümde...
Haşhaş çekip Hasan Sabbah’a fedailik yapanlar gibi Fetullah’a fedailik yapmaktadır.
*
Sahtekârlığı örgütsel bir yönetim tarzı haline getirmiş kişilerdir bunlar. Yalancılık bunların ideolojik yöntemidir. Öğretilerinin en temel ilkesi aldatmaktır. Propaganda ilkelerinin bir numaralı maddesi kılıktan kılığa girmektir.
*
Bu nedenle Cevheri gibi FETÖ farelerine karşı yapılacak tek bir şey vardır:
*
Kayıtsız kalmak.
*
“İyi ama bu senin bu fareyle ilgili ikinci yazın. Madem öyle, niye yazıyorsun?” diye bir soru akıllara gelebilir.
*
Yok, yok. Öyle değil.
Ben Fetullah yalaması bu fareyle ilgilenmiyorum.
*
Ben bu FETÖ faresini, “Fareli Köyün Kavalcısı” zannedip sorgusuz sualsiz peşinden gidenlerle ilgileniyorum.
Onlardan biri bile “Ha demek bu FETÖ faresiymiş” desin, yeter de artar bana.
KÜRDİSTAN DİYEN CHP PM ÜYESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
ADI Nevaf Bilek.
Son CHP Kurultayı’nda partinin yönetim kadrosuna girmiş ve Parti Meclisi üyesi olmuş.
*
Nevaf Bilek, Kürtçe yayın yapan Rudaw’a Kürtçe bir demeç vermiş.
Söyledikleri şunlar:
*
“Diyarbakır, Kürdistan’ın bir parçasıdır. CHP iktidar olunca anadilde eğitim için adım atacak.”
*
İktidar yanlıları, CHP kanadından gelen bu tür demeçler karşısında...
“Bakın, bakın... Bir CHP yöneticisi neler de söylüyor böyle?” türü bir yaklaşım sergiliyorlar.
*
Benim yaklaşımım ise farklı. Ben CHP’nin bu konulardaki tavrını netleştirmesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Çünkü şu ana kadar CHP, bu konudaki tavrını sürekli bulanıklaştırıyor.
*
Mesela Gürsel Tekin, “HDP’ye bakanlık verilir, ne var bunda” deyince... Kılıçdaroğlu, hemen “Altılı masa ne derse o” diyerek konuyu bir belirsizlik deryasına atıverdi.
*
Şimdi de Nevaf Bey, “Kürdistan” dedi, “Anadilde eğitim” dedi. Bahse girerim Kılıçdaroğlu, yine “Altılı masa ne derse o” diyecek ve konuyla ilgili ne olumlu ne olumsuz bir tutum alacak.
*
İyi de seçime kadar böyle mi gidecek yani? HDP ve Kürt denince “bulandırıp bırakmak” dışında bir tutum görmeyecek miyiz CHP’den?
Kılıçdaroğlu, ip üstündeki cambaz maharetiyle... Hem HDP’yi hem İYİ Parti’nin milliyetçilerini hem de CHP’nin ulusalcı duyarlılığını idare mi edecek?
*
Ne yani? CHP, şu soruların yanıtını vermekten hep kaçınacak mı?
*
- HDP’ye bakanlık vermeyi düşünüyor mu?
*
- Diyarbakır’ı Kürdistan’ın parçası olarak görüyor mu?
*
- Anadilde eğitim konusunda adım atacak mı, atmayacak mı?
*
Bu belirsizlikle, bu top çevirmeyle, bu herkesi uyutma stratejisiyle, bu hiçbir tutum almadan oy tırtıklama hevesiyle... Nereye kadar gidilecek?
*
Bunlara inanıyorsa... Neden göğsünü gere gere inandığını topluma anlatmıyor?
Bunlara inanmıyorsa... Neden inanmadığını söylemekten tırım tırım kaçıyor?
*
“Açık konuş, ciğerimi ye” diye bir söz vardı.
Hangi yöremizindi acaba?
BOZKURT KEMAL
GÜRSEL Tekin, HDP’ye göz kırpıyor.
Nevfal Bilek, Kürdistan’a göz kırpıyor.
*
Bu arada Ankara’da bir toplantıda Kemal Kılıçdaroğlu için “Bozkurt Kemal” sloganları atılmış.
*
Bütün tuşlara birden basmak denilen şey, böyle bir şey değil miydi?
HAYATIMDA DUYDUĞUM EN SAÇMA DUYARLILIK
‘ZAKKUM’ diye bir müzik grubumuz var. Şanlıurfa’da konser vereceklermiş. Duyarlı bir dini dernek, “Zakkum cehennem çiçeğidir. Bu grup ilimizde konser vermesin” diye feveran etmiş. Neyse ki dikkate alınmamışlar. “Zakkum” da konserini kazasız belasız vermiş.
*
Bu zamana kadar çok duyar kasma durumuna maruz kalmış deneyimli biri olarak konuşuyorum:
Duyduğum en saçma duyarlar listesi yapsam, bu ilk beşe girer.
YÜZ YIL ÖNCE YÜZ YIL SONRA
YÜZ yıl önce Yunanistan, şunu yapmıştı:
*
Dönemin emperyalistleri tarafından dolduruşa getirilmişti. Silah yardımlarına boğulmuştu. “Hadi sen yürü! Ege’yi al! Arkandayız” denmişti.
*
Yüz yıl sonra Yunanistan şunu yapıyor:
*
Bugünün emperyalistleri tarafından dolduruşa getiriliyor. Her tarafına ABD üsleri kuruluyor. Savaş uçaklarına boğuluyor. “Arkandayız” diye dolduruluyor.
*
Yüz yıl önce Yunanistan’dan kurtulan İzmir’in Belediye Başkanı’nın yüz yıl sonra Yunanistan’a “Yüz yıl önce yaşadığından ders almadın mı?” demesi çok şık kaçmaz mıydı?
*
Tunç Soyer, bu bağlamda neden bir şey demiyor? Neden, “Hakikaten böyle deseydim çok iyi kaçardı” diye bir özeleştiricik yapmıyor?
BASKETBOL YENGELERİ
FUTBOL yengelerinden bile dişli çıktı basketbol yengeleri.
*
Potada hayat arkadaşları mücadele veriyor.
Saha dışında ise ‘Ebru Şahin’ler, ‘Eda Ece’ler kapışıyor.
*
Bu durumu gözlemledikten sonra saptamamı yapabilirim:
*
Futbolun yengeleri, çok daha cool yengeler.
Paylaş