Eski mahallede bir sahur partisi

TAMAM, "Nişantaşı çocuğu" olduk... Hiç itirazım yok. Kabul ediyorum.

Ama söyleyin bakalım: İnsanın köklerinden kopması bu kadar kolay mıdır?

"Eski mahalle" bazen adamı çekmez mi kendine?

Eski alışkanlıklar, eski dostlar, eski tekerlemeler, eski şakalaşmalar, eski gelenekler, eski şarkılar falan... Burnunda tütmez mi adamın?

İşte bakın:

Bir gece yarısı her meşrepten İslamcı aydınları bünyesinde toplamayı başaran Tophane’nin ünlü Asude Kafe’sinde, "Ilımlı İslam Sahur Partisi"nde yerimi almışım.

Tablo şudur:

Prof. Dr. Yasin Doğru, kırk yıllık bir udi gibi hem çalıp hem söylüyor. Hem de "En uzun süre sahnede kalma" rekoru kırmak gibi bir gayreti var./images/100/0x0/55eb5de7f018fbb8f8bc7fd3

Fehmi Koru, hem repertuvarındaki şarkıların fazlalığıyla, hem de "Gelse o şuh meclise" şarkısını bütün koronun sesini bastırarak söylemesiyle dikkat çekiyor. Ayrıca hangi makamdan hangi makama geçilecek gibi sorunlarda raconu hep o kesiyor.

Nuray Mert, modern şehir hayatı partilerindeki deneyimini konuşturarak, bir yandan topluluğun uyumunu gözetiyor, bir yandan da ağır şarkılardan "Yar saçların lüle lüle"ye geçişin gerçekleşmesi için yoğun çaba sarf ediyor.

Mustafa Karaalioğlu, bir yandan "Star Medya Grup Başkanı" gibi bir unvana sahip olmanın verdiği ağırlıkla nargilesine asılıyor, bir yandan da ağır şarkılar isteyerek ağırlığına ağırlık katmaya çalışıyor.

Birinci halkadaki isimler bunlar...

İkinci halkada ise şu isimler var:

"Ağır abi" takılan Star yazarı Ahmet Kekeç, esprileriyle vur kaç taktiği uygulayan Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, televizyoncu Alev Dilsiz, Star Grubu’nun üst düzey yöneticisi Levent Gültekin, Yeni Şafak Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Fox TV Haber Müdürü Doğan Şentürk...

Ve tabii isimlerini yazamadığım eski mahalleden nice önemli zevat.

Şarkı aralarına damgasını vuran bir numaralı konu ise "mahalle baskısı".

"Çökertme" türküsünde geçen, "Kaymakam baskısı canım aman aldı yürüdü" dizesinin, "Mahalle baskısı canım aman aldı yürüdü" şeklinde söylendiğini belirteyim de ne demek istediğim anlaşılsın.

Şarkı ve türkülerin ardından eski mahalledeki sahur partisi, "komutan" lakaplı Turan Korkmaz’ın süpervizörlüğünde, uzun yemek masasında verilen "Boşnak böreği ziyafeti" ile son buluyor.

Partinin sonunda içimden şöyle diyorum: "Ulan Nişantaşı! Boşuna kasılıp hava atma ulan! Bak Ahmet Hakan, eski mahallesinde de hálá keyifli zaman geçirebiliyor!"

Nihat Hatipoğlu olayı

"REYTİNG canavarı hocalar" arasında onun yeri ayrı.

Çünkü...

Ne Yaşar Nuri gibi fazla reytingin getirdiği büyük tanınmışlığın başdöndürücülüğüne kapılıp kontrolünü kaybetti...

Ne Zekeriya Beyaz gibi fazla reytingin tadına varıp, düzeyi her gün biraz daha düşürmek gibi bir eğilim içine girdi.

Ne de Süleyman Ateş gibi her şeyle ve herkesle kavgalı bir kötümser olarak belirdi.

Aksine...

Hep mütevazı, hep iyimser, hep yumuşak ve hep etkileyici oldu.

Ankara’daki yarı yerel televizyonda "İslam tarihinden şanlı yapraklar" başlıklı hikáyeleri nasıl kendine özgü bir heyecanla anlatıyorsa...

Bugün merkez medyada aynı heyecanla aynı hikáyeleri anlatıyor.

Tarzı ise hayli ilginç.

"Hazreti Ali... Allah’ın kılıcı... Mor dağların yiğidi..." ya da "Ömer... Öfkeli Ömer... Bizim Ömer" gibi cümleler kuruyor.

Uhud Savaşı’nı öyle bir anlatıyor ki, sanki o anda savaşı izliyor ve bize naklen anlatıyor gibi...

Ve bu tarzıyla inanılmaz bir reyting başarısı elde ediyor.

Bense şunu merak ediyorum:

Acaba Nihat Hatipoğlu taklitleri ne zaman ortaya çıkacak?

KABADAYI

BİR fragman bu kadar mı kötü olur?

Bariton bir erkek ses, "Şener Şennnn! Kenan İmirzalıoğluuuu! Kabadayıııı!" diyor.

Ve bunlar söylenirken de Şener Şen ile Kenan İmirzalıoğlu’nun gözleri geliyor ekrana.

Demode mi demode, acemi mi acemi bir Yeşilçam filmi tanıtımı gibi.

Senaryonun Yavuz Turgul’a ait olduğunun kuvvetle vurgulanması ve yönetmen Ömer Vargı’dan neredeyse mahcup bir edayla söz edilmesi ise işin cabası.

Yani yine ünlü ikilinin isminden yararlanma gayreti.

Filme karşı önyargılı olmak istemiyorum ama bu fragman istemediğim halde önyargımı tetikliyor.
Yazarın Tüm Yazıları