Paylaş
O halde ek bilgileri vermenin tam sırasıdır:
Tam beş gündür Ertuğrul Bey’e “İhram nedir? Nasıl giyilir?” dersi vermekteyim... Allah’ı var, “marka ihram” diye tutturmadı...
“Mekke ve Medine’ye Müslüman olmayan giremez” dediğimde Ertuğrul Bey biraz afalladı...
“Umreye giderken yanımıza almamız gereken 30 şey” listesi çıkardım... Listeyi ezberleyen Ertuğrul Bey, artık 40 yıllık bir “Eman Tur” görevlisi gibidir.
Tespih ve hurmayı Türkiye’den almayacağımıza söz verdik...
Umrede yapılacak yaramazlıklar: Mekke Hilton’da Kâbe manzaralı iki oda... Geceleri Cidde’ye kaçış... Arap kahvesine dadanma...
Gerçi umrede şeytan taşlanmaz ama biz yine de olaya dalacağız... Hatta şeytan taşlarken gözümüzün önüne hangi suratları getireceğimizi bile saptamış bulunmaktayız...
Ertuğrul Bey’in “ipod”u umre için hazır: Sordum Sarı Çiçeğe’den tutun da Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında’ya kadar uzanan bir demet ilahi... Favori solistimiz: Ahmet Özhan...
Ertuğrul Özkök’ün ilk pazar yazısının başlığı şimdiden hazır: “Kâbe’yi görünce ne hissettim?”
El kitaplarımız: Ali Şeriati’nin Hac kitabı, Asım Köksal’ın İslam Tarihi kitabı, Muhammed Esed’in Mekke’ye Giden Yol kitabı...
Umreye gitmeden önce benim evde küçük çapta bir “Çağrı filmi partisi” var... Partiye sadece inananlar katılabilecek...
Dünür Sadık Bey için siyer dersleri
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın dünürü Sadık Albayrak’ı eskiden beri tanırım...
Eğer ben Türkiye’nin en büyük portre yazarı Cemal Süreya kadar yetenekli olsa idim, “Sadık Albayrak portresi”nde şunları mutlaka belirtirdim:
BİR: Kafa adamdır... Dalgaya gelir...
İKİ: Eskiden beri acayip şık giyinir... Beyaz ceketin altına pembe gömlek giymişliği bile vardır...
ÜÇ: Eğer İslami kesim erkekleri için bir “en seksiler listesi” yapılacak olsaydı, sanırım “Sadık Abi” en üst sıralarda yer alırdı. Çünkü o, camiada hep biraz “seksi” kaçmıştır.
DÖRT: Murat Bardakçı gibi satmasını beceremese de muhteşem bir arşivi vardır...
BEŞ: Yazdığı “Şeriat Yolunda Yürüyenler ve Sürünenler” ile “Devrimin Çakıl Taşları” adlı kitaplar, kim bilir kaç İslamcının el kitabı olmuştur...
ALTI: Yeryüzünde “Başbakan’a dünür” olduktan sonra yazarlığı bırakan ilk ve tek insan odur...
YEDİ: 12 Eylül’den sonra Silivri’nin 15 kişilik, küçük, sevimli eski cezaevinde sanırım 2 yıl falan yattı... Yani “medrese-i yusufiye”de çilesini doldurmuştur.
SEKİZ: Şu anda köpekleriyle oynayarak ve torunlarını severek emeklilik günlerini geçirmektedir... Ayrıca düzenli aralıklarla “Dünürü Başbakan’ı anlatıyor” konulu mülakatlar vermektedir...
* * *
Pazar gazetelerini tararken...
Baktım, bizim “Sadık Abimiz”, o geleneksel “Dünürü Başbakan’ı Anlatıyor” konulu mülakatlarından birini daha vermiş...
Ve son mülakatında Tayyip Erdoğan hakkında şöyle diyor:
“Tayyip Bey’de Hazreti Ebubekir ahlakı, müsamahası ve toleransı var.”
İster istemez gözlerimi silip bir daha okudum...
Hayır... Yanlış yoktu...
“Sadık Abi”, Tayyip Erdoğan’ın ahlakını ve tutumunu Hazreti Ebubekir’in ahlakına benzetiyordu...
* * *
Oysa...
En yüzeyselinden “Siyer” ve “İslam Tarihi” bilgisine sahip olanlar bile bilirler ki:
Hazreti Ebubekir’in temel özelliği “halim-selim” oluşu idi...
Öfke nedir bilmezdi Ebubekir...
Güler yüzlüydü... Toleranslıydı... Yumuşak huyluydu... Hiç sinirlenmezdi...
Bu açılardan...
Tayyip Bey’i pek andırmaz Hazreti Ebubekir...
Eğer “Sadık Abi”, dünürünün ahlakını ille de İslam tarihinden bir şahsiyetin ahlakına benzetecek idiyse...
Meşhur “Ömer öfkesi” ne güne duruyordu yahu?
Editör notu:
Siyer, İslam din biliminde peygamberlerin, din büyüklerinin, halifelerin hayat hikâyelerine verilen ad.
Yazın İstanbul neden güzeldir
Çünkü... Öyle bir tenhalaşır ki, bir ucundan bir ucuna yarım saatte gidersiniz...
Çünkü... Güzelliğini öyle cömertçe sergiler ki resmen adamı sarhoş eder...
Çünkü... Hava ne kadar sıcak olursa olsun Boğaz’ı hep esintilidir...
Çünkü... “Gidenler” gelene kadar, “kalanlar” ile sırdaş olur...
Çünkü... Tenhalığında size kendini özel hissettirecek fırsatlar sunar...
Çünkü... “Kalanlar” için hep gizli ödülleri vardır...
Çünkü... “Bin bir direkli Haliç’inde akşamlar” daha da bir güzelleşir...
Paylaş