Erdoğan’ın oyun planını bozan parti: Saadet Partisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan istiyor ki:
*
- Bütün milliyetçiler, muhafazakârlar, mukaddesatçılar aynı cephede birleşsin.
*
- Büyük küçük falan demeden... Hepsi aynı çatı altında toplansın.
*
- Ve başkanlık seçimi “milliciler” ile “millici olmayanlar” arasında yaşansın.
*
Bu nedenle de...
MHP’nin yanı sıra BBP ve Saadet Partisi ile de ittifak yapmak istiyor.
Bu amaçla...
Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu bir görüşme de yaptı.
*
Fakat gelin görün ki...
Saadet Partisi, bu ittifaka bir türlü yanaşmıyor, yanaşmaya da niyetli görünmüyor.
*
O kadar ki...
Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu, Erdoğan’la görüşmesinin ardından bırakın azıcık da olsa yumuşamayı, iktidara yönelik eleştirilerini daha da sertleştirmiş durumda.
*
“Abdullah Gül Saadet Partisi’nin adayı olabilir, bunu yazın bir kenara” falan diyorum ya...
Bunu biraz da işte bu tabloya bakarak söylüyorum.
BUNLAR VAR YA BUNLAR
DOĞU Guta’daki sivil katliamıyla ilgili tek kelime etmezler, buna karşın “Afrin’de sivil katliamı var” diye yalan söylerler.
*
Bu tür durumlar karşısında insan bazen Tayyip Erdoğan gibi...
“Bunlar var ya bunlar...” diye lafa dalıp bindirme üstüne bindirme yapmak istiyor.
TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?
“ELİMİ öpen cennete gider” diyen ve müritlerinden cennet karşılığı mutlak itaati talep eden bir tarikat şeyhi...
Azıcık palazlansa...
Haşhaşilerini ölüme göndererek...
Darbe falan yapmaya kalkışmaz mı?
Yahu tehlikenin farkında mısınız?
ABDÜLHAMİD YAŞASAYDI
ABDÜLHAMİD Han bugün yaşasaydı...
- Rom içmesi sebebiyle...
- “Cherie” isimli bir köpeği olması sebebiyle...
- Guatelli adlı bir İtalyan’dan piyano dersleri alması sebebiyle...
- Alafranga müziği sevmesi sebebiyle...
- “Giselle” balesine bayılması sebebiyle...
“Beyaz Osmanlı”, “Nişantaşılı”, “özenti”, “entel”, “dantel” falan diye eziklenmesi kaçınılmaz olurdu.
*
Ulu Hakan’ı Allah korumuş vallaha.
BU BİLGİSAYARLA MI GOOGLE’I BULDU ACABA?
“ABDÜLHAMİD Google’ın ilk mucididir” diyen profesörle epey kafa bulundu.
Ama en iyisi bu galiba...
Sosyal medyada “Tüpçü Fikret” adlı hesapta gördüm fotoğrafı.
“İşte bu da Abdülhamid’in google’ı bulduğu bilgisayar” diye paylaşmış.
Çok matrak milletiz vesselam.
ŞEVKİ YILMAZ HOCA SAHALARA HIZLI DÖNDÜ
YENİ nesiller bilmez...
Şevki Yılmaz, eskiden Cübbeli Ahmet Hoca’dan bile daha popülerdi.
*
Epeydir sesi soluğu pek çıkmıyordu. Geçen gün “Tam da Şevki Yılmaz’lık bir ortam var, niye kafayı çıkarmıyor acaba” diye içimden geçiriyordum ki...
Ve bingo!
Şevki Hoca kafayı çıkardı!
*
Ne yapmış peki?
Amerika’nın nasıl keşfedildiğini izah etmiş. Şevki Hoca’ya göre Amerika, şöyle keşfedilmiş:
“Müslümanlardan kaçıyorlardı. Öyle bir kaçtılar ki... Kaça kaça Amerika’ya kadar gittiler. Ve Amerika’yı keşfetmek durumunda kaldılar.”
*
Vallaha bir Şevki Yılmaz eksikti.
O eksiğimiz de böylece giderilmiş oldu. Hamdolsun.
YOK HÜKMÜNDEDİR
BİR ara dış politikada şu cümle epey popülerdi:
“Hiç kimse Türkiye’nin gücünü sınamasın.”
Şu sıralar ise dış politikada şu cümle epey popüler:
“Yok hükmündedir.”
İKİ NAFİLE ÇABA
- BİR: BÜLENT ERSOY’un kürk giymek için sergilediği çaba...
*
- İKİ: YAVUZ BİNGÖL’ün kendini anlatmak için sergilediği çaba...
SANA NE KARDEŞİM SANA NE?
HERKESE açık televizyon kanallarına tabii ki denetim olacak, tabii ki taviz verilmeyecek.
Ama benim bir sürü prosedürü yerine getirip para vererek üye olduğum ve sadece üyelere yayın yapan kanalları sansürlemek de ne oluyor?
Ne karışıyorsun kardeşim benim tercihime?
Niye enterese oluyorsun ki sen?
Sana ne kardeşim sana ne?
Ben izlerim, sen izlemezsin... Olur biter.
BUNDAN SONRA ‘FESLİ DELİ KADİR’ DEMEYECEĞİM
ÜÇ nedenden ötürü:
- BİR: “Deli” demenin akli durumu yerinde olmayan kişileri küçültmesi ve incitmesi nedeniyle...
- İKİ: “Deli” kelimesinin bazen olumlu anlamda kullanılması nedeniyle... (Bakınız: Ne deli adam!).
- ÜÇ: Kadir Mısıroğlu’nun ta 28 Şubat günlerinde Boğaz’da milyon dolarlık bir restorana sahipken Atatürk aleyhinde konuşmaktan kaçınıp restoranını kurtaracak denli akıllı olması nedeniyle...
SON 24 SAATTE NE OLDU?
