Paylaş
Şunu dedi:
“Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak, onların karşısına dikilmezsek bu ülkede büyük bir kırılma olur”.
*
- Evet, meramını pek de düzgün ifade edemeyen bir cümle...
- Evet, çarpıtılmaya çok ama çok müsait bir cümle...
- Evet, istismar edilmeye alabildiğine açık bir cümle...
Ama Erdoğan’ın maksadının “Teröristler onurludur, gururludur” demek olmadığı da gayet açık, gayet belli, gayet net.
Cumhurbaşkanı Erdoğan belli ki...
“Haksız davasından kendine göre onur ve gurur çıkaran terörist kadar da mı olamayacağız?” demek istiyor.
*
Peki durum bu kadar netken...
Erdoğan muhalifleri ne diye “Erdoğan teröristlere onurlu ve gururlu dedi” diye tezvirat yapmaya çabalıyorlar?
*
Neden olacak?
Türkiye’de son zamanlarda muktediri de, muhalifi de...
Kastedilen anlamı bir tarafa bırakıp ifade-i meram zaafından yararlanarak üstünde tepinecek konu çıkarma konusunda bayağı mahirleşti de ondan.
*
Hakkını yemeyelim:
Bu maharetin şampiyonu Melih Gökçek’tir.
*
Ne yapmıştı Melih Gökçek?
Şunu yapmıştı:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hangi kesimden, hangi örgütten olduklarına bakmadan her türlü hasta mahkûmu cezaevlerinde ziyaret ettik” şeklindeki açıklamasından...
“Kemal Kılıçdaroğlu PKK’lı teröristleri hapiste ziyaret etmiş! Hadi! Söyletmen, vurun!” diye bir algı operasyonu ve kara propaganda yapmaya başlamıştı.
Hatta bu propagandaya Cumhurbaşkanı Erdoğan da omuz vermişti.
*
Lütfen iki dakika düşünün:
“Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak, onların karşısına dikilmezsek bu ülkede büyük bir kırılma olur” cümlesini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan değil de Kemal Kılıçdaroğlu olsa...
Neler olurdu?
*
- Melih Gökçek, ertesi sabah bütün Ankara caddelerini “Kemal Kılıçdaroğlu teröristlere onurlu ve gururlu dedi” diye donatmaz mıydı?
- Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, bakanlardan milletvekillerine, iktidar yanlısı gazetelerden iktidar savunucusu köşe yazarlarına herkes tek elden “Teröriste onurlu ve gururlu diyen Kemal” diye yeri göğü inletmezler miydi?
- Şehit cenazelerinde şehit eşleri Kemal Kılıçdaroğlu’na tavır koymaz mıydı?
- Hatta bir-iki çakal, yine cenaze törenlerinde Kemal Bey’in üzerine üç-beş kurşun daha atmaz mıydı?
*
Hiç şüpheniz olmasın:
Bunların hepsi olurdu.
*
Bugün “Erdoğan teröristlere gururlu ve onurlu dedi” diye tezvirat yapan muhaliflere gelince...
Onlar da “Yapmayın, etmeyin, saptırmayın, adamın murat ettiği şey bu değil” falan diye çırpınır dururdu.
*
Acı gerçek şu ki...
Yok aslında bizim muktedirimizin de, muhalifimizin de birbirinden pek farkı...
İkisi de cımbızcı, ikisi de saptırmacı, ikisi de fırsatçı, ikisi de istismarcı, ikisi de çarpıtmacı.
*
Belki de başımıza gelenlerin tümünü işte tam da bu yüzden hak ediyoruzdur.
Ne dersiniz?
HER ŞEYİ ANLATAN FOTOĞRAF
İNGİLTERE’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasını anlatan en iyi fotoğraf işte bu...
*
Yer: Berlin.
Almanya, Fransa, İtalya, Belçika ve Lüksemburg’un dışişleri bakanları bir araya gelmiş.
*
Lisan-ı hal ile...
- Biri “Gördün mü İngiliz’in yaptığını” diyor.
- Diğeri “İngiliz’in ipiyle kuyuya inilmez” diyor.
- Bir diğeri “Gitti benim bahis parası” diyor.
- Öbürü “Dağılsak mı? Israr etmenin manası yok” diyor.
- En sondaki “Halimiz harap” diyor.
*
Kısacası...
“Avrupa Birliği çıkmazda” konulu bin tane makaleyle anlatamayacak şeyi anlatıyor bu fotoğraf.
İNGİLTERE’DE YENİ BİR REFERANDUM OLURSA
AVRUPA Birliği taraftarı İngilizler, muhakkak şunları yapsınlar:
- “Oy ve Ötesi” diye bir oluşum kursunlar.
- Sandıklara sahip çıksınlar.
- Boris biraz Melih gibi bakıyor, onu sıkı markaja alsınlar.
- Çamura yatmaya gerekçe olsun diye çöpe birkaç oy pusulası atsınlar.
- Londra’nın varoşlarından gelecek oyları muhakkak sonuna kadar beklesinler.
- Her sandığa üç-beş müşahit yerleştirsinler.
Paylaş