Paylaş
Görevi: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü...
*
Erdoğan “a” dese... O hemen çıkıp “hayır, b” diyor.
Erdoğan “böyle” dese... O hemen çıkıp “hayır, şöyle” diyor. Erdoğan “ben bunu düşünüyorum” dese... O hemen çıkıp “hayır, biz öyle düşünmüyoruz” diyor.
*
O kadar çok cevap veriyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a...
Türkiye televizyonlarında görünme oranı neredeyse Erdoğan ile Davutoğlu’nun görünme oranını yakalayacak.
*
-Kalın çerçeveli gözlükleriyle...
-Donuk yüzüyle...
-Asla savurmadığı sarı saçlarıyla...
-Hislerini asla açığa vurmayan yüz hatlarıyla...
-Sınıflarını doğrudan geçenlere özgü özgüveniyle...
-Gücünün farkında olmasından kaynaklanan iticiliğiyle...
O artık neredeyse bizden biri.
*
Eğer böyle giderse...
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her cümlesine, “o iş öyle değil” diye yanıt vermeye devam ederse...
Korkarım çok yakında...
“Ey Harf... Ey Harf... Senin bütün harflerini satın alırım ben. Sen kimsin be! Siyaset yapacaksan çıkar gözlüğünü, parti kur, sandığa gidelim” şeklinde bir haykırışa kurban gidecek.
Enteresan bir siyasetçi: CHP’li Mahmut Tanal
MAHMUT Tanal’ı Mahmut Tanal yapan olaylar şunlardır:
-Ergenekon’dan yargılananlar için Silivri Cezaevi’ne gitti mi bilmiyorum ama Paralel Yapı’dan yargılanan polisler için adliyeden çıkmadı.
-Kendisine “Ne yani? Sen şimdi Cemaatçi polisleri mi savunuyorsun” denmesinden çekinmeden Cemaatçi polisleri savundu. Cemaat’ten de büyük destek aldı.
-Nerede vukuat var, nerede eylem var, Mahmut Tanal kesinlikle orada. Üstelik polislerle didişmekten, biber gazlarına maruz kalmaktan hiç çekinmeden...
-Mecidiyeköy’de asansör kazasını protesto gösterisinde ateş hattındaydı. Epey gaz yedi.
-Suruç’ta otomobiline çarpan zırhlı polis aracının peşine düştü, zırhlı aracın sürücüsü polisle çekişmeye girdi.
*
Son olayı ise şu:
Üsküdar’da Validebağ Korusu’nun yanındaki cami inşaatına karşı çıkanların eylemine katıldı ve sorunu çözecek bir öneride bulundu:
“Küçükçamlıca’da büyük bir arsam var. Gerçekten cami ihtiyacı varsa arsamı bağışlayayım, camiyi oraya yapsınlar”.
*
Mahmut Tanal doğru mu yapıyor, yanlış mı yapıyor, bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var:
Mahmut Tanal gündem olmayı başarıyor.
CHP’de üç tip siyasetçi var
CHP’de son dönemde öne çıkan
üç çeşit politikacı tipi var:
-BİR: Her düğüne, her cenazeye koşan, toplumun tüm kesimleriyle iyi ilişkiler kurmaya özen gösteren
Mustafa Sarıgül gibiler.
-İKİ: Ağzı iyi laf yapan, delikanlılığı elden bırakmayan, kafiyeli metinlerle hükümete ağır laf saydıran
Muharrem İnce gibiler...
-ÜÇ: Eylemden eyleme koşan, her durumda haber olmayı başaran, kameraların seveceği hareketlere meraklı olan Mahmut Tanal gibiler...
*
CHP’de bu üç politikacı tipinden hangisi daha çok prim yapacak acaba?
Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Etyen Mahçupyan danışman olunca
BAŞBAKAN’a başdanışman olmuş
Etyen Mahçupyan. Bir tek nedenden dolayı çok ama çok sevindim bu olaya.
*
Etyen Mahçupyan’ın başbakan danışmanı olmasından sonra...
Sanırım artık hiçbir devlet yetkilisi...
“Ermeni” kelimesini telaffuz etmeden önce “Affedersin” falan demeye gerek duymayacaktır. “Affedersin Ermeni” demenin en azından başbakanlık çalışanı Etyen Mahçupyan’ı rencide edeceğini düşünecektir.
*
Etyen Mahçupyan’ın “Başbakan Başdanışmanı” olması, sadece ve sadece bu işe yaraması nedeniyle bile çok önemli bir gelişmedir.
Cumhuriyet’in en iyi 12 şiiri
TÜRKİYE Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi “Cumhuriyet döneminin en iyi 12 şiirini siz seçin” başlıklı bir yarışma düzenlemiş. Okurlar seçmişler, 12 şiir belirlenmiş.
Tam içime sinmedi seçilen şiirler...
*
En iyisi ben kendi seçimimi yapayım dedim.
Takdim ediyorum:
1- Sezai Karakoç / Mona Roza... 2- Attilâ İlhan / Ben Sana Mecburum... 3- Nâzım Hikmet / Karlı Kayın Ormanı... 4- Turgut Uyar / Göğe Bakma Durağı... 5- Ece Ayhan / Meçhul Öğrenci Anıtı... 6- Necip Fazıl / Kaldırımlar... 7- İsmet Özel / Kanla Kirlenmiş Evrak... 8- Ahmed Arif / Hasretinden Prangalar Eskittim... 9- Can Yücel / Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim... 10- Cemal Süreya / Üvercinka... 11- Edip Cansever / Masa da Masaymış Ha... 12- Cahit Zarifoğlu / Ağaçlar...
Annelik destanı yazan Cumartesi Anneleri için
EY Cumartesi Anneleri!
Gözünüzden sakındığınız evlatlarınızı, gözünüzün nuru olan evlatlarınızı, “gözaltı”nda kaybettiler. Sizi derin acılara, büyük yalnızlıklara, devasa boşluklara mahkûm ettiler.
*
Gözaltında adam kaybettiren o zalimler var ya... İşte o zalimler, sizin tam beş yüz haftadır dimdik duran onurunuzla, muhteşem vakarınızla, asla geri adım atmayan inadınızla yaptığınız eylem karşısında çukurların en çukurlarına batıyorlar. Onlar battıkça...
Siz ve evlatlarınız birlikte yükseliyorsunuz.
Ta arşa kadar...
*
Ey Cumartesi Anneleri!
Hiç ihtiyarlamayan ıstırabınızla...
Hiç usanmayan umudunuzla...
Hiç bitmeyen arayışınızla...
Her cumartesi o meydanda birer annelik abidesi gibi yükseldiniz.
Hepimiz bu büyük abidenin önünde gıpta dolu bir saygıyla eğiliyoruz.
*
Ey Cumartesi Anneleri!
Ey eli öpülesi anneler!
Tasalanmayın.
Unutmayın ki...
Cennet ayaklarınızın altındadır.
Paylaş