En tiksindirici duyar: Etoburun kurban duyarı

BÜTÜN bir yıl boyunca...

Haberin Devamı

O kebapçı senin, bu kebapçı benim dolaşıp duran... Önüne gelen etleri iştahla hapır hupur yutan... Sosyal medya hesaplarından sürekli kebapçı reklamı yapan...

Etobur mu etobur tipler...

Her Kurban Bayramı’nda kafayı çıkarıp...

“Hayvanları kesmeyelim, şeker de yiyebilsinler” falan diye duyar kasmaktalar.

*

Bilinçsiz kesimden yakınsalar...

Eyvallah!

Elde bıçak boğa kovalayanlara laf etseler...

Eyvallah!

Hayvana eziyet edilmesini mesele etseler...

Eyvallah!

Vejetaryen olup hiç et yemeseler...

Yine eyvallah!

*

Hayır, hayır! Bunları yapmıyorlar!
Yaptıkları şey, “Hayvanları kesmeyelim, şeker de yiyebilsinler” kıvamında şapşal bir duyar kasmaktan ibaret.

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

Her Kurban Bayramı’nda ortaya çıkan bu etobur duyarı...

Gelmiş geçmiş en riyakâr, en sahtekâr, en tiksindirici, en tutarsız, en göstermelik, en sinir bozucu duyardır.

En tiksindirici duyar: Etoburun kurban duyarı

Haberin Devamı

KÂBUS GİBİ BİR ŞEY

11 Ağustos, doğum günümdü ya...

Komşular bana sürpriz yaptılar: Fotoğrafımdan yaptırdıkları maskeleri yüzlerine takıp bir doğum günü pastasıyla kapıma dayandılar.

*

Kapıyı açıp da bu manzarayı gördüğümde...

“Bu bir kâbus olmalı” dedim... Bir panik atak tuttu beni... Topluluk içinde gösteriliyormuş gibi hissettim... “Tek adam rejimi bu olmalı” diye haykırdım.

*

Kendime tahammülü olmayan benim gibi birine verilecek en büyük cezayla karşı karşıyaydım. Fakat nezaketi de elden bırakmamaya çalıştım tabi...

“İyi ki doğdun” müziğini “Bir an önce bitsin bu kâbus” temennisiyle ve zoraki bir gülümsemeyle dinledim... Pastadaki mumlara alelacele üfledim... “Fotoğrafı da çektik, hadi şimdi hep beraber maskeleri çıkarıyoruz” havası yaymak için hemen fotoğraflarını çektim...

Ve bitti.

Aman komşular duymasın ama rüyama girse kan ter içinde uyanacağım bir kâbustu bu benim için...

*

Bu olayın ardından... “Gelmişsin muhafazakâr kesimin ta göbeğinden... Senin neyine gerek doğum günü moğum günü be birader” diye kendime sıkı bir ayar verdim.

BAKAN KASAPOĞLU’NDAN ŞAHANE BİR KİTAP LİSTESİ

Haberin Devamı

GENÇLİK ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, bayram kutlama videosu yayınlamış ve gençlere “Şu sekiz kitaptan birini seçin, bayram hediyesi olarak gönderelim” demiş.

*

Hemen listeyi inceledim: Hemşerim Abbas Sayar’ın “Yılkı Atı” kitabı... Tanpınar’dan pek sevdiğim “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”... Cahit Zarifoğlu’nun efsane “Yaşamak” kitabı... Orhan Kemal’in “Avare Yıllar” ve “Baba Evi” romanlarını içeren kitabı... Cengiz Aytmatov’un “Beyaz Gemi”si... Merhum Akif Emre’nin “İzler” kitabı... Mustafa Kutlu’nun güzelim “Sır” kitabı ve Mithat Cemal’in su gibi akıp giden “Üç İstanbul”u...

*

Bana “Bir liste yap” deseler, aşağı yukarı böyle bir liste yapardım. Teşekkürler Sayın Bakan!

Haberin Devamı

SÜREKLİ ŞÖYLE ŞEYLER DİYORUM

BAKARIZ.../Hele bir bayram geçsin de.../Tamam, sonra konuşuruz.../Döneceğim ben sana.../Mutlaka buluşup muhabbet edelim.../Bir organizasyon yap da gidelim.../Aradım, meşguldün.../Mesajın gelmemiş.../Bir ara bir kahve içelim.../Ben de şimdi tam seni arayacaktım.../Yine buluşalım, çok keyif aldım...

EN SEVDİĞİM CAN YÜCEL ŞİİRLERİ

SEVGİ DUVARI: Özellikle “Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi” dizesi...

*

BAŞKA TÜRLÜ BİR ŞEY: Özellikle “Burası gibi değil gideceğim memleket/Denizi ayrı deniz/Havası ayrı hava” dizeleri.

*

HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM: Özellikle “Atlastan bakardım nereye gitti/Öyle öyle ezber ettim gurbeti” dizeleri.

*

Haberin Devamı

BİR SEN EKSİKTİN AYIŞIĞI: Özellikle “Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman’dan sonra/Sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik” dizeleri.

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Selahattin Demirtaş’ın vefat eden HÜDAPAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz için cezaevinde kaleme aldığı taziye mesajı...

*

Birbirlerini acımasızca eleştiren siyasi parti heyetlerinin, bayramda ayrılığı gayrılığı bırakıp birbirlerini ziyaret etmeleri...

*

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Taksim Meydanı’na en kısa zamanda el atacağını duyurması...

*

Antalya Kemer’deki “Maxx Royal Kemer Resort”un, dünyadaki tüm oteller içinde seçilen 25 otel arasında “en iyi aile oteli” kategorisinde birinci olması...

*

Haberin Devamı

Abdurrahman Dilipak’ın tıpkı 25 sene önce olduğu gibi yine “Bu din, benim dinim değil” temalı yazılar yazması...

DİYANET’İN MÜZİK FETVASINA DAİR

DİYANET, “Müzik dinlemenin dindeki yeri nedir?” sorusuna şu cevabı vermiş:

*

“Kuran ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Bu itibarla dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte dinen sakınca yoktur. Ancak cinsel arzuları tahrik eden ifade ve tasvirleri içeren, haramları güzel gösteren müzikleri yapmak ve dinlemek ise günahtır”.

*

Benim bu fetvada itiraz edeceğim tek bir husus var: İşin içine “cinsel arzuların tahrik edilmesi” konusunun sokulması...

*

 “İslam’da müzik dinlemek günah değildir” demişsin... “Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmamak kaydıyla” demişsin... “Haramların işlenmesine sebep olmama” şartını vurgulamışsın...

E ne gerek var işin içine ille de cinselliği, ille de tahriki, ille de cinsel arzuyu falan sokmaya...

Kafada hep o konular mı var, nedir?

Yazarın Tüm Yazıları