Elon Musk taraftarıyım
*
TWITTER’da fazla vakit geçirmenin zararları saymakla bitmez.
Ben beş tanesini sayayım:
*
- BİR: Her seçimde yanlış beklentilerin oluşmasına eşsiz katkılar sunuyor.
*
- İKİ: Tartışma adabının hepten yok olmasına neden oluyor.
*
- ÜÇ: Entelektüel yönü azıcık gelişmiş insanlarımızın vaktini hunharca çalıyor.
*
- DÖRT: Yalan yanlış her türlü bilgi bombardımanıyla enformatik cahiller yetiştiriyor.
*
- BEŞ: İnsanı her konuda ahkâm kesmeye zorluyor.
*
Twitter’ın sahibi Elon Musk, kendi malının ayağına kurşun sıkma pahasına Twitter’da bir sınırlamaya gitti.
Buna göre günde 600’den fazla tweet görülemiyor.
*
Elon Musk’ın bu sınırlama için gerekçesi şöyle bir şey:
“Hey dostum! Kaldır kafanı telefondan. Biraz hayata karış.”
*
Yaşa Elon! Varol Musk! Nur ol Elon Musk!
ERDOĞAN TOPRAK HİÇ DE HAKSIZ DEĞİL
CHP’li Erdoğan Toprak için...
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yakınındaki adam. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sır küpü” falan deniliyor.
“Derin CHP”yi temsil ediyor gibi bir havası var kendisinin.
*
Diken’e verdiği röportajı baştan sona okudum Erdoğan Toprak’ın.
“Değişim” diyenlere aşağı yukarı şu soruları soruyor:
*
- Nasıl olacak bu değişim?
- İttifak yapılmayacak mı mesela?
- İttifak siyasetiyle yüzde 48 aldık. Bu yüzde 48, yüzde 50 artı 1’e nasıl çıkarılacak?
- Bununla ilgili üretilen bir formül var mı? Ne öneriliyor? Paradigma ne olacak?
*
Erdoğan Toprak çok haklı.
Bu sorulara cevap geliştirememiş bir değişim talebinin CHP’yi götüreceği yer en azından belirsizlik girdabıdır.
MAKAS CİNAYETİ
BİR katil, trafikte makas atarak bir arabayı ölüme itti.
Bir aileyi yok etti.
Bir aileyi katletti.
Bir ocağı söndürdü.
*
Bu olay, “trafik kazası” falan değil.
Bu olay kasten, taammüden, planlayarak, bilerek, isteyerek işlenmiş bir cinayet.
CNN TÜRK’ÜN BAŞARISI
MAYIS ayını birinciliklerle kapatan CNN Türk, haziranda da reytinglerin zirvesinde. Hem AB grubunda hem de ABC1 kategorisinde. Üstelik rakiplerine bayağı bir fark atarak.
*
Başarının sırrını anlatıyorum:
*
Murat Yancı yönetiminde sergilenen olağanüstü liderlik... Birbirleriyle dayanışma içinde olan müthiş bir ekip... “Kazanıyoruz/Kaybediyoruz” dilinden uzak duran bir yayıncılık... Her biri ekran starı haline gelen yorumcular... Her program için ince ince işlenmiş ön çalışma... Programlarda sürekli yenilik ve format arayışı... Kibirden alabildiğine uzak duran ekran yüzleri... Bu işin bir ekip işi olduğunun farkında olan çalışanlar... Savaş, seçim, deprem gibi olaylarda sergilenen sağduyulu habercilik...
*
Bunlar olunca oluyor valla.
30 YILDIR AYNI ACI
30 yıldır yüreklerimizde bitmeyen büyük bir acıdır Sivas’ta yaşanan katliam.
İşte bu yüzden...
Unutmadımaklımda.
INDİANA JONES VE BEYAZIT ÖZTÜRK
HARRISON Ford abimiz...
“Gelmişim 81 yaşına... Benden artık geçti Indiana Jones olmak. Bu yaşta nasıl ekşin yapacağım? Nasıl atlayıp zıplayacağım?” dememiş.
Kalkmış, Indiana Jones’un son halkasında rol almış.
*
Bu durumu “Harika! Şahane! Adamdaki cesarete bak abi!” falan diye karşılayanlar.
Bizim Beyazıt Öztürk’ün “Beyaz Show”la yeniden ekrana çıkma hazırlıkları içinde olmasını...
“Beyaz Show mu kaldı abi? Kaçıncı yüzyıldayız” falan diye ezikliyorlar.
*
Söyleyeceklerim bu kadar.
GÖRGÜLÜ İNSANLAR ARTIK ŞUNU YAPMIYOR
BİR arkadaşım, Alaçatı’dan İstanbul’a 11 saatte gelmiş.
*
Düşün abi:
İstanbul-İzmir Otobanı var. Osmangazi Köprüsü var. Buna rağmen 11 saat. Otoban olmasa, araya feribot girse 24 saatte gelinemeyecek yani.
*
Etrafıma şöyle bir bakıyorum:
Şehirli, görgülü, eğitimli insanlar, artık bayramlarda hiçbir yere gitmiyorlar. İstanbul’un keyfini çıkarıyorlar.
‘DOĞU’ DİZİSİNİ İZLEDİM
BULMAKTA epey zorlandım. Ama sonunda bulup izleyebildim: Son zamanlarda izlediğim en iyi mizah diyebilirim Doğu Demirkol’un “Doğu” dizisi için.
*
Ateist bir doktor baba, başını örtüp dini hayatı tercih etmiş hukukçu bir anne, yaşı ilerlemiş haylaz bir oğul, z kuşağı emareleri gösteren bir kız evlat... Bu aile üzerinden yürüyor hikâye.
*
Dizide ateizm ve inanç üzerinden yapılan klişe tartışmalara epey bir gönderme var. Hepsi çok komik. Yaşam tarzı farklarından doğan çelişkilere işaret eden espriler de çok başarılı.
Tehlikeli sularda ilerliyor bazen dizi. Fakat senaryonun dengesi o kadar şahane ki inançlıyı da ateisti de rahatsız edecek bir yerlere savrulma olmuyor.
*
Sakın yanlış anlaşılmasın:
Dizinin tamamı bunlardan oluşmuyor. Bunlar, dizinin küçük bir parçası. Geride kocaman bir hayat parodisi var. Orada da hayli yeni bir mizah var. Buluşlar zekice. Bazen ağır aksa da gülümseterek izletiyor.
*
Gündelik politikanın militan bir tarafı olmadan politik yönleri de olan bir dizi yapan Doğu Demirkol ve arkadaşlarını yürekten kutluyorum.
OSMAN GÖKÇEK ÇOK ÇALIŞKAN ÇIKTI
MEŞHUR siyasetçi bir babanın oğlu olmak, siyasette kendine bir kimlik inşa etmenin önündeki en büyük engeldir. Böyle oğulların önünde iki yol vardır: Ya soyadına yaslanıp rahatına bakacak ya da herkesten çok çalışacak.
*
Seçimden önce takip ediyordum Osman Gökçek’i. Sosyal medya hesaplarından. Süper çalıştı. Girilmedik kapı, sıkılmadık el bırakmadı. Milletvekili seçildi. Yine baktım hesaplarına: Sanki seçim bitmemiş gibi aynı tempoda çalışmaya devam. Bayram tatilinde yaklaşık 50 bin kişiyle temas kurmuş.
*
Osman Gökçek böyle devam ederse “Melih Gökçek’in oğlu” diye değil “Osman Gökçek” diye anılır.
