Ellerinde hesap makinesi topluyorlar bölüyorlar

Almışlar ellerine hesap makinelerini. Harıl harıl hesap yapıyorlar.

Haberin Devamı

 

Ölü sayısını vaka sayısına bölüyorlar, çıkan sonucu yoğun bakım sayısıyla çarpıyorlar. En son bu sonuca, toplam test sayısını ekliyorlar.

Bakıyorlar:

Yeterince yüksek çıkmıyor.

*

Hadi bu sefer entübe sayısıyla vaka sayısını çarpıp ölü sayısına bölüyorlar. Sonra buldukları sonucu İtalya’nın sonuçlarıyla karşılaştırıyorlar.

Bakıyorlar:

Yine istedikleri sonuç çıkmıyor.

*

İstiyorlar ki...

Türkiye’nin sonuçları felaket çıksın.

*

İstiyorlar ki...

Dünyada bu işi en kötü yöneten ülke Türkiye olsun.

*

Algoritmamız yerlerde sürünsün istiyorlar, filyasyonumuz dandik çıksın istiyorlar, yoğun bakım yataklarımız hemen dolsun istiyorlar, hastane koridorlarımızdan perişan görüntüler yükselsin istiyorlar.

*

Olmuyor, olmuyor, olmuyor.

*

Haberin Devamı

En sonunda çaresiz bir biçimde...

Dünya Sağlık Örgütü’nün eteğine sığınıyorlar.

Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel beceriksizliğin merkez üssü haline gelmiş bir kurum olması falan umurlarında bile değil!

*

Neymiş?

Güya biz Dünya Sağlık Örgütü’ne ölü sayısını doğru dürüst vermiyormuşuz... Güya biz Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kurallara uymuyormuşuz... Güya biz Dünya Sağlık Örgütü’ne numara çekiyormuşuz.

*

Koronadan öleni “Rahmetli eceliyle öldü” diye bildiriyormuşuz Dünya Sağlık Örgütü’ne... Böylece ölü sayısını azıcık az göstermiş oluyormuşuz.

*

Konu Sağlık Bakanı’na soruluyor.

Bakan da “Yok kardeşim böyle bir şey... Dünya Sağlık Örgütü bizim işi en şeffaf şekilde yürüten ülke olduğumuzu söylüyor” diye açıklama üstüne açıklama yapıyor.

*

Hadi bu sefer yeniden eller hesap makinelerine gidiyor.

Topluyorlar, bölüyorlar, çıkarıyorlar, çarpıyorlar.

İtalya’dan daha beter olduğumuza dair bir sonuç elde etmek için.

*

Bir kerecik...

* “Bilim Kurulu oluşturuldu, şahane oldu” deseler...

* “Sağlık sistemine iyi yatırım yapılmış” deseler...

* “Şahane doktorlarımız var” deseler...

* “Sağlık çalışanlarımız muazzam iş çıkarıyorlar” deseler...

* “Hastane altyapısı açısından çok iyiyiz” deseler...

* “İlaç tedarikinde iyi ki acele edildi” deseler...

* “Yoğun bakım hizmetinde müthişiz” deseler...

Acayip rahatlayacaklar.

*

Haberin Devamı

Rahatlayacaklar ve bırakacaklar ellerindeki hesap makinelerini... Mis gibi yasemin çayı içmişçesine gevşeyecekler.

Ama yok. Yapmıyorlar böyle bir şey. Oysa bağışıklık sisteminin en büyük düşmanı strestir. Farkında değiller!


AH ERCÜMENT HOCA AH

SEVGİLİ Ercüment Hocam...


Ellerinde hesap makinesi topluyorlar bölüyorlar

Ne zaman sizin ve öğrencilerinizin laboratuvara girerken çekilen fotoğraflarınızla karşılaşsam...

Aklıma hemen Nâzım Hikmet’in şu dizeleri geliyordu:

*

“...Kocaman gözlüklerin / Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda / İnsanlar için öleceksin / Hem de yüzünü hiç görmediğin insanlar için / Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken / Hem de en güzel / En gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde...”

*

Haberin Devamı

Ama artık ne zaman sizden söz edilse...

Sadece ve sadece “Sansasyonel bir hoca” deyip geçiyorum.

*

Ne yaptın Ercüment Hocam!

Yıktın bütün dünyamı!


İMAMOĞLU SORUŞTURMASI İÇİN İKİSİNİ BİRDEN SÖYLÜYORUM

Ellerinde hesap makinesi topluyorlar bölüyorlar


1.  DİYORUM Kİ...
Bu soruşturma gereksizdir. Bu soruşturma haksızlıktır. Bu soruşturma hakkaniyete uygun değildir. Bu soruşturma vicdani değildir.

*

2.  DİYORUM Kİ... Bu soruşturma İmamoğlu’nu mağdur eder. Bu soruşturma İmamoğlu’na yarar. Bu soruşturma İmamoğlu’nun lehine sonuç verir.



ZONGULDAK VALİSİ’NİN TUHAF AÇIKLAMASI

ZONGULDAK Valisi’nin yaptığı açıklamayı dinledim.

*

Vali’nin söylediklerine göre...

Ellerinde hesap makinesi topluyorlar bölüyorlar

Zonguldak’ta durum aslında iyiymiş... Ama sağlık çalışanları, işi bozmuşlar. Hastanede kurallara uymuşlar ama hastane dışı ortamda uymamışlar. Zonguldak’ta sonucun kötü olması, biraz da sağlık çalışanları yüzünden olmuş.

*

Bu kadarla kalsa iyi...

Haberin Devamı

Vali Bey, bu arada gayet üst perdeden...

Sağlık çalışanlarına kalacak yer temin ettiklerini, yemek verdiklerini söylüyor, ardından da altını kalın kalın çizerek şu bilgiyi veriyor:

“Para almadık bu hizmetlerden dolayı”.

*

Bu yaklaşım, bu üslup, bu tarz...

Bir Vali dili olamaz, olmamalı.

Ayrıca Vali Bey, sağlık çalışanlarının hastane dışı ortamda kurallara uymadıkları sonucuna nasıl vardı acaba?

Sağlık çalışanlarının kaldıkları odalara kamera falan mı yerleştirdi?

*

SON DAKİKA NOTU:

Vali Bey özür diledi dün akşam. Fakat... Ah ne fayda!


SALGINDAN SONRA

ŞU iki alana odaklanmalıyız... Şu iki alanda milli olmalıyız... Şu iki alana abanmalıyız... Şu iki alanda seferberlik ilan etmeliyiz... Şu iki alanda asla dışa bağımlı olmamalıyız... Şu iki alanı ulusal güvenliğimiz açısından kritik saymalıyız...

Haberin Devamı

 BİR: GIDA ALANI...

 İKİ: SAĞLIK ALANI...


DOKTORLARIMIZA KARNE

Hitabet: Çok iyi! Ahaliyle ilişki: Muazzam! Kitleyi yönlendirme gücü: Şahane! Espri yeteneği: Hiç fena değil! Yatıştırıcılık: Dört dörtlük! Tartışma adabına uyum: Yok böyle bir şey! Bilgi birikim: Müthiş! Literatür takibi: Bayağı iyi! Basitleştirme becerisi: Fevkalade! Detaycılık: Fevkaladenin fevkinde! Pratiklik: Dünyada eşi benzeri yok!

 

Yazarın Tüm Yazıları