Düşmanları artırıp dostları azaltıyorum

*

- “Alaçatı pahalı, Yunan adası ucuz” geyiğine “goygoy” dediğim için... “Ama Yunan adaları çok medeni şekerim” diyen bütün cicili bicili dergiciler düşmanım oldu.

*

- Mustafa Ceceli’ye iki satır laf dokundurduğum için... Ceceli’nin en fanatik fanları düşmanım oldu.

*

- Suudi Prens’in Sodom ve Gomore’sini dilime doladığım için... “Senin yüzünden umreye gidemeyeceğiz” diyen bütün hacılar düşmanım oldu.

*

- “Suriyelilere kıymayın efendiler, şeker de yiyebilsinler” dediğim için... Suriyeli düşmanı bütün faşistler düşmanım oldu.

*

- Mehmet Barlas’ın tuhaf mahdumunun tuhaflıklarına işaret ettiğim için... Anası Canan düşmanım oldu.

*

- “Bahoz muamması” dediğim için... “Bahoz öldürülmediyse bile öldürüldü diyeceksin” diye tutum alan bütün zorbalar düşmanım oldu.

*

- Mutlak itaat denilen olguya asla yüz vermediğim için... Bütün Pelikancılar düşmanım oldu.

*

Medet ya Binali Yıldırım medet!

BANA MAHSUN’UN O MEŞHUR TÜRKÜSÜNÜ SÖYLETEN DEMEÇ

BAŞBAKAN Binali Yıldırım’ın şu demecini okuyunca...

Mahsun Kırmızıgül’ün 90’lara damgasını vuran o meşhur şarkısını hafif bozarak şu hale getirdim:

*

Madem öyle bu öfke ne diyeydi / Yurtta sulh dünyada sulh dururken bu kavga ne diyeydi / Dağlar oy oy, yollar oy oy...

Türkiye, Mısır’a yükleniyordu / Irak, Suriye, Türkiye birbirine gidiyordu / Monşerler haykırıyordu: Diplomasi nerede / Dağlar oy oy, yollar oy oy.

SUUDİ PRENS’İN YATINDAKİ 10 MANKENE AÇIK MEKTUP

(BİR arkadaşım “Bırak Suudi Prensi! Sen asıl o yattaki 10 mankene mektup yaz” deyince... Yazmak farz oldu).

*

Sevgili mankenler!

Tamam, “lüküs hayat” oh ne rahat.

Bunu anlayabiliyorum.

O nedenle durumunuzu fazla yadırgamıyorum.

*

Sevgili mankenler!

Ama şunu yapmanızın önünde hiçbir engel yok:

Eğlencenin tam göbeğinde Prens Hazretleri’ne şakayla karışık...

“Sayın Prensim! Siz niye kendi memleketinizde kadınlara araba kullandırmıyorsunuz ki? Siz niye kendi memleketinizde bırak tangayı gözlerini açsalar kadınların üzerine çullanıyorsunuz ki?” falan deseniz...

Sonra da “kızma ya kızma, sadece soruyoruz” falan diyerek işi boğuntuya getirseniz...

En azından hoş bir çalım atmış olmaz mısınız?

BODRUM MUHABİRİ YAŞAR ANTER’E BRAVO

SUUDİ Prens’in Bodrum’da ultra lüks tekne sefasının haberini yapan...

Ve o meşhur Suudi hanedanının ikiyüzlülüğünü ortaya seren...

Bodrum’un büyük muhabiri Yaşar Anter’e helal olsun diyorum.

SÜNNET

“SÜNNET” kelimesinin dini anlamının dışında başka anlamı da var.

“Yol, âdet, iş” anlamına da gelir “sünnet”.

*

- “Erbakan Hoca’nın sünneti” denirdi mesela eskiden... Biraz da esprili biçimde Erbakan Hoca’nın bazı toplantılara geç kalması kastedilirdi.

*

- “Binali Yıldırım’ın sünneti” de denebilir... Konuşmanın en başında fıkra anlatmaya gönderme yapmak için.

*

- Neden “Ahmet Hakan’ın sünneti” denmesin? Kahvenin yanında dondurmaya işaret edilmek üzere.

*

- “İlber Hoca’nın sünneti” de diyebilirsiniz... Cahillere yönelik abartılı küçümsemeyi kastederek...

*

İşte bu nedenle...

Bir Bakan Yardımcısı’nın bir nikâh töreninde “Tayyip Bey’in sünnetine uyarak nikâh cüzdanını geline takdim ediyorum” demesi karşısında...

“Vay! Erdoğan’a Peygamber demeye getirdi” şeklinde tepki verilmez.

90’LARDAKİ GAZETECİLİĞİN KİTABINI YAZAN ÇIKTI

GEÇEN bir gazeteci arkadaşımla laflıyorduk.

Dedi ki:“Kürt sorununda gazeteciliğin geldiği yer 90’lar oldu... Her şey aynı 90’lardaki gibi”.

*

Beşer hafızası nisyan ile malul olduğundan...“Keşke birileri 90’lardaki gazeteciliği yazsa” dedim.Tevafuka bakın!Bu konuşmanın yapılmasından bir gün sonra...Gazeteci Burcu Karakaş’ın “Manşetleri Gör Aklını Kaçırırsın / 90’lı Yıllarda Gazetecilik” adlı kitabının çıktığını öğrendim.İmge Yayınları’ndan çıkan bu kitabı alıp okumak için sabırsızlanıyorum.

TURİZMİ TATİLLE KURTARMA PLANI

DAHA uzun Ramazan Bayramı’nın rehavetini üzerimizden atamamışken...

Kurban Bayramı’nın dokuz dün olacağı açıklandı.

Var ya...

“İki bayram arası çalışma olmaz, toptan tatil ilan ediyoruz” deseler...

Turizmimiz acayip canlanır.

 MÜSTAHAKIZ

YÜKSEK yargı organlarının üyelerinin sokak ortasında bildiri okuyarak “kuvvetler ayrılığı yok oluyor” diye haykırmaları...

“Yunan adaları Çeşme’den daha ucuz” cümlesinden...

Çok daha az dikkat çekiyorsa...

Biz aslında her şeye müstahakız.

MEDYADAN ‘YOK ARTIK’ DEDİRTEN ÜÇ ŞEY

- BİR: Bekir Coşkun’un dün Sözcü’de yayınlanan “Suriyelileri İstemiyoruz” başlıklı ırkçılığa tavan yaptırdığı yazısı...

*

- İKİ: Abdurrahman Dilipak’ın “Aslında Hıristiyanlık yok” dedikten sonra şimdi de “Aslında Yunan diye bir millet, medeniyet yok” demesi...

*

- ÜÇ: Cemil Barlas’ın “Küresel ısınma yüzünden Suriyeliler zaten kuzeye, yani Türkiye göç edecekti” şeklindeki açıklaması...